Kronik bir hastalık olan çölyaka karşı glütensiz yaşam öneren Yrd. Doç. Dr. Zeybek, tedavi edilmesi için herhangi bir ilaç tedavisi bulunmayan hastalığın, sadece glütenden uzak beslenme yöntemiyle kontrol altında tutulabildiğini ifade etti.
Yaşam boyu özel bir beslenme programına tabi olması gereken çölyak hastaları için güvenli ve yasaklı besinler hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Zeybek, "Tüm sebze, meyve ve bakliyatlar, katkısız ve katısıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, zeytin, kızartılmış bir yağda işleme tabi tutulmamış et, tavuk, balık, una batırılmamış konserve çeşitleri, mısır, pirinç, patates, evde çekilmiş baharatlar, kinoa, karabuğday, amaranth, teff ile özel glütensiz ürünler çölyak hastaları için güvenli besinlerdir" dedi.
Yasaklı besinlerle ilgili hastalara uyarıda bulunan YDÜ Hastanesi Pediatri Diyetisyeni Yrd. Doç. Dr. Sabiha Gökçen Zeybek, "Çölyak hastaları arpa, buğday, çavdar ve yulaf katkılı ürünler, galeta ununa ve una batırılarak hazırlanan tavuk, balık gibi et ürünleri, glüten içeren hazır çorba, köfte, çikolata, puding, sakız, ketçap, mayonez, dondurma, tuzlu, soslu kuru yemişlerden uzak durmalıdır" diye konuştu.
Çölyak tanısı alan çocuklarda beslenme için dikkat edilmesi gerekenlere de dikkat çeken Zeybek, "Çocuklarda çölyak için erken tanı, büyüme ve gelişmenin yakalanmasında, uzun dönem komplikasyonların önlenmesinde önemlidir. Besinlerin etiket bilgilerinde glüten içeriği mutlaka sorgulanmalı, pişirme ve hazırlık aşamasında güvenli gıdaların glütenli gıdalarla bulaş olmamasına dikkat edilmelidir. Ek olarak ilaç, şampuan, krem ve kozmetik ürünler dikkatli kullanılmalıdır. Bazı kişilerde çok düşük miktardaki glüten bile klinik belirtilere neden olacağından, çapraz kontaminasyon riskinin en aza indirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır" şeklinde konuştu.