Şaşalı transfer dönemleri sonrası futbolseverler en gösterişli takviyeleri yapan takımların iyi olmasını beklerler ama futbolun gerçekleri başkadır ve genelde daha oturmuş, birbirini tanıyan takımlar özellikle ilk aylarda ön plana çıkar. Bu sezon herkesi yanıltan ve aklın paradan daha önde olduğunu gösteren iki takım oldu: Premier Lig'in 12 puanlı lideri Watford ile Süper Lig'de aynı başarıya imza atan Kasımpaşa.
TRANSFER DEĞİL ALIN TERİ
Kemal Özdeş yönetiminde kadrosunu koruyan Kasımpaşa, fiziksel formunun zirvesine çıkan golcüsü Mbaye Diagne önderliğinde adeta şov yaptı. Yalnızca Trezeguet'nin bonservis opsiyonunu kullanan Kasımpaşa, özellikle direkt oyunu ve hızlı kontrataklarıyla can yakmayı sürdürüyor. Belki şampiyonluk yarışında olmayacaklar ama kendi bütçelerinden çok daha fazlasını harcamış birçok takımı geride bırakacakları şimdiden kesin gibi...
EN ÖNEMLİ YILDIZINI SATTI
Premier Lig'de ise sezonun en dikkat çeken satışlarından birine imza atıp Richarlison'u 50 milyon pound karşılığında Everton'a veren Javi Gracia yönetimindeki Watford, Pereyra ve Doucoure gibi uygun maliyetlerle kadroya katılmış isimlerin göz alıcı performanslarıyla sonuca gidiyor. Son olarak ligin gözde ekiplerinden Tottenham'ı evlerinde 2-1'le geçtiler ve Manchester United maçı öncesi Premier Lig'in direksiyonuna geçtiler.
AKIL, PARADAN ÜSTÜNDÜR
Bütçeler, sözleşmeler elbette önemli ama Watford, Kasımpaşa gibi takımlar bize gösteriyor ki mütevazı imkanlar tek başına bahane değil… Tanıdık menajer takıntısını, taraftarın içini gıdıklayacak isimli transfer hastalığını bir kenara bırakınca pekala iyi iş çıkarmak mümkün. Kulüpleri kişisel çıkarları için kullanmaktansa kulübü ön plana alan her yapının başarı yolu açık…