Milli takımlar özelimizde İngilizler'e benzer bir huyumuz var, mevcut potansiyelimizi tartmakta çok başarısızız. Ya hedefi en tepeye koyuyoruz ya da sinire kesip bir günah keçisi arıyoruz. Halbuki bizim Milli Takımımız uzun süredir benzer bir potansiyele sahip... Son iki elemede 10'ar maçta 14'er golümüz var, ondan önce 16 golle 4'üncü olmuşuz, bir öncekinde ise 13 gol atıp play-off'lara kalmışız. Kısacası kendimizi iyi kandırıyoruz. Hiddink, Avcı, Terim ya da Lucescu... Değişen fazla bir şey yok çünkü kadronun ederi üç aşağı beş yukarı bu. Mevcut takımımıza daha ümitle bakmak için Cenk, Cengiz gibi sebeplerimiz var ama onların da potansiyelimizi çok yukarı koyduğunu söylemek zor. Cengiz'in tüm sezon boyunca attığı gol sayısı 8... Son yıllarda çıkardığımız en özel santrfor Cenk, Süper Lig'de 8, Premier Lig'de ise 5 olmak üzere toplam 13 lig golü atmış. Gelecek sezon vites artırmaları muhtemel ama henüz birer gol makinesi olmadıkları aşikar ve düzeni değiştirmek için ihaleyi bu ikiliye bırakmak yetmez. 13 ila 16 arası değ-i şen 10 maçlık eleme maçlarındaki gol trendimizi değiştirmek için fazlası lazım. Dün akşamki Rusya maçı bize farklı bir gidişat vadetmedi. Rusya, ev sahibi olmasa Dünya Kupası'na katılması mümkün olmayan, sıkıntılı bir takım. Bir üst seviyede olduğumuzu bu takımlara karşı gösteremezsek 24 takımlı Avrupa Şampiyonası haricinde 2022 Dünya Kupası'nın hayalini kurmak bile zor olacak. Bunlar umut ayları, farkındayım ama teşhisi doğru koymazsak yanlış tedaviler üzerine hayaller kurar, 2 yıl sonra yine kariyerli bir teknik adamı getirir, yeni bir hülyaya dalarız. Değişim için önce doğru teşhis şart.