Sözbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birkaç gündür merkez üssü Buca olan pek çok depremin yaşandığını, sadece dün bölgede 50 civarında sarsıntı kaydedildiğini söyledi.
Buca-Gölet çevresinde meydana gelen depremlerin, Tuzla Fayının kuzeydoğu ucundaki çok sayıdaki fay demetinden kaynaklandığını dile getiren Sözbilir, Buca ile Kısıkköy arasında dağılım gösteren bu depremlerin, 5 Kasım 2022'de meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki depremden bu yana deprem fırtınası şeklinde geliştiğini, "deprem dizisi" denilen kesikli bir deprem döngüsüne dönüştüğünü kaydetti.
Prof. Dr. Sözbilir, bu bölgede Buca Fayı ile Kısıkköy Fayı arasındaki 4 fay parçasının birlikte çalışıp depremlere neden olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Doğanbey-Orhanlı-Gaziemir hattı boyunca uzanan Tuzla Fayı, Gaziemir-Adnan Menderes Havalimanı doğrultusundan itibaren Buca ve Kısıkköy'e doğru saçaklanarak kollara ayrılır. Geometrik olarak çiçeğe benzediği için jeolojik anlamda 'çiçek yapısı' adı verilen bu yapı içindeki faylarda kırılma başladığı zaman deprem fırtınasına dönüşüyor. Bu nedenle bu bölgede biriken stres boşalıncaya kadar deprem fırtınası devam edecektir. Bu tür olaylar bazen büyük bir depremin oluşmasına engel olabildiği gibi yeni bir ana şok olarak da gerçekleşebilir."
"İZMİR İÇİN YIKICI OLABİLİR"
"Buca ve çevresindeki deprem aktivitesi deprem fırtınası şeklinde tekrar eden deprem dizisine dönüştü." ifadesini kullanan Sözbilir, 2 bin yıldır kırılmayan Tuzla Fayının 7,2; saçakları konumundaki Buca ve Kısıkköy faylarının da 6 büyüklüğünde deprem üretebileceğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Sözbilir, bu depremlerin İzmir'in hemen altında olması nedeniyle yıkıcı olabileceğini, Buca'daki küçük depremlerin bile hissedilmesinin, yüzeye yakınlığın yanı sıra şehrin hemen altında meydana gelmesinden kaynaklandığını anlattı.
