Nedir durumunuz? Baş ağrısı? Mide bulantısı? Topuklu ayakkabıyla bütün gece dans etmenin getirdiği ayak ağrısı falan?
Nasıl geçti dün geceniz? Umarım şu anda çektiğiniz işkenceye değmiştir.
Yeni yılın ilk günü genelde yatakta geçer zaten. Ağrı kesici ve çorba eşliğinde gün biter.
Neyse tek derdimiz bu olsun. Rahatsızlıklarımız hep eğlencenin dozunu kaçırdığımız için olsun.
Ben de yılın ilk yazısında; erkek okurların sinirini bozup kadınlara ilaç gibi geleyim dedim.
Maksat laf sokmak olsun, yeni yılınız hep makara tukara dolsun...
İĞNEDEN KORKARLAR!
Kadınların erkeklerden daha uzun hayatta kalmayı başarabildikleri kaç kez açıklandı bilmiyorum. Durup durup bu haber gelir önümüze.
Yine geldi...
Ve yine nedenleriyle..
İşte o nedenler ve parantez içinde benim döktürdüklerim:
Kadınlar sağlıklarına daha düşkünler ve sağlık sorunlarına karşı daha duyarlılar. Doktorlarına daha sık ve daha erken başvururlar, sağlık kontrollerini daha düzenli yaptırırlar. Önerilere de dikkatle uyarlar.
(İşte daha ilk maddede, kadınların erkeklerden daha akıllı oldukları ortaya çıkıyor. Çünkü akıllı insan korkar! Hastalanmaktan korkunca da önlemini alır. Rutin kontrollerini yaptırmaya üşenmez. Ayrıca kadınlar iğne olmaktan da korkmaz. Ki tanıdığım birçok erkeğin kabusudur; kollarını kes ama popolarına minik bir iğneyle nişan alma!
Bu yüzden değil kontrol, hastalandıklarında bile doktora gitmeye çekinirler ya: 'Ya iğne yaparsa???')
Daha az sigara, alkol, kahve ve bağımlılık yapan maddeler kullanırlar. (Buna, 'Kadınlar tadında bırakmayı bilir' de diyebiliriz. İçkiyi 'ağızlarıyla' içmeyi bilirler, fazla sigara dişlerini sarartır diye korkarlar, kahveyi sadece fal kapatmak için içerler, uyuşturucunun vereceği 'cesarete' ihtiyaçları yoktur!)
İş yerinde çevresel kirlenmelere yol açan toksinlerle daha az temas ederler.
(Buna diyecek lafımız yok.)
Trafik kazaları, iş yeri kazaları, intihar ve cinayet gibi beklenmedik sebeplerle ölümler kadınlarda daha düşüktür.
(Tabii düşük olacak! Kadınlar trafik kurallarına uyarlarsa kadınlıklarından bir şey eksilecek diye düşünmezler ki! İçlerinde şiddet barındırmadıkları için de ölmek ve öldürmekle ilgili fantezileri yoktur.)
Daha iyi ve daha dengeli beslenirler.
(Çünkü bu konularla ilgili yazılanları okurlar ve okuyunca da bilgilenirler.
Ayrıca işin içinde kilo alma korkusu da olunca; gelsin salatalar, zeytinyağlılar...)
Aile ilişkilerine yüksek düzeyde bağlılık ve önemseme, aileye ve topluma aidiyette duygusal samimiyet, dostluk, arkadaşlık, komşuluk duygusu gibi iyilik hali veren ruhsal yapılanmalar; kadınlarda daha yüksektir. Dini duygular ve düşsel bağlar daha gelişmiş seviyededir.
(Buradan çıkan sonuç: Sadakat ömrü uzatır! İnançlı olmak da insanı güçlü kılar.)
AZGINLIK İYİ DEĞİL!
Çok eşlilik eğilimi ve homoseksüel ilişkiler kadınlarda daha az, seksüel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha düşüktür.
(Fazla azgınlık iyi değil...Ömrü kısaltır.)
Kolesterol yüksekliği ve damar sertliği sorunu, erkeklere oranla daha azdır. Kalp ve damar hastalıklarının sıklığı daha düşüktür.
(Kalp kırıklıklarını erkeklerden daha kısa sürede atlattığımızdan olabilir mi acaba? Acıları onlardan daha derin yaşarız ama sonra bir kedi gibi yaralarımızı kendi kendimize iyileştirebiliriz.)
Sonuç: Kadınlar sağlıklı yaşamın bedensel ve ruhsal kurallarına daha uyumlular. İkinci zarlarını daha doğru atıyorlar ve daha uzun yaşıyorlar.
(Çünkü kadınlar kaybedecekleri savaşa girmiyorlar. Zarı 'hep yek' de atsalar, daha sonra maçı kazanmayı iyi biliyorlar.)