CHP Parti Meclisi (PM) ve MYK üyesi Gürsel Tekin, iki buçuk ay önce eşcinsellerin haklarını savunan ünlü Kaos GL Dergisi'nde çıkan röportajda; bu pazar Taksim'de gerçekleşecek olan Eşcinsel Onur Yürüyüşü'ne katılacağını belirtmişti... Kaos GL çalışanları, geçtiğimiz günlerde Tekin'i arayıp, "Pazar günkü yürüyüşe katılma konusunda sözünüzü tutacak mısınız?" diye hatırlatmada bulunmuşlar. Tekin de sözünde duracağını açıklamış. Bravo Tekin'e... Türkiye'deki siyaset insanları, genelde eşcinsellerin sorunlarını görmezden gelir. Bırakın görmezden gelmeyi, eşcinsellerin haklarını yok sayarlar. Bu açıdan Tekin'in pazar günü saat 17.00'de başlayıp, Taksim'den Tünel'e kadar sürecek yürüyüşte binlerce eşcinselin arasında yer alacak olması çok önemli bir hadise... Evet, eşcinsellerin haklarının kazanımı adına daha atılacak çok adım var. Yurtdışında birçok bakan, milletvekili; eşcinsel olduklarını açıkladı. Bizde daha eşcinsel olduğunu açıklayan bir muhtar bile yok! Ancak Türkiye'de de son dönemde büyük değişimler yaşanıyor. Eşcinseller, Kaos GL gibi sivil toplum örgütleri sayesinde her geçen gün daha da bilinçleniyorlar, seslerini daha çok duyuruyorlar ve haklarını daha çok arıyorlar... "Eşcinselliğin, tedavi edilmesi gereken biyolojik bir hastalık olduğunu düşünüyorum" diyen Bakan Aliye Kavaf'a gösterilen tepki, aslında bu değişimin en güzel örneği. Aslına bakarsanız her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de eşcinseller önemli bir oy potansiyeline sahip. Özetle, bu kitlenin sesine kulak veren Tekin gibi politikacılar rakiplerinden her zaman bir adım önde olacaktır.

YİNE MÜCADELE EDERDİM
Yazıyı başlıktaki sorunun yanıtıyla noktalayalım... Tekin, iki buçuk ay önce verdiği röportajda, "Siz bugünün Türkiye'sinde eşcinsel olsaydınız, nasıl bir yol izlerdiniz, ne yapardınız, nasıl mücadele ederdiniz?" sorusuna bakın ne yanıt vermiş: "Hiç fark etmez. Bugün nasıl mücadele ediyorsam aynı mücadeleyi devam ettirirdim. Aynı yere gelebilir miydim bilmiyorum ama yine burada olmak için her türlü mücadeleyi verirdim. Bu bir süreçtir tabii, insanların kendilerini ifade edeceği alanlar olması, ayrıca da bu alanların da artması lazım. Halen baskıdan kendisini kurtaramamış binlerce insan tanıyoruz. Cinsel yönelimini biliyoruz ama o inkar ediyor, korkuyor. İnsanlar korkmadan açık olabilmeli..."