Galatasaray Spor Kulübü Mayıs Ayı Olağan Divan Toplantısı'nda konuşan Süren, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Bu konuşmayı hiç yapmak istemiyordum. Çıkmak da istemiyorum. Ben ununu elemiş, eleğini asmış, tecrübeme gerek varsa onu iletmeye çalışıyorum. Tecrübemi almak isteyen alır, almak istemeyen almaz. 1 Mayıs'ta İşçi Bayramı'nda başkanımız, güzel bir havada spor medyasını toplamış, sohbet ediyor, hafif konuşmalar, konudan konuya geçiyoruz. 39 gün sonra bir ibra konusu geliyor. İbra konusu dönerek bana geliyor ve tehdide dönüşüyor. Faruk Süren, kongre sırasında oylamaya geçmeden önce gidiyor ve başkanı tehdit ediyor. "Ya seçim yaparsın ya ibra olmazsın". Deniyor ki, o hafif konuşmalar için de küfür edecektim ama etmedim. Ben şöyle düşündüm, herhalde o güzel havada, sürçü lisan olmuştur. Çünkü ilk sürçü lisan olmayacaktır bu. Bekliyorum, herhalde bir şey gelecektir. İdare edeceğiz artık. Ama yok öyle olmadı. Zorunlu açıklama resmi sitede, ne diyor? Başkan tehdit edilmez, o nedenle bu sözleri ettim diyor açıklamada. Bu açıklama sonrasında benim söz almam gerekti.
Genel kurul çok uzun sürdü. Çekişmeli ve sert geçti. Anlamsız bazı şeyler oldu. 40 küsur kişi çıktı konuştu. 2 kişi hariç herkes yerdi, tenkit etti, seçim isteyen oldu. Bunların hepsi tehdit etti yani. Ben bu manzarayı gördüm. Son olarak da kulüp başkanının genel kurulu azarlayıcı şekilde hitap etmesinden sonra ortalık daha da karıştı. Ben de gittim nazikane şekilde, o ceketi falan çıkartmıştı. 'Arkada konuşabilir miyiz? İş kötü gidiyor, işi yumuşatmak lazım, belki bir seçim tarihi koyarsanız, etraf yumuşar, ibrasızlık olmaz, ibra olmamak kulübü mahkemeye taşımaktır, etrafı yumuşatalım' dedim ve çıktım. Hadise bu kadar. 39 gün sonra başkan bunu tehdit olarak algılıyor. Bunu resmi sitemizde yayınlıyor. Bu bana bir algı operasyonu olarak geliyor. Kamuoyu ne diyecek? Tüm ibra edilmeme sebebi Faruk Süren. Faruk Süren futbol takımının şampiyon olmasını da istemiyor baltalıyor diye düşünecekler. Bunlar karşısında söylemek zorunda hissettim. Hiç bir zaman tehdit değil. Bir öneriydi.
Bizim bir tüzüğümüz var. Yönetimlerimiz tüzükle seçildiler. Tüzükle ibra olmadılar. Ama mahkemelik olduk. Fedakarane çalışıyorlar. Ama fedakarane çalışmak terbiyesizliği mecbur kılmaz. Başkan ve yönetim, benim tehdit ettiğimi düşünüyorsa beni disipline versin ve beni ihraç etmeyi istesin. Şayet, mevcut yönetim bunu yapmıyorsa, ben disiplin kuruluna bu yönde bir dilekçe vereceğim."
