İstanbul'da bir tele-dolandırıcı, geçen yıl Aralık ayında kendisini polis olarak tanıtarak yüksek mühendis Ceren A.'yı aradı. Dolandırıcı, kadına kendisinin polis olduğunu söyleyerek; "Kişisel bilgileriniz terör örgütünün eline geçmiş, mal varlıklarınıza el koyacaklar. Biz bu şahıslara operasyon yapacağız. Bizim operasyonumuz bitene kadar varlıklarınızın bizde güvende olması gerekiyor. Kimseye bir şey söylemeyeceksiniz, mal varlıklarınızı satıp paralarını bize verin. Biz de Merkez Bankası'na yatıracağız. Daha sonra tekrar size iade edeceğiz." dedi. Telefondaki kişi, "Eğer paraları getirmezseniz sizin de başınız belaya girecek." dedi. Korkuya kapılan Ceren A. bir kaç seferde toplam 1 milyon dolar verdi. 'Evini sat, parasını getir' denilince dolandırıldığını anlayıp durumu polise bildirdi. Aynı çetenin üyelerinin bir başka kurbanı da Nişantaşı'nda ikamet eden ihracatçı iş kadını N.K. idi.
Çete üyeleri benzer söylemlerle kadını arayıp, korku saldı ve parayı kendisine getirme konusunda ikna etti. Paniğe kapılan N.K. 30 milyon lirayı kendisiyle buluşturulan kuryelere verdi. Çete üyeleri parayı aldıktan sonra yeni bir hamle daha yaparak Nevra K'nın Teşvikiye'deki evini sattırarak buradan aldığı 10 milyon lirayı da kuryeye teslim ettirdi. Nevra K'nın kabusu yaklaşık 6 ay sürdü. N.K. elindeki bütün para ve evinden olduktan sonra dolandırıldığından şüphelenerek polisi aradı. Dolandırıldığını anlayınca şikayette bulundu. Tele dolandırıcılarına 50 milyon lira kaptıran kadın Asayiş Şube Müdürlüğünden yardım istedi.
ELEBAŞI YAKALANDI
Bu şikayetler üzerine polis önce tek tek şüphelileri tespit etti ardından 8 ilde eş zamanlı operasyon için düğmeye bastı. Şanlıurfa'ya 70 kişilik ekiple giden İstanbul polisi şüphelileri tek tek gözaltına aldı. Çetenin elebaşı M.Ç. ise Antalya'da yakalandı. İddiaya göre çete lideri milyonlarca lira vurgun yaptığı iki kadının bilgisini bir hackerden satın almıştı. Çete bu bilgiler ışığında iki kadın hakkında istihbarat topladı. Sözde polis olarak da görüşmeyi bizzat elebaşı M.Ç. yaptı. M.Ç. iki kadını da FETÖ ile korkuttu. Gözaltına alınacaklarını ve tüm mal varlıklarına el konulacağını söyledi.
HEM TATİL HEM VURGUN
Kadınlar saatlerce telefonla konuşup ikna ettikten sonra parayı M.Ç. bizzat almaya geldi. Eşiyle birlikte İstanbul'a hem tatil hem de vurgun için gelen M.Ç. Nevra K.'den ilk 10 milyon lirayı aldıktan sonra ilk işi gece kulüpleri ve lüks oteller oldu. Bir süre eşiyle gezdikten sonra Şanlıurfa'ya geri döndü. Paraları bitirdikçe kadını arayıp tekrar aynı yöntemle korkuttu ve sürekli para istedi her defasında ya parayı alan ya da yanında bulunan yine elebaşı M.Ç. İdi. Artık paraların tamamını alan M.Ç. Operasyon durumunu soran Nevra K.' ye de "Türk milleti yaptığınız hizmetlerden dolayı size minnettar" dedi telefonu kapattı son görüşme de bu oldu.
"DEVLETTEN BAŞKA KİMSEYE GÜVENİM KALMADI"
Neredeyse tüm malvarlığını bu çeteye kaptıran Nevra K.'nin şimdilerde kirada oturduğu ve yine çeteye vermek için çektiği tüketici kredisini ödemeye çalıştığı öğrenildi. Asayiş Şubeye ifade vermek için gelen Nevra K. Çıkışta yüzünü göstermeden yaşadığı kabusu da şöyle anlattı:
"Bana bir operasyondan bahsettiler, devlet vatandaş iş birliği dediler. Ölüm gibi bir şey. Bir kere herkese olan güveninizi kaybediyorsunuz. Bu korkunç bir şey. Bu olaydan sonra bir tek devlete güvenme dışında yapabileceğim bir şey yoktu. Ben emniyete güvendim. Onlar da beni boşa çıkartmadılar. Paramı geri almak için umutluyum. Hukukun yerini bulacağına yüzde 100 eminim. Yaşadığım bu kötü olayın benden başka hiçkimsenin başına gelmemesi için herkesi uyarmayı vatandaşlık görevim olarak görüyorum. Sizleri telefonla arayan, kendisini polis, savcı ya da emniyet görevlisi olarak tanıtan hiçkimseye itibar etmeyin. Sundukları hiçbir bahaneye inanmayın. Her ne kadar inandırıcı ve gerçekmiş gibi gözükse de herkes şunu bilsin ki, polis asla ve asla vatandaştan para istemez."
MÜDÜRLERE TEŞEKKÜR ETTİ
Nevra K; "Emniyet mensuplarının, savcı ya da hakimlerin hiçbir zaman vatandaştan para talep etmeyeceğini çok acı biçimde tecrübe ettim. Hiçkimsenin benim gibi canı yanmasın. Bu tür telefonlar ya da mesajlar geldiğinde direkt kapatın ve emniyet güçlerine haber verin. Öncelikle kısa bir sürede inanılmaz başarılı bir operasyonla suçluların yakalanmasını sağlayan İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve Gayrettepe Şube Müdürü Şinasi Yüzbaşıoğlu'na sonsuz desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı şekilde gece gündüz çabalayan Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro'da emeği geçen tüm emniyet personeline teşekkür ediyorum." dedi.