Türkiye Barolar Birliği Eski Başkanı ve ceza hukuku profesörü Metin Feyzioğlu BluTV'deki "40" programında Cansu Canan Özgen'in sorularını cevapladı. Gündeme dair çarpıcı açıklamalar yapan Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) hakkında da çarpıcı iddialarda bulundu.
"BAROLAR BİRLİĞİ'NİN İSTEĞİ TAYYİP ERDOĞAN'I DEVİRMEK!"
Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Erinç Sağkan başkanlığındaki Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) devirmek istediğini ifade etti. "Metin Feyzioğlu meslektaşlarına kırgın mı?" sorusuna cevap veren Feyzioğlu, Başkan Erdoğan'ın TBB tarafından devrilmek istendiğini şu cümlelerle dile getirdi: "Hayır. Hiçbir kırgınlığım yok. Zaten bunun üstüne bir hizmet aşkıyla yanan bir insanım, hizmet ettim, o dönem benim için bitti, kapandı. Şimdi diyeceksiniz ki, neden eleştiriyorsun yeni yönetimi… Çok kısıtlı eleştiriyorum. Eleştirmeye girecek olsam bunun 10 katını, 100 katını hak edecek işler yapıyorlar ama başkaları yapsın istiyorum eleştiriyi… (…) Bu arkadaşlarımızın talip olurken tek projeleri Metin Feyzioğlu'nun 'altı benzemez' olarak devirmek olduğu için, bir proje geliştirme durumunda değiller. Bunların bir tek ortak noktası vardı, Metin Feyzioğlu'nu gönderelim, yerine ne yapalım, başka projeleri yok. Seçildiği günden bu yana bu arkadaşlarımız, Metin Feyzioğlu'nu devirdik sıra diğer tek adamda. Doğrudan doğruya siyasettir bu. Metin Feyzioğlu'nu devirdik şimdi sıra Tayyip Erdoğan'ı devirmekte! Metin Feyzioğlu gitti, diğer diktatörün devrilmesine sıra geldi gibi… CHP'nin programlarına katılma, HDP'nin programlarına katılma… Özetle şu: benim üstümden, bana vurarak ve artık eleştiri sınırını çok zorlayan cümleler ve saldırılarda bulunarak siyasetlerine devam ettikleri sürece, ben de gördüğüm her şeyi değil, ama artık görmemenin mesleğime saygısızlık olacağını düşündüğüm fahiş konuları dile getiririm. Çünkü benle siyaset yapmaya devam ediyorlar, projeleri yok!"
Metin Feyzioğlu açıkladı: "Türkiye Barolar Birliği’nin hedefi Başkan Erdoğan’ın devirmek" | Video
"6+1 DEĞİL MASANIN KENDİSİ HDP"
"CHP ve HDP arasında nasıl bir ilişki var?" sorusu üzerine Metin Feyzioğlu şunları söyledi: "Doğrudan bir ilişki var. Fakat CHP seçmeninin büyük kısmı Atatürkçü, Cumhuriyetçi, üniter devletçi ve milliyetçi bir seçmen olduğu için ülkenin geleceğine dair kaygılar taşıyor, bu kaygılara da saygıyla yaklaşmak lazım. Bu seçmen HDP'nin duruşundan, HDP'nin PKK ile organik ilişkisinden fevkalade rahatsız, dolayısıyla CHP kendi seçmeninden HDP ile bağlantısını gizlemek zorunda hissediyor kendini… 'Bu kanıya nasıl vardınız?' diyorsunuz; bir yabancı deyiş vardır: 'Ördek gibi yürüyorsa ördek gibi vaklıyorsa o ördektir başka kanıt arama' der. Bu İngilizlerin güzel bir sözüdür ve bilimsel yerlerde de kullanırlar, her şey ortada değil mi?
Artık Barolar Birliği Başkanı değilim, kendi adıma konuşuyorum. Barolar birliği başkanı olsaydım ağzımı açmazdım, kendi adıma ifade ediyorum. 6+1 değil aslında o. Altı siyasi parti HDP'nin kurduğu masada oturuyorlar. Masanın kendisi HDP."
"GÖNÜLDAŞLAR SEÇMENLERİ DEĞİL, YÖNETİCİLERİ"
Sözlerine devam eden Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti: "(…) Altılı diye tabir ettikleri, masasını HDP'nin kurduğu bu yapıdan çıkan Anayasa önerisinin içinde Türk Milleti görüyor musunuz? HDP'nin söyleminde de göremezsiniz. Anadolulu tabirini bulursunuz. O yüzden Türk Milleti dememek için Atatürk dememek için çırpınmışlar. Çünkü karşı HDP bunlara. Aman HDP'yi üzmeyelim. Bu ülkeye CHP'nin yapabileceği en büyük iyilik nedir biliyor musunuz? Kendi seçmenini de rahatlatır; HDP'ye 'Ya biz senle kenarlarda kuytularda elele görüşeceğimize, açıktan şu işbirliğini yapalım deseydi, demez, demedi, demeyecek; açıktan sana şart koşuyorum, sen PKK'yı lanetle, araya mesafeni koyduğunu söyle, dolayısıyla terörle mücadelede tabanının PKK'ya karşı konumlanması için senin PKK'yı lanetlemen lazım. Bunu yap. Ben de seninle aslanlar gibi ortaya çıkayım, seni gizlemeyeyim kuytularda, herkese takdim edeyim' demesi lazım. İnanınız PKK sebebiyle kaybedeceği oyun mislini ve mislini kararsız seçmenden alırdı. Ama yapmayacak, yapamayacak. Çünkü gönüldaşlardır, seçmenleri değil yöneticileri…"
