Eşref Armağan, çok özel bir Türk ressam. Eserleri hem Türkiye çapında, hem de yurt dısında çeşitli sergilerde yer almıştır. Hiç bir zaman gün batımını, baharda yeşeren, çiçek açan doğayı, renklerini göremedi. Tuttuğunu koparan, mücadeleci kişiliği ona, duygularını dile getirbilmek için ses, bir anlamda da görmek için göz kazandırmıştır.Görmeden bu kadar mükemmel eserler ortaya çıkaran bır dehanın eserleri karşısında büyülenmemek elde değil. Bundan 60 yıl önce İstanbul'da dünyaya gelir. Eşref, ne çocukken ne de yetişkin çağda hiçbir sanat öğrenim görmedi. Kendi kendine yazmayı öğrendi. Eşref, bütün gün babasının dükkanında baca boruları keserek babasına yardım ederdi, boş zamanını da resim çizerek geçirirdi. 6 yaşındayken kalem ile kağıt üzerine çizmeyi, 18 yaşında ise önce parmakları ile kağıt üzerine, sonra da kartona yağlı boya ile resim yapmaya başladı. Yağlı boyadan akrilik boyaya ve tuvale geçti. Elleri artık onun gözleri olmuştu. Görmemesine rağmen çizdiklerinin bu denli gerçeği yansıtması, resim yapmanın onda bir tutkuya dönüşmesini sağladı.