Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Bu nasıl Türkiye?

Bakanlar Kurulu'nun iki haftalık bir aradan sonra önceki gün yaptığı uzun toplantıda ele aldığı konulardan biri de "yoksulluktu." Bir diğer konu ise "işsizlik."
"Yoksulluk" üzerine önce Devlet Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay konuştu.
"Sosyal yardımlaşma" bağlamında nelerin yapıldığını anlattı.
Ve "ilave olarak" nelerin yapılabileceğini.
İşsizliğe gelince... Önce Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun konuştu.
Teşvik kapsamındaki 36 ildeki "durum" hakkında bilgi verdi:
- Yatırım için 2 bin başvuru oldu.. 680'ine arazi tahsis edildi.

***

İşsizlik konusunun "Bakanlar Kurulu gündemine" girmesi sevindirici.
Aslında, işsizliğin önlenmesi Bakanlar Kurulu'nun her toplantısının "değişmez gündem maddesi" olmalı.

***
Dün Ali Coşkun'a sorduk:
- Nasıl önleyeceksiniz?
"İş dünyasından gelen"
Bakan Ali Coşkun, işsizliği önlemenin "yolunu" söyledi:
- İlaçla önleyeceğiz.
- Bu işin ilacı nedir?
- Yatırım ve üretim.

***

İşte Türkiye'nin "konuşmadığı" konu. "Yatırım, üretim, istihdam." Bunlar "seçim meydanlarında" konuşulur.
Sonra "unutulur."
Unutulmasa bile araya "başka konular" girer.
Ve işsizlik "arka plana atılır."

***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yarın Muş'a gidecek.
Ve "işsizliğin hangi boyutta olduğunu" bizzat görecek.
Dün Ankara Sanayi Odası Başkanı "Muşlu" Zafer Çağlayan bize dedi ki:
- Ben önceden Muş'a gidip, sayın Başbakan'ı karşılayacağım... Kendisine bazı şeyler söyleyeceğim.
- Neler?
- Diyeceğim ki... Efendim, hükümetimiz yatırım iklimi yaratmak için çalışıyor ama bürokrasi hala en büyük engel.

***

Dün "bu konuları" Ali Coşkun ve Zafer Çağlayan dışında "bir kişiyle daha" konuştuk.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'la.
Elkatmış bir süredir "sağı, solu" dolaşıyor. Geçen hafta telefonlaşmıştık. "Ankara'ya dönünce sohbet edelim" diye.
Elkatmış dün Ankara'daydı.
Karşılıklı "nasılsınız, iyi misiniz"den sonra, Mehmet Elkatmış sordu:
- Bu nasıl Türkiye?

***

Elkatmış:
- İstanbul'a gittim, yol inanılmaz kalabalık... Bolu Dağı'ndaki lokantalar tıklım, tıklım... Oradan Akçay'a geçtim... Otomobiller konvoy halinde ilerliyor... Akçay'da iğne atsanız yere değmez... Ankara'ya dönerken yol yine müthiş trafikliydi... Yani bir canlılık var... Bir hareket var.

***

Mehmet Elkatmış devam etti:
- Fakat bir yanda da işsizlik var... Gelir dağılımındaki bozukluk var... Çiftçi halinden şikayetçi.

***

Elkatmış yine sordu:
- Bu nasıl Türkiye?.. Siz çok dolaşıyorsunuz... Ne diyorsunuz?
"Bu, işte böyle bir Türkiye" dedik. Türkiye içinde "birkaç Türkiye" var. Biri "İsviçre düzeyinde."
Diğeri "Kore." Üçüncüsü "Suriye... Pakistan... Hindistan."
Başbakan'ın yarın gideceği "milli gelirde sondan ikinci sıradaki" Muş'u hangi sınıfa koyarsanız koyun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA