Süper Lig'de zor günler yaşayan Galatasaray, Başkan Mustafa Cengiz'in GS TV'deki açıklamaları sonrasında büyük bir krizin içine sürüklenmişti. Takımın 6 maçtaki kötü performansı değerlendiren Cengiz, "Galatasaray'ın ayağa kalkması lazım. Özellikle futbolcularımızın şerefleri ve onurları için oynaması lazım." ifadelerini kullanmıştı. Yaşanan bu sürecin ardından gözler İzmir'de oynanan Göztepe maçın çevrildi. Aslan, genç futbolcusu Kerem Aktürkoğlu'nun golleriyle sahadan 3-1 galip ayrıldı ve Beşiktaş'ın berabere kaldığı haftada puan farkını 6'ya indirdi.
Sabah'ın deneyimli kalemleri, Galatasaray'ın Göztepe galibiyetini ve Başkan Mustafa Cengiz'in sözlerini yorumladı. İşte o değerlendirmeler...
ERMAN TOROĞLU - MUSTAFASİLİN
Geçmişte Aziz Yıldırım, böyle pozisyonlarda takımı toplar, ağır konuşmalar yapardı. Ben bu olaya bir isim takmıştım. Kamuoyunda bayağı tutmuştu: 'Azizsilin' Şimdi bakıyorum o kadar hafta geçti, bu sene Galatasaray doğru dürüst futbol oynamadı. Fatih Terim tribünde yardımcılarıyla beraber devamlı atılıyor. Terim'in kaprisleri, başkanın tavırları, neredeyse Galatasaray'da bir iç savaş var. Ama şu bir gerçek, aynı 'Azizsilin'de olduğu gibi bu hafta 'Mustafasilin' sahneye çıktı ve dünkü maça damgasını vurdu. Galatasaray takımını son 15-16 maçtır bu kadar çok koştuğunu görmemiştim. Belhanda krizi, yürüyen futbolcular, birbirlerine hava atan adamlar...
Geçen hafta Yedlin yerde yatıyor sakat, neredeyse ayak bileği kırılmış. Bir arkadaşı gidip de "Ne oluyor sana?" diyen yok. Öyle bir takımdı. Bu sefer Mustafa Cengiz sahneye çıkınca çarşı karıştı. Dinliyorum ve okuyorum kimse, "Başkan yalan söylüyor doğru söylemiyor, yanlış yönlendiriyor" diyeni görmedim. Hep "Galatasaray başkanı böyle konuşmamalı. Kol kırılır yen içinde kalır" deniyor. Demek ki kolun kırılması birkaç yerden ki, yen kafi gelmiyor! Bakın, geçen birkaç haftadır Galatasaray üzerinde ölü toprağı var. Takım birbirine yardım etmiyor, çoğu general. Dün akşam ne oldu? Ne değişti Galatasaray'da? Başkanın konuşması.
Galatasaray iyi mücadele etti. Hem kendi oynadı hem de rakibini oynatmadı. Çok futbolcuyla hücuma gidip, defans yaptılar. 3 gol atan Kerem ilk yarının sonuna doğru kendi ceza alanının 4 metre dışında top almak isterken sarı kart yedi. Bu bile Galatasaray'ın dün akşamki halini en iyi gösteren olaydır. Kerem'in birinci ve ikinci gol vuruşları üst düzey futbolcu vuruşuydu. Bu iş böyledir. İki santrfor sakatlanmasa belki de bu çocuğu göremeyecektik. Hakem için önce şunu söylemek lazım; Galatasaray bu hakemi yıllardır istemiyordu. Komiteler de veremedi. Ama
Serdar Tatlı, Fırat Aydınus'un hastalığının bitmesiyle beraber bu maça atadı. Aferin Serdar aynen devam. Fırat Aydınus, maçın şeklini bozacak hareket yapmadı. Verdiği kararlar doğruydu.
ÖMER ÜRÜNDÜL - KRİZDEN ÇIKTI
İlk devrenin genel özeti şöyleydi: 45 dakika boyunca çok hırslı, yüksek tempolu, pozisyon zenginliğine sahip, atak bir Galatasaray gündemdeydi. Diabate'nin mükemmel golüyle erken skor avantajına düşmek de olumsuzluk olarak Galatasaray'a bir şey ifade etmedi. Aksine daha da hızlandılar. Kerem'in iki golüyle öne geçtiler. Ardından farkı artırmak için yoğun çaba harcadılar. İlk yarıda sahanın tek hakimi olan Galatasaray attığından fazlasını da kaçırdı. İkinci yarıya da etkili başladılar. Her atak gol kokuyordu. Sonunda penaltıyla farkı 2'ye çıkararak iyice rahatladılar. Sonrasında da haklı olarak frene bastılar. Sonuçta önemli bir üç puan alındı.
Gedson'u son maçta beğenmiştim, dün gece Taylan'la birlikte oynayınca bu ikili çok başarılı oldular. Rakibin başlatmak istediği ataklara anında izin vermediler. Aynı zamanda oyunu da yönlendirdiler. Genç Kerem hat-trick yaparak ön plana çıktı. Geçen haftanın da acısını çıkardı. Halil Dervişoğlu'nu oynatan santrfor rolünde çok beğendim. Saracchi de hem iyi bindirmeler yaptı hem de defansif görevini yerine getirdi. Senelerdir kriz çözmekteki başarılarıyla bilinen Fatih Terim, bir krizden daha başarıyla çıktı. Üstelik Beşiktaş'ın çok önemli iki puan kaybettiği haftada.
