Schalke 04 altyapısından yetişen, bugün Fortuna Düsseldorf formasıyla alt sıralardan kurtulmak için savaşan Kaan Ayhan, bir yandan Bundesliga'nın (Alman 1. Ligi) başlayacağı günü iple çekiyor, diğer yandan ay-yıldızlı takımla buluşacağı günü bekliyor. Şu anda sınırlı olarak antrenman yapan başarılı savunmacı Milliyet ile video röportaj gerçekleştirirken, gelecekle ilgili tereddütleri açık açık belli oluyordu. İşte sorular ve Kaan'ın yanıtları...
Ligler başladığında galiba hiç bir şey eskisi gibi olmayacak?
-Biz de her gün soruyoruz ve haber bekliyoruz. Bundesliga'da ligin akıbeti konusunda bizim de bilgimiz yok. Nasıl devam edeceğini biz de bilmiyoruz. Futbolcu açısından tabii ki farklı bir ortam ve ambians bizleri bekliyor olacak. Orası kesin.
Performanslarınızla ilgili endişeniz var mı?
-İlk maça nasıl çıkıyorsak öyle olacak. Sezon başlangıcı gibi diyelim. İki hafta hiç çıkamadık. Yemek yedik, oturduk. Sezon sıfırdan başlamış gibi olacak.
Ligin geleceğiyle çeşitli senaryolar gündeme geldi mi?
-İlk senaryo, takımların hepsinin ligde kalması, yani düşme olmaması idi. İkinci ligden de 2 veya 3 takımın çıkması... Herhalde ekonomik açıdan sezonun devam edilmesine karar verildi. Ne şekilde süreceğini bilmiyoruz.
Kaan tam bir jokersin. Stoper, bek ve ön libero fark etmiyor gayet başarılısın. Hangi pozisyonda daha verimli olduğunu düşünüyorsun?
-Futbola başladığım pozisyon ön liberoydu. Zaten tipik bir stoper olmadığım paslarımdan da biraz belli oluyordur. Zamanla bir pozisyon arkaya geçtim. En verimli orada olduğumu düşünüyorum. Avrupa Şampiyonası Elemeleri'ne baktığımızda 10 maçın 8'inde stoper olarak oynamışım. Herhalde hoca da beni en verimli burada gördü. Kulübümde de zaten stoper oynuyorum.
Öne çıkmayı seviyorsun ama...
-Düsseldorf'ta üçlüye döndük arkada. Böyle olunca bir stoper fazlasınız. Hoca da benden sürekli ileri çıkmamı istiyor. Öne çıkmama, orta açmamı ve kafaya çıkmamı istiyor. Bu tür özelliklerim var herhalde. Ofansif oynamayı ben de seviyorum.
Türkiye'de zaman zaman kulüplerin gündemine geliyorsun. Değerlendirmeyi düşünüyor musun?
-Teklif oldu, siz de biliyorsunuz. Düsseldorf'ta çok mutluyum. Kulüp değiştirmek hiç aklımdan geçmedi. Sözleşmem 2022'ye kadar... Kariyerimin sonuna kadar burada kalacağım diye bir söz vermedim kendime. Mutlu olduğum sürece burada kalmaktan yanayım. Tabii zaman ne gösterir bilinmez. Gerçi bu yaz transfer döneminde bazı şeyler farklı olacak. Önümüz açık. Ben de önümü açık tutmaya çalışıyorum. Türkiye'de oynamak isterim tabii ki... Açıkçası biraz tecrübem olduğu için Düsseldorf'un istediği rakam az değil. Türkiye'de oynamak hayallerimden biri ama ne zaman olur bunu bilmiyorum. İtalya veya İngiltere de olabilir. Belki Düsseldorf'ta uzun yıllar kalacağım.
Ozan Kabak'la ilgili neler söyleyeceksin?
-Schalke bana 50 kilometre... Eski takımlarımdan bir tanesi. O yüzden Schalke'yi her zaman takip ederim. Ozan'ı da izliyorum. Bundesliga'ya damgasını vurdu. Geçen sezon ilk senesiydi. O zaman da iyiydi. Bu sezon da gelişim gösterdi.
Fatih Terim için Felix Magath benzetmesi yapmışsın. Neden böyle bir benzetmede bulundun?
-O röportajda galiba biraz farklı anlaşıldım. Çocukken EURO 2008'i hatırlıyorum. Televizyonun karşısında Türk Milli Takımı'nı destekliyordum. O zamanlar Felix Magath da Schalke'nin başındaydı. Ben de Schalke altyapısında oynuyordum. Benim gözümde Fatih Terim biraz sert gözüküyordu. İkisi de sert hocalardandı. Milli Takım'a o önyargı ile gittim. Çok babacan, cana yakın bir isim gördüm. Fatih Hoca beni ilk Milli Takım'a çağıran isimdi. Ona saygım ve sevgim sonsuz.
Sizde maaş konusunda kulübünüzden bir indirim talebi geldi mi?
-Nasıl belli sorumluluklar varsa fedakârlıklar da olacak. Kulüpler biraz zor duruma girdiler. Biz yönetimle iki hafta önce anlaştık. İnsanın ilk başta hoşuna giden bir konu değil belki ama ne için olduğunu görünce düşünceniz değişebiliyor. Kulübünüze yardım ediyorsunuz. Yüzünüz o zaman gülüyor. Başkan ilk olarak zor durumlara girmeyeceğimizi söylemişti ama sonra tablo değişti. Düsseldorf'ta ben ve 4 oyuncu (iki kaptan) ilk önce arandık. Biz de hiç düşünmeden kabul ettik. Hastalara, hastanelere yardım etme noktasında da futbolcular biraz daha iyi imkana sahip.
Milli Takım'daki ortamı nasıl buluyorsun?
Avusturya ve Slovenya ile yapacağımız özel maçları iple çekiyordum. Özlüyordum Milli Takım'daki ortamı. Çok güzel bir ortam var. Burada bulunmayı seviyoruz. İyi bir jenerasyonumuz var. Takımdaki coşku ve heyecan tribünlere de yansıyor.Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ertelenmesine ilk başta üzüldük belki ama sakatlığı bulunan arkadaşlarımızı düşününce teselli bulduk. Onlar da inşallah seneye kadar toparlanıp aramamızda olacaklar. Onlar adına sevindim.
