Okuyorum, okuyorsun, okuyorlar.
Bugünlerde E.L. James'in 'Grinin Elli Tonu' adlı seks kokulu, fantezi dokulu güzide eseri ekmek peynir gibi satıyor.
Her yerde ondan bahsediliyor.
Sanırsınız başyapıt, sanırsınız başucu kitabı. (Hmm belki olabilir, o zaman işe yarayabilir) Okumayanı dövecekler yani.
Dr. Oz (Mehmet Öz) bile programındaki bir stüdyo dolusu seyircisine bu kitabı okutup üzerine şov çevirdi; o derece önemli maşallah.
Aa yoksa Dr. Oz'da izlemediniz mi? Girin google'a 'Grinin Elli Tonu' yazıverin, video pat karşınıza çıkıyor.
Dr. Oz soruyor; "Bu kitabı niye sevdiniz bacılar?' (Tabii 'bacılar' demiyor, o benim uydurmam).
Cevaplar şu kıvamda; "Basit ve sade olduğu için."
Mesela bir seyircinin kitapta okuduğu seks sahneleri sayesinde 20 yıllık evliliğine can gelmiş, kan gelmiş. Hobaaaa.
SEKS HAYATI DEĞİŞTİ!
Dr. Oz kitabı okuyan kadınlardan aldığı tepkiler karşısında dehşete kapılmış. "Amerika'nın seks hayatı değişti, yetişin!" diyerek üç kadın uzmanı stüdyoya çağırmış.
Uzmanlarımızdan jinekolog hanım pek iddialı, ihtiyacımız olan tek şeyin bu kitap olduğunu söylüyor. (Haydar Dümen duymasın) Çünkü uyarılması gereken tek organımızı; beynimizi uyarıyormuş.
Psikiyatrist ise 'Grinin Elli Tonu'nun kadınların kafasında ampul yaktığını, cinselliklerine bakışını değiştirdiğini, bunun için önemli olduğunu söylüyor.
Bak sen şu kitaba. Dikkat dikkat Haydar Beeey! Gri dünyalarda ne dümenler dönüyor dersiniz?
Peki Dr. Oz'a göre neden bu kitap aldı başını gitti, neden rekorlar kırıyor?
Oz'a göre kitap okuyucunun seks yapma arzusunu canlandırıyor, bu da tamamen beynimizle oluyor.
Okudukça biyolojik olarak coşuluyor yani.
Neyse, 'Dr. Oz da işin içine girdiyse bir ben eksiğim ve bu eksikliği taşıyamam' diyerek bu sabah kahvaltımı etmek suretiyle kitapçıya gidip 'Grinin Elli Tonu'nu aldım.
Ver 25 lirayı, seks hayatın kurtulsun kafası mı, değil mi göreceğim.
OYUNA GELİYORSUNUZ
Şu anda 572 sayfalık ansiklopedi kıvamındaki bu erotik romanın 60'ıncı sayfasındayım ama yine de yazmak istedim.
Yazmak istediğim de şu; bu kitabın ışığında pazarlama her şeydir, edebiyat hiçbir şey!
Daha başından nasıl oyuna geldiğinizi anlıyorsunuz ve iyi pazarlamanın önünde saygıyla eğiliyorsunuz.
İlk izleniminiz bu oluyor.
Günümüz 'çok satanlarında' yazarın ne yazdığı elbette önemli ama ondan da önemlisi kitabın okura nasıl sunulduğu. İşte ispatı.
572 sayfalık bu erotik kitap en tutucu, en hanım arkadaşlarımın bile elinden düşmüyorsa, her girdiğim ortamda 'Grinin Elli Tonu' konusu açılıyorsa; işte ben buna 'başarı' derim.
Oturup uzun uzun pazarlama üstüne düşüncelere girerim.
Öyle yani; okuyayım da sonra kitabın kendisini tartışırız.