Dün Hikmet Çetin'in "birkaç siyaset anısını" yazmıştık.
Ve birkaç da "lider değerlendirmesini."
Bugün "Bülent Ecevit'e dair anlattıklarıyla" devam edelim.

***

Çetin "bu kadar titiz bir siyasetçi acaba var mı" diye söze başladı:
- Ecevit inanılmaz çalışkandı.
- Yapacağı konuşma ile ilgili olarak kendisine değişik taslaklar getirilirdi.
- Hiçbirini alıp da aynen okuduğunu görmedim.
- Hepsinden yararlanır ve sonra daktilonun başına geçer, yapacağı konuşmayı bizzat yazardı.
Dönem "1980 öncesi."
Meclis'te "bütçe" görüşülüyor.
Ecevit'ten Hikmet Çetin'e:
- Başbakanlık bütçesi konusunda siz konuşun.
- Ama efendim, benden büyükler var... Orhan Eyüboğlu, Ali Topuz var.
- Hayır, siz konuşun.
- Efendim beni affetseniz... Ben beceremem.
- Hayır.

***

Bütçe görüşmeleri "gergin" geçer. Muhalefet sözcüleri, Ecevit'i çok ağır eleştirirler.
Hatta içlerinden biri Ecevit'e yüklenirken "üniversite bile bitirmemiş... Lise mezunu" der.

***

Sıra gelir Hikmet Çetin'in cevabına. Çetin uzun uzun bütçeden bahsettikten sonra sözü "Ecevit' in lise mezunu olması nedeniyle eleştirilmesine" getirir ve...
Sesini yükseltir:
- Sayın Ecevit'in üniversite diploması yoksa ne olmuş yani?.. Diploma cehaleti alır, eşeklik baki kalır.
Muhalefet sıraları karışırken...
İktidar milletvekilleri alkıştan yeri göğü inletirler.
Sonra Meclis kulisinde Ecevit ile Çetin karşılaşırlar.
Ecevit:
- Hani konuşamam diyordunuz... Bakın ne kadar da güzel konuştunuz... Demek çok iyi yapabiliyormuşsunuz.

***

Hikmet Çetin bize bu anısını anlatırken kızardı:
- O gün, ağzımdan o söz çıkmamalıydı... Sözü söyledim ama, daha ağzımdan çıktığı anda da pişman oldum... Benim üslubum bu değildi... Fakat... Söylediğim için utandığım o söz öyle bir alkış aldı ki, ben bile inanamadım.