Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP'de 'kanlı hesaplaşma' başlıyor

Nihayet Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı ve CHP'de yeni bir dönem başladı.
Bu çok net bir şekilde CHP'yi 1992 yılında yeniden kurup bugünlere getiren Baykal döneminin bittiğini, yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.
Dışarıdan bakınca sadece "Baykal'ın gidiyor, Kılıçdaroğlu geliyor" gibi görünebilir ama CHP'liler için bu sadece sıradan bir değişim değil. Onlara göre tarihi bir an yaşanıyor. Bir anlamda "Parti içi vesayet rejimi"ne son nokta konuyor.
Peki, adaylığını koyamayacağı için çok eleştirilen hatta "korkuyor" denilen Kılıçdaroğlu bu kararı nasıl verdi?
CHP kulislerini yakından izleyen biri olarak söyleyebilirim ki, Kılıçdaroğlu'nun adaylıkla ilgili yarın bir açıklama yapacağı tahmin ediliyordu ama o, dün ortaya çıkarak herkesi şaşırttı. Bu da ince bir hazırlık yapıldığını gösteriyor.
Zaten tersi olsaydı işi daha zor olacaktı.
Buradaki kilit isim CHP Genel Sekreteri Önder Sav'dı.
Sav, il başkanlarına inisiyatif bırakmadan Kılıçdaroğlu'nun ortaya çıkmasını istedi ve hemen ardından da desteğini açıkladı. Kılıçdaroğlu'nun kurultaya bir hafta kala, hatta il başkanları toplantısından önce adaylığını açıklaması iyi planlanmış siyasi bir ataktı. Hem bir ilke imza atıldı, hem de il başkanları toplantısında Baykal'a dön çağrısı yapılması engellendi.
Gerçi Kılıçdaroğlu'nun çıkışı, Sav'ın desteği Baykal'a yakın MYK üyelerini ciddi rahatsız etti. Ve onlar da Baykal'a "Dön" çağrısı yaparken, Sav'a da istifa çağrısı yaptılar.
Siyaset kulislerinde Baykal'ın Kılıçdaroğlu'nu oyuna çektiği, karşısına aday çıkmasını sağlayarak yok etme planı yaptığı da iddia ediliyor. İşin doğrusu CHP'nin kendi sloganında söylendiği gibi, "Ok yaydan çıktı" ve geri dönüş artık mümkün değil…
Bu noktada herkesin aklına takılan, CHP Genel Sekreteri Önder Sav-Kılıçdaroğlu ilişkisiydi.
Acaba bu ilişkinin işaretini Deniz Baykal mı verdi?
Kimse bu konuda net bir cevap vermiyor ama bana kalırsa bu ilişki Baykal'a rağmen devreye girdi. Bunun nedeni de "kaset öncesi" Baykal'la Önder Sav'ın arasında soğuk rüzgârlar esmesiydi.
Eğer kurultay süreci normal seyrinde devam etseydi, genel başkan yardımcılıkları sayısı konusunda bu ikili arasında ciddi bir gerginlik yaşanacaktı. Deniz Baykal, yeni isimlere bu arada adı kaset olayıyla gündeme gelen Nesrin Baytok'un da genel başkan yardımcısı olması için sayının 20 olmasını istiyordu. Önder Sav ise 14 genel başkan yardımcısının yeterli olacağını savunuyordu.
Şimdi Önder Sav'ın neden hızlı hareket ettiği, Kemal Kılıçdaroğlu'na neden destek verdiği daha iyi anlaşılıyor.
Hem ekibini koruyacak, hem de eskisinden farklı olarak "ağabeylik" rolü üstlenecek. Doğrusu Kılıçdaroğlu'nun da böyle bir desteğe ihtiyacı vardı. Ancak ortada CHP'de değişim olacak diyenler açısından derin bir paradoks söz konusu.
Hem "CHP politbürosu"nun değişmesini istiyorlar, hem de onların desteğiyle parti yönetimine geliyorlar… Garip ama gerçek, CHP'de değişim ancak böyle oluyor.
Deneyimli bir CHP'li politikacı şöyle diyor:
"Bu sadece Kılıçdaroğlu olayı değil, Türkiye'nin önü açılıyor. Uzun yıllar kimse partide sesini çıkartamadı. Şimdi herkes konuşabilecek. Bunu da en net biçimde kurultaydaki çarşaf listeyle göreceğiz. Eski kadroların büyük çoğunluğu seçilmeyebilir. Artık kimse kimseye bir şey dayatamayacak…"
Aynı CHP'liye, "Anayasa paketini mahkemeye götüren Kılıçdaroğlu yönetiminin eski ile farkı ne olacak?" diye soruyorum. Cevabı ilginç oluyor:
"Fark koymak, daha özgürlükçü daha demokrat olmak zorunda…"
CHP'de Kılıçdaroğlu'nun adaylığına daha şimdiden umut yaratıyor ama parti içi hesaplar da bitmiyor.
Her an oyun içinde yeni bir oyun kurulabilir. Oyun kurucular harekete geçti, Baykalcılar kazan kaldırdı, Gürsel Tekin beklemede…
Son dakika haberi, Baykal komplocular belli oldu deyip savaş takımlarını giyecek. Kılıçdaroğlu ve Sav'ı komplocuların oyununa gelmekle suçlayacak.
Kim bilir daha neler göreