Milli Mücadele döneminde, 1918'de temelleri atılan ilaç sektörünün köklü şirketlerinden Embil İlaç'ın ilham verici bir hikâyesi var. Hikmet Embil, 1918'de Bandırma'da bir eczane açtı. Milli Mücadele'de askeri ecza depolarının anahtarını güvende tutma görevi verilen Hikmet bey, aynı zamanda eczanede kendi formüllerini geliştirdi. Küçük bir fabrika kurup ilaç üretmeye başlayan Hikmet beye, Soyadı Kanunu gelince Arapça ilaç anlamına gelen "em" ve bilmekten gelen "bil" kelimelerinin birleşimi yani ilaç bilmek anlamına gelen "Embil" soyadı verildi. Şirketle birlikte İstanbul'a taşınan Hikmet Embil, ilaç şirketini önce oğluna, sonra torununa devretti. Şirket büyüdü ve dünyanın birçok ülkesinde kendi ürünlerini pazarlamaya başladı. Ürettiği ilaçları toplam 42 ülkeye ilaç ihraç etti.
4'ÜNCÜ KUŞAK TEMSİLCİSİ
2014'te İspanyol bir firmayla ortaklık kuruldu ve ailenin dördüncü kuşak temsilcisi 28 yaşındaki İpek Embil, genç bir görüş getirerek bayrağı devraldı. En büyük hayalinin yurtdışından ilaç sipariş etmeye gerek kalmaması olduğunu belirten İpek Embil, "İstiyorum ki her şey kendi ülkemizde üretilsin. Artık hastalanınca ilaç almaktansa hastalanmamak için takviye alalım istiyorum. Benim hayalim daha fazla doğal ve temiz içerikli takviyeler üretmek. Çocuklar hastalanmadan belirli takviyeler alsın istiyorum. Bunlar da çoğu ülkede mevcut olup burada olmayan ürünler olduğu için benim hayalim bunları getirmek. Olmayan ürünleri Türkiye'ye getirmek ve burada üretmek istiyorum" dedi.