PKK terör örgütünce kurulan Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne (DİAYDER) açılan davada sanıkların savunma ve sorgularına başlandı. İlk sırada, terör örgütünün sözde diyanet işleri başkanı olarak görülen DİAYDER Başkanı Ekrem Baran, savunmasını yapması için kürsüye çağrıldı. Baran, savcılığın iddianamesinde kendileriyle ilgili yazan "sözde imamlar" ifadesini kabul etmediklerini söyledi. Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak işe alındıkları ortaya çıkmıştı.
Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri de ortaya çıkmıştı. 335 sayfalık iddianamede, İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı ifade ediliyor. Sanıkların, İBB'nin yardım amaçlı verdiği alışveriş kartlarını da terörist ailelerine dağıttığı dile getiriliyor. Savcılık, sanıkların 3,5 yıl ile 15 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezalarına çarptırılmalarını talep edilmişti.
YARGILAMA DEVAM EDİYOR
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, derneğin tutuklu olarak yargılanan başkanı Ekrem Baran, Hafit Tunç, Ali Fuat Hatip ve Mehmet Emin Aslan bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katıldı. Tutuksuz sanıklar da duruşma salonunda hazır bulundu. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'da duruşma salonunda izleyici olarak bulundu.
İBB ÇALIŞANI TANIK OLARAK DİNLENDİ
Duruşmada tanık olarak dinlenen İBB Sosyal Hizmetler Müdürlüğü çalışanı Esra Huri Bulduk, "İBB Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nde iç personel olarak 20 yıldır çalışıyorum. 20 yıldır da aynı telefon numarasını kullanıyorum. Telefonum çoğu dernek, kurum ve kişilerde vardır. Beni muhtar, öğretmen, dernek başkanı kişiler arayarak ihtiyaç sahibi biri veya birileri varsa onlar bize iletirler. Bizlerde daha önce yardım almış mı almamış mı kontrol ederiz. Sosyal yardım almamışsa o kişilerin nereye başvurulması gerektiğini söyleriz. Başvuru yaparlar sosyal hizmet ekiplerince evine gidilerek inceleme yapılır. Eğer gerçekten ihtiyacı varsa ekiplerimiz sosyal destek yardımı yaparlar. Diğer bir durumda ise ihtiyaç sahibi kişiler bize ulaştığında bende yardım severlere bildiriyorum. Onlarda ihtiyaç sahibi kişilere zincir marketlerin 100 lira 200 lira gibi alışveriş kartları vardır onları alırlar bende onları ihtiyaç sahiplerine ulaştırırım. Bu kartlar İBB'nin sosyal yardım kartlarından ayrıdır" dedi.
''ELİMİZE SİLAH ALMADIK''
Tutuksuz sanık Enver Karabey, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, ''Ben din adamıyım. Derneğimizin herhangi bir örgütle bağlantısı bulunmamaktadır. Ben dinimin kurallarını uygular ve buna göre hareket ederim. Bunun dışına çıkmamız mümkün değildir, hiçbir illegal örgüt adına para da toplamadım. Cuma namazlarına katılmanın ve namaz kılmanın suç olmadığı açık ve nettir. Kapımız herkese açıktır. Bizler 'DİAYDER' olarak elimize silah almadık'' dedi.
İSLAMI BAHANE OLARAK GÖSTERDİ
Tutuklu sanık Ekrem Baran, "İslam doğrultusunda herkes yardım yapıyor. Bizlerde bu şekilde insanlara yardım etmek istedik. Bununla ilgili hadis ve ayetlerde vardır. Dernek bu şekilde ihtiyaç sahiplerine yardım ediyor. Bize yapılan bu suçlamaların adaletsizlik olduğunu düşünüyoruz. Sağlık sorunlarım var, tahliye edilmesem bile adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ediyorum" diye konuştu.
DERNEK BAŞKANI TUTUKLU HALİ DEVAM
Mahkeme heyeti, dernek başkanı Ekrem Baran'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, tutuklu sanıklar Hafit Tunç, Ali Fuat Hatip ve Mehmet Emin Aslan'ın ise tahliyesine hükmetti. Mahkeme, tahliye olan sanıklar hakkında haftada karakola giderek imza atma şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına da karar verdi. Mahkeme, bazı tutuksuz sanıklar hakkında "ev hapsi" şeklinde olan adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verdi. Heyet ayrıca tüm tutuksuz sanıklar hakkında yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin aynen devamına hükmetti.