Maraton, yaşamı sembolize eder. 42 kilometre 195 metre boyunca kendi başınasınızdır. Yanınızda bulunanlar size yardımcı olmak için orada değildir. Bazen bırakmak istersiniz. Ama sonuna kadar direnenler övgü alır. Kaçıncı olarak bitirdikleri önemli değildir.
Yunanistan'ın Maraton Ovası'nda yıllar önce yaşanan o ünlü hikâyenin ürünü bir yarışmadır bu. Atina'ya savaşın durumunu anlatmak için koşan dönemin olimpiyat şampiyonu Phillipides, yorgunluktan ölür. Modern olimpiyatlar başlarken bu olayın anısına maraton yarışı başlatılır. Yunan Spiros Louis'tir ilk şampiyon. 1908'de Londra'da kraliyet ailesinin önünde yarışın bitmesi için yapılan uzatma 195 metre meselesini açıklar.
KENAN ONUK ANLATMIŞTI
Yıllar içinde Türkiye'den nice şampiyonlar çıkar. Şevki Koru 1947'de Boston Maratonu'nda yedinci olur. 1968'de İsmail Akçay'ın olimpiyat 4'üncülüğü gurur vericidir. Sonrasında Veli Ballı, Mehmet Yurdadön gibi yıldızlar çıkar ortaya.
Mehmet Terzi'nin Balkan ve Akdeniz Oyunları şampiyonlukları da ilham vericidir. 1983'te Fas'ın Kazablanka şehrinde düzenlenen Akdeniz Oyunları müthiş bir şova dönüşür.
TRT'de yarışı anlatan rahmetli Kenan Onuk, Terzi'nin birinciliğini stada girmeden duyurur. Sonrasında bir sürpriz yaşanır. Terzi'den sonra başka bir atlet beklenirken Ahmet Altun ikinci sırada stada girer. Onuk'un o günkü heyecanı yaşamaya değerdir doğrusu. İstanbul'da farklı bir heyecan daha vardır. Asya'da başlanır maratona. Köprü üzerinden Avrupa'ya geçersiniz. Bundan güzel bir heyecan olabilir mi? 70'li yılların sonlarında başlamıştı bu heyecan. 1979 yılında ilk maraton koşulduğunda köprü üzerinde yayaları görenler şaşkına dönmüştü.
Avrasya Maratonu yıllar içinde Vodafone İstanbul Maratonu'na dönüştü. Heyecan değişmedi.
AZİZ İSTANBUL'U İZLEMEK
Köprü üzerinde yürüyebilmek için halk koşusuna katılanlar, gelinlik- damatlık içinde gelenler, politikacılar, sanatçılar ilginç fotoğraflar verdiler. Uzun eşek oynayanlar, çay demleyenler, son dönemde özçekim yapanlar hep oradaydı.
Popülarite arttıkça yurt dışından gelen amatör maratoncular da renk kattılar maratona. Spor İstanbul'un da katkılarıyla Gold Label alan maratona üst düzey atletler katılıyor. 39 yılda önemli yol katedildiğini söylemek yanlış olmaz.
Maraton yaşam gibidir dedik. İstanbul da yaşamın kendisidir. Köprünün üzerinden o güzel manzaraya bakabilmek, aziz İstanbul'a selam göndermek ne güzeldir!