Bu Batuhan Piatti beni benden alıyor, ömrümü tüketiyor, sinirlerimi zıplatıyor.
Kendisi televizyondaki 'Master Chef Türkiye' yarışmasının şefi...
Sanırsınız Türkiye şefini aramıyor, Nazi kampı eğitiminden yırtacak cesur yüreği arıyor. Acun bozulmasın ama asıl 'Survivor' orada...
Batuhan'dan sağ salim kurtulmak, ıssız adada hayatta kalmaktan daha zor!
Aaaaa! Bu ne be?
Tabak fırlatmalar, azarlar, kıyametler, hakaretler, bir pirzola uğruna kendinden geçmeler, hayatın anlamını iki demet maydonoza yüklemeler falan...
Yarışmacılar yemek pişiriyor, Batuhan resmen kendinden geçiyor...

ESKİDEN GÜLERYÜZLÜYDÜ!
Hayır ben yıllar yıllar öncesinden tanırım Batuhan'ı. Ablamın arkadaşıydı, pek de tatlı bir çocuktu.
Yani aklımda öyle kalmış.
Hoş sohbetti, güleryüzlüydü.
Annesi zaten dünya şekeriydi.
Ya ben başka birini hatırlıyorum ya da karşılaşmadığımız süre içinde onu şeytan sokmuş.
Cızzzz!
Misal; 'Master Chef Türkiye'nin diğer bilirkişisi Erol Kaynar öyle mi? Hep zarif, hep anlayışlı, hep öğretici.
Yapımcılar Batuhan'a 'kötü adam' rolünü biçmiştir desek, "Kuzum bir rol bu kadar iyi oynanır mı? sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz.
Kötülük, şiddet, hakaret içten gelen bir şeydir.
Aynı iyilik, anlayış ve şefkat gibi...
Belki Batuhan yemek yapmayı fırça yiye yiye, hakarete uğraya uğraya öğrenmiş olabilir ama onun yanında insan ancak yemek pişirmekten soğumayı öğrenebilir.

KENDİNİ İZLİYOR MU?
Çok merak ediyorum Batuhan akşamları kendini ekrandan izlerken ne düşünüyor. "Aferin bana, bastım kalayı, işte şeflik budur" mu diyor, yoksa yüzü mü kızarıyor?
Hele programda bıldırcınlar, böcekler havalarda uçuşmuyor mu, çok gülüyorum.
Türkiye'de kaç kişi bıldırcın yemiştir sizce? Neyse, o da ayrı bir yazı konusu.
Demem o ki; bırakın yahu!
Hepsi parodi, hepsi komedi.
Ta içimden gele gele söylüyorum; Sevgili Batuhan'a da acil şifalar diliyorum.
Çok şaşırdım çok. Kimse öyle olmasın. Kimse öyle davranmayı marifet sanmasın inşallah.