15 yaşındayken 5. kattan düşerek boynundan aşağısı felç olan Nil'in inanılmaz yaşam enerjisi ve mücadelesi tedavi gördüğü Gaziosmanpaşa Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki diğer hastalara umut oldu. 20 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 6 ay hastanelerde tedavi gören Nil'in rol modeli ünlü fizik profesörü Stephen Hawking oldu. Hawking'i örnek alarak mücadele etmeye karar veren Nil, her daim gülen gözleri ve yüzü hiç asılmayan haliyle yemekte SABAH'la buluştu. Nil özetle, "Haberden sonra moralim bir kat daha arttı. Sanki bir mucize oldu ve 3 gündür sol elimin işaret parmağını da açıp kapatabiliyorum. Hastalar yanıma gelip moral buluyor. Mardin'den arayan bir kadın, 6 yıldır kendini eve kapatan oğlu için umut olduğumu söyledi. İnsanlar arasındaki en uzak mesafe bana göre beyinlerimizde. Hayatın içinde olmak, hayata küsmekten daha kolay ve daha adildir. Hayallerimizi ertelemek zorunda değiliz." dedi.
Masaya oturur oturmaz, "SABAH Gazetesi'nde çıkan haberimden sonra moralim bir kat daha arttı. Üç gündür sol elimin işaret parmağını açıp, kapatamıyordum. Sanki bir mucize oldu. Şimdi açıp kapatıyorum" diyerek gösteri yaptı masada. Ardından ekledi: "Hastanede hasta ve yakınları yanıma gelip, yaşadıklarımı, mücadelemi anlatmamı istiyor. Türkiye'nin her yerinden inanılmaz telefonlar alıyorum. Mardin'den arayan bir yaşlı kadın, 'Kızım bize umut oldun. Oğlum 6 yıldır omurilik yaralanması sebebiyle adeta kendini eve kapattı. Tedaviyi kabul etmiyor. Senin haberinden sonra kararını değişirdi. Evimize mutluluk getirdin' dedi. Hastane odama, ekzersiz yaptığım tedavi odasına hastalar gelip, beni hayranlıkla izliyor. Bana bir hasta yakını iyi niyetle, 'İnşallah kısa sürede ayağa kalkarsın' dedi. Bende kendisine, 'Hayır ben ayağa kalkmak istemiyorum. Önceliğim her iki kolumu yüzde yüz çalıştırmak. Sonra oturabilmek' karşılığını verdim. Bu cevabıma çok şaşırdı. Yaşadığım hikayeyi öğrendikten sonra tedavisine daha sıkı sarılanlar oldu" diye konuştu.
YARDIM ETME AĞABEY
Tansiyonu oturduğu zaman 4 - 5, yattığı zaman ise 5 - 8 olan Nil'in tedavi süreci de bir hayli uzadı. Avuç içlerine kas nakli yapıldı. Önce sağ elinin parmaklarını, sonra da sol elini yavaş yavaş oynatmaya başladı. 16 yılda liseyi ve iki üniversite bitirdi. Bir üniversitede kaydını 3. sınıfta sonlandırıp, dördüncü üniversiteye bu yıl yeniden başladı. Azmi ve mücadelesiyle Mısır ailesine de cesaret veren Nil, "Beyinde her şeyin çözülebileceğini herkese kanıtladım. Hastalığı kabullendikten sonra Stephan Hawking'in hayatını, yaptıklarını okudum. Bana büyük cesaret verdi. Mesafeler ve sorunların sadece beyinde hallolabileceğine inandım. Bu başarımdaki en önemli etken oldu. Üç hafta önce tedavim için geldiğim hastanede, '16 yılda yürüyememişsin. Neden buraya geldin' sorularına muhatap oldum. Böyle düşünen hasta ve yakınlarına, '16 yıla bir sürü hastalık ve başarı sığdırdım" diye konuştu. Gözlerinin içi gülen Nil bana, 'Benim üç ağabeyim var. Eğer kabul edersen dördüncüsü sen ol' diyor mutlulukla. Yemek bittikten sonra ben ve tedavisini büyük bir kararlılıkla yürüten Prof. Dr. Belgin Erhan hemen kalktık sandalyeden. Nil ise, elekerlekli sandalyesinin arkasında asılı olan montunu giymeye çalışıyordu. Bir kolunu giymiş, diğer kolunu bir türlü giyemiyordu. Yardım etmek istediğimde, 'Yardım etme ağabey. Kendim giyerim' karşılığını verdi. Mücadele edip, montunu giyip, bize gülümsedi. Mücadele azmi, yaşadıkları ve kararlılığıyla üç ağabeyine, anne ve babası ile tüm çevresine umut dağıtıyor adeta Nil.
