Attığı gollerle kısa sürede taraftarın kalbinde taht kuran ve 'Kuzeyin Kralı' lakabı takılan Trabzonspor'un Norveçli golcüsü Alexander Sörloth, kulüp dergisine açıklamalarda bulundu.
En iyi ve coşkulu atmosferi Trabzon'da gördüğünü belirterek, transfer süreci ve performansı hakkında konuşan 24 yaşındaki yıldızın uzun röportajından öne çıkanlar şöyle:
-
BABAM Goran Sörloth, 1993-94 sezonunda Bursaspor forması giydi.
Trabzonspor ile ilk görüşmeye başladığım andan itibaren çok istekli ve olumlu davrandı. Ayrıca Trabzonspor her zaman zirveye oynayan bir kulüp. Bunlar teklifi kabul etmemde etkili oldu.
-
PERFORMANSIMIN yükselişi, oyun içinde kaldığım süreyle de bağlantılı. Bu konuda hocamız Ünal Karaman'ın da büyük desteğini görüyorum. Onun ofansif futbol anlayışı, tam benim istediğim tarz diyebilirim.
TÜRKİYE'DE GÜÇLENİYORUM
-
TÜRKIYE'DEKI futbol tarzını beğeniyorum. Açıkçası benim tam olarak aradığım durum. Defans oyuncularıyla mücadele etmek hoşuma gidiyor. Oyun içinde fiziksel gücümü kullanabilmeyi seven bir oyuncuyum. Maç içerisinde atak ve defans pozisyonları sıkça yaşanıyor.
Ben de bu sayede fiziksel özelliklerimi kullanabileceğimi düşünüyorum. Süper Lig bana tam olarak uyuyor. Kendini güç olarak geliştirebileceğin bir ülke burası.
MÜCADELEDEN HİÇ VAZGEÇMEM
-
EĞER Türkiye'ye 1-2 yıl önce gelseydim ve şu anki tecrübelerime sahip olmadan Trabzonspor'da oynuyor olsaydım, belki de benden beklenen performansı gösteremeyecektim.
Doğru zamanda, doğru yerdeyim diye düşünüyorum. Daha doğru olması için mücadele edeceğim. Bundan hiç vazgeçmem.
KALP ATIŞLARIM HIZLANDI
- EN iyi taraftar grubu Trabzonspor'da. Burada taraftarımızın önünde oynadığımız Sparta Prag karşılaşmasında atmosfer o kadar inanılmazdı ki birden kalp atışlarım hızlandı. Devre arasında vücuduma heyecandan kramplar girmeye başlamıştı. Alışık olmadığınız bir durum ve ister istemez insanın vücudunda ciddi olarak heyecan yaratıyor. Ben de o karşılaşmada bunun karşılığını vermeye çalışmıştım. Futbol hayatım boyunca gördüğüm gerçekten en iyi atmosferdi.
MAĞAZA MACERASI UNUTULMAZDI
-
İLK geldiğim günlerde bir televizyon almak için teknoloji mağazasına gitmiştim. Televizyonu satın aldıktan sonra bir taraftarımız benimle fotoğraf çekilmek istediğini söyledi. Birlikte fotoğraf çekildik. Sanırım bir grup konuşmasında bu fotoğrafı yayınladı.
Sonra hiç beklemediğim anda yaklaşık 50 kişi birden mağazanın içine doluşmaya başladı ve benimle fotoğraf çekilmeye çalıştı. Sağ olsun mağazanın yetkilileri yardımcı olmasalar, arabaya binip evime gidebilmem bile mümkün değildi. Çünkü bir anda onlarca kişi içeriye girerek fotoğraf çektirmek istedi. Bunu unutamam, inanılmazdı.