İKİ ovçunun söhbetinden:
- Bir gün, Afrika'da, men, 500 m-lik mesafeden bir gülle ile fili vurub öldürdüm!
- Bu nedi ki?! Bu yaxınlarda men Şimal denizinde nehen bir ağ ayını ellerimle boğub öldürdüm!
- He, söhbet denizlerden düşmüşken, Ölü deniz haqda eşitmisen?
- Elbette ki!
- He, bax, onu, qardaşımla bir yerde men öldürmüşem!
(İki avcıdan biri "500 metre mesafeden bir kurşunla bir fili vurup öldürdüm" der. Diğeri "Bu ne ki? Ben Kuzey Denizi'nde bir beyaz ayıyı ellerimle boğup öldürdüm" diye cevap verince, birinci avcı "Maden söz denizden açıldı. Ölü Deniz'i hiç duydun mu" diye sorar. "Elbette" cevabını alınca "İşte onu da kardeşimle ben öldürdüm" der.)
Bir dövrün bütün klass futbolçuları cenetde görüşmüş.
- Cennetin baş meleyi de futbol heveskarı imiş. Şeytanı cağırıb: Cennetle cehennem arasında bir futbol çempionatı quraq.
- Boş eziyyet çekme biz udarıq.
- Ola bilmez ele şey bütün klas futbolçular cennetdedir.
- Amma bütün hakimler cehennemdedir. (Bir dönemin bütün klas futbolcuları cennette toplanmışlar. Cennetin futbol tutkunu olan baş meleği şeytanı çağırıp, "Cennetle cehennem arasında bir futbol şampiyonası düzenleyelim" demiş. Şeytan "Boş yere uğraşma, biz kazanırız" deyince, baş melek "Öyle şey olmaz. Bütün klas futbolcular cennette" diye itiraz etmiş.. Şeytan da "Ama bütün hakemler cehennemde" diye cevap vermiş.)