HEDEFİM YÜRÜMEK AMA
Nil'e, 'Hedeflerin ne' diye soruyorum. Başlıyor anlatmaya: "Hedeflerimizden biri elbette yürümek. Fakat doğru planlama yapmam lazım. Aksi halde hedefimden uzaklaşırım. 'Nasıl olsa kısa sürede yürüyeceğim' deyip tedaviyi reddeden insanlarla tanıştım. Beni onlardan ayıran en önemli özellik direncim. İlk başlarda tekerlekli sandalyeyi almamak için direniriz. Sonra o direnç amaca dönüşür. Sandalyede rahat oturabilmek bile sorunken, yürümeye odaklanıp hem zamanımı hem de gücümü kaybetmek istemiyorum. Sabır ve azimle tedaviyi kesmeden sosyalleşebilmek bizi sonuca götürür. SABAH'ta haberim çıkınca hastane koridorlarında herkesin umudu oldum. Beni görmek için gelen hasta ve yakınları her geçen gün arttı. Tedavisini gönülsüz yapanlar şimdi büyük bir azimle sürdürüyor. Bu mutluluk verici. Kendini eve kapatan, bulunduğu durumun kendi suçuymuş gibi görüp, toplumdan soyutlayan insanlara başardıklarımla yeni bir sayfa açtım" dedi.
HAYATIN İÇİNDE OLMAK, HAYATA KÜSMEKTEN DAHA ADİL
Yaşadıklarıyla ünlü fizikçi Hawking'i anımsatan Nil sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavisine, sosyal hayatına, eğitimine ara veren insanlar bana, 'Neden vazgeçmedin. Nasıl başardın' diye soruyorlar. Ben de onlara, 'Neden vazgeçtiniz' diye soruyorum. Çünkü asıl külfet olan kısmı bu. Vazgeçmek. Hayatın içinde olmak, hayata küsmekten daha kolay ve daha adildir. Hayallerimizi ertelemek zorunda değiliz. Bizi yürümeden de ayakta tutabilecek bir sürü faktör var. Yeter ki, becerilerimizin farkına varıp, geliştirelim. Ben açıkçası bunları hedefledim. 16 yıl içinde hayatıma çok sayıda başarı, mutluluk ekledim. Üç hafta önce başladığım tedavimde önemli aşama kaydettim. Bu işte en önemli şey moral. SABAH Ailesi bana, aileme ve binlerce hastaya umut olma fırsatı verdi. Şimdi sol elimin parmaklarını oynatabiliyorum. Bu benim için en önemli ödül..." Hem yemek yediğimiz restoranda, hem sokak ta hem de hastanede yanına gelip, 'İnşallah yürürsün' diyenlere, 'Hayır' diyecek kadar kendine güvenen biri Nil. Bu karşı çıkışı da şöyle özetliyor: "Önce kollarımı, ellerimi, vücudumu ve oturma şeklimi düzeltmem gerek. Yürümeden, ayağa kalkmadan da istediklerimi yapabiliyorum. İnsanlar arasındaki en uzak mesafe bana göre beyinlerimizde" diyerek özetliyor durumu Nil.
Stephen Hawking: "Bu da umudu kaybetmemeniz gerektiğini gösteriyor"