Bu sene dün geceki Göztepe kadar takım savunması felaket bir takım Süper Lig'de görmedim. Tamam defansın temel direği Alparslan yoktu. Berkan'dan çakma stoper yapıldı ama takımın her bölgesi çok kötüydü. Örneğin en önemli hücum silahı Halil Akbunar, Saracchi'yi hiç karşılayamadığı gibi ofansif olarak da onu hiç zorlayamadı. Yetenekli orta saha Soner de adeta hayalet gibiydi.
BÜLENT TİMURLENK - KAOS SONRASI TABELA
Bir spor kulübünün gündemi, takvimindeki maçların öncesi, kendisi ve sonrası olmalı... Mali ve idari problemler ya da çıkmazlar, müsabakaların ve sporcuların önüne geçtiğinde, Galatasaray camiasında olduğu gibi Göztepe maçının ya da basketboldaki hayati karşılaşmanın ancak sabahında insanlar oyunu düşünüyorlar. Göztepe maçından daha çok Fatih Terim'in maç öncesi veya sonrasında yapacağı açıklamalar camiada çok daha fazla merak konusuydu. Dün yine çok eksikle geldiği İzmir'de Galatasaray, sezonun en kolay galibiyetlerinden birini aldı. Forvet hattında iki genç; Kerem Aktürkoğlu ve Halil Dervişoğlu oyuna tempo getirmiş, 11'e geri dönen Taylan ve Gedson Fernandes, dikine paslarıyla Göztepe'ye Sivas'ın oynadığı oyunun bir benzerini oynuyordu.
Ünal Karaman'ın takımının dün maça geldiğini söylemek zor. Hatay'da 3-2 kazanan takım, sezonun en güzel gollerinden birini Diabate ile buldu ama orta saha geçişlerinde dağınık ve yalnız Halil'in ayaklarına mahkumdu. Beşiktaş'ın iki puan kaybının ardından 3 maçtır kazanamayan Galatasaray dün İzmir'de de hüsrana uğrasa Florya'da artık kepenkler inerdi. Sarı-kırmızılı camianın Karagümrük'ten Göztepe maçına kadar geçen sürede yaşanan ne varsa bu takıma önündeki Trabzonspor ve Antalya maçları öncesinde yaşatmaması gerekiyor.
Trabzonspor maçı öncesi Kerem'in hat-trick'i, haftalar sonra Saracchi'nin dikine oynayan takımda veriminin artması ve Taylan'ın varlığı Galatasaray için artılar. Ancak yine de çarşamba günü Halil'in yerinde Mostafa ya da Falcao olmalı. "11 günde 4 maç fikstüründen çok sürpriz çıkar" demek zor değildi. Bakalım Galatasaray bu fikstürün öznesi mi yoksa fırsat bileni mi olacak?
LEVENT TÜZEMEN - TERİM'İN MESAJI YERİNE ULAŞTI
Liderler mesaj verir, takipçileri de bu mesajın peşinden gider... Fatih Terim'in "Galatasaray'ın değerlerine, sahada emeğini veren, formasını ıslatan, Galatsaray'ı temsil eden herkese de kimse kolay kolay dokunamaz" söylemi tam bir lider davranışıydı ve yangına körükle gitmeyeceğinin mesajıydı. Terim futbolcularına ne kadar önemli olduklarını hatırlatmış olacak ki; Göztepe karşısında karakterini ortaya koyan ve skor olarak geriye düştüğünde tepki koyan, vazgeçmeyen bir Galatasaray izledik.
,
Son haftalarda ilk kez ayağa isabetli pas yapan, sakin, çok koşan, birbirine yardım eden, rakip kaleye hızlı ve çabuk giden Galatasaray pozisyon üretmekte de zorlanmadı. Kalesine gelen ilk topta Diabate'den şık bir gol yiyen Galatasaraylı oyuncular şoka girmeden hemen tepki koydu. Halil ile Kerem'in ortaklaşa düzenledikleri pozisyon sonrası Kerem'in gol vuruşu mükemmeldi. Halil, Kerem, Ömer Kılınç,Taylan ile Fernandes'in sürekli hareket etmeleri, önde pres yapmaları Galatasaray'ın göz okşayan futbolunun güzellikleriydi. Tüccar zihniyetli oyunculara yatırım yapacağına Halil, Kerem, Taylan gibi başarıya aç ve yetenekli isimleri alacaksın.
Özellikle Kerem'in ikinci golde Atınç'ın önüne attığı depar sonrası ters köşeye topu sert bir vuruşla göndermesi çabukluğunun eseriydi. Halil'in çalışkanlığı, pozisyon alışı, çalım becerisi kadife gibi verdiği paslar kalite kokuyordu. Kerem ile birlikte Halil ilk 11 için Terim'in elini güçlendireceği gibi kendini vazgeçilmez hisseden oyuncuları da hizaya getirecektir. Fatih Terim İzmir'de şampiyon olmuştu. Galatasaray yine İzmir'de Göztepe'yi yenerek zirve takibinde kaldı.
Not: Hakem Fırat Aydınus mükemmel bir yönetti. Fuutbolu iyi bildiğini vurguladığım Fırat hoca isterse Avrupalı gibi maç yönetir.