A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, TFF'nin Milli Takım merkezine dönüştürülen ve müze görüntüsü kazandırılan Levent'teki binasında basınla bir araya geldi. Güneş, milli takımdan, kulüplere, transferden, futbolcu performanslarına kadar Türk futbolu adına merak edilen pek çok konuda fikirlerini dile getirdi.
İşte Güneş'in ağzından futbola dair tespitler:
TAKIM İYİ OLURSA BU TRİBÜNE DE YANSIR
En doğudan başladık, batıya doğru geliyoruz. Hedefimiz batıdan da en batıya gitmek. Andorra maçını Vodafone Park'ta, Arnavutluk maçını Şükrü Saracoğlu'nda, İzlanda maçını da Türk Telekom'da oynayıp, finallere gideceğiz. Hiçbir mazeret yok. Türkiye taraftarını İstanbul-Anadolu diye ayırmak doğru değil. Birlik olması için bu kararı aldık. Milli takım taraftarı her yerdedir. Biz Avrupa'ya, İstanbul'dan gitmek istiyoruz. Takım iyi olursa bu tribünlere de olumlu yansır. 'Türk futbolunun marka değerini yükseltelim' diyoruz. Bunu bir araya gelip yemek yiyerek yapamayız. Fikir birliğiyle yaparız. 80 milyon bir araya gelmeli. Kiminin sesi, kiminin nefesi, kiminin duası…
GENÇLERLE YOLA DEVAM
Bu sene Milli Takım yılı olacak. Genç kadroyla iyi sonuçlar almak için hazırlanıyoruz. Kulüp takımlarımızın özellikle Galatasaray ve Beşiktaş'ın Avrupa'daki performanslarına bakacağız. Çünkü diğer ekipler problemler yaşıyorlar. Bu nedenle ülkeyi Milli Takım temsil edecek. Çekirdek kadroyu oluşturduk. Ekstra bir şey olmazsa bu oyuncuların değişmesi zor. Bu gençlerle devam edeceğiz. Emre ve Burak bizim için büyük şans oldu. Sorumluluk aldılar ve takımdaki gençlerin kaynaşmasını sağlayıp problemlerini çözdüler.
TÜM HOCALARIMIZA İNİSİYATİF VERDİM
"İşimi sadece Milli Takım'la sınırladım. Alt yaş gruplarındaki hocalara inisiyatif verip kendi düşünceleri ve fikirleri ile işlerini yapmalarını istiyorum. O gruplar sonuç değil, eğitim ve gelişme amaçlı olmalı."
BURAK'A KEFİL OLMAM HATAYDI
'BEŞIKTAŞ'A alırken Burak Yılmaz'a kefilim' açıklamasını yaptım. Bu belki hataydı. Ancak kulüpte birinin bunu söylemesi gerekiyordu. Ben söyledim. Alındıktan sonra herkes sahiplendi. Burak'ın menfaatlerini çok bildiğini düşünmüyorum. Öyle olsa Çin'den gelmezdi. Eskişehir'den Trabzon'a gelirken de isteyerek geldi. Cebinden 50 bin TL'yi ödeyerek geldi. O zaman Trabzon'da Yattara vardı onu solda oynattım. Forvette ihtiyaç oldu, forvet oynadı. Burak gibi oyuncular önce duvar örer ama söylediğinizi yapabildiğini görünce, size de kendine de güveni artar.
FİKSTÜR MİLLİ MAÇLARA GÖRE ORGANİZE OLMALI
FIKSTÜR konusu çok tartışıldı. Bunun Milli Takım'la çok ilgisi yok ama üst üste büyük maçlar olumsuz etkiliyor. Fransa'yı yendik, İzlanda'yı da yenseydik iş biterdi. Ancak İzlanda'ya kaybettik. İkisini de kaybetsek iş çok farklı yere giderdi. G.Saray'ın lehine olduğu söylenen aynı fikstürle biz şampiyon olduk. Fikstür yapılırken milli maçların da dikkate alınmasını doğru buluyorum. Önünde arkasında derbi olması Milli Takım'ın havasını etkileyeceği gibi derbilerin de havasını etkileyebilir.
AVCI MEVCUTLAR İÇİNDE BEŞİKTAŞ İÇİN EN İYİSİYDİ
ABDULLAH Avcı, Beşiktaş için mevcutlar içindeki en iyi seçimdi. Yönetimi tanıyor, ekibi tanıyor, futbolcuları tanıyor. Beni de tanıyor. Bu nedenle en az sorunu yaşayacak teknik direktördü. Fenerbahçe'nin yeni transferi Vedat Muriqi iyi golcü. Topla alışverişi iyi. Büyük takımlarda kapalı savunmalara karşı nasıl oynayacak bilemiyoruz. Şimdi bir stoper onu markaj altına alır da etkisiz olursa, bu onun kötü olduğu anlamına mı gelir?
ALTAY BİRİNCİ KALECİ OLMAZ
Kaleci Altay Bayındır'ın işi zor. Yetenekli bir kaleci ancak birinci kaleci olacağını düşünmüyorum. Çünkü Harun gibi iyi bir kaleci var. Ancak büyük takımlarda hata yapınca, iyi yaptıkların unutuluyor. Böyle bir zorluğu var. Uğurcan iyi kaleci. Yetenek olarak Sinan'ın önünde görünüyor ancak Sinan'ın da tecrübesi var.
HASAN ALİ VAZGEÇİLMEZİM
HASAN Ali Kaldırım şu an Milli Takım'da alternatifsiz. Sol ayaklı bek ve stoperde sorun yaşıyorum. Oğuzhan da Beşiktaş'ta oynayamayacaksa, gitsin başka takımda oynasın. Takımlarda iskelet çok önemli. Oynayıp oynamaması önemli değil, takımın bir iskelet oyuncu kadrosu olması lazım. Beşiktaş'ta bu vardı, şu anda dağıldı. Emre ve Burak Milli Takım'da çok katkı yaptı. 'Ağabey' dediğimiz oyuncular 1-2 kişi olunca yararlı olabiliyor ama fazla olunca sorun çıkıyor. Kimse kendini kötü kabul etmiyor. Mesela Fenerbahçe'nin geçen senelerdeki problemi bu grubu yitirmesiydi. Volkan Demirel'in de durumu sıkıntılı. Şu an konumu belli değil. Eğer anlaşma yapılırsa hangi konumda olacağı da belli değil. Volkan'ın bu durumu hak ettiğini düşünmüyorum. Yusuf Yazıcı çok yaratıcı bir oyuncu ama bu sene ne olacağını bilmiyoruz. Gitmeyip, sorunlu kalacaksa hem ona hem takıma yazık olur.
DEVLET YOKSA PARA DA YOK
'KULÜPLER küçülmeli' deniyor. 2 sene önce neden küçülmedin! Parayı devlet veriyor, yönetici harcıyor. Devlet yoksa, para da yok. Devletten para alarak kulüp yönetilmez. Umarım yayıncı kuruluş sorunu hallolur. Bu konu önemli. Kriz çıkmadan çözülmesini diliyorum. Ne olursa olsun kulüplerdeki ekonomik sıkıntılar ortada. Gelirler artıyor ama borç da artıyor. Burada sistem ve idari olarak bir denetim eksikliği var demek ki. Kim ne alıyor kim ne veriyor bilinmesi gerek. Menajerlerin aldığı ücretler de açıkça ortaya konmalı.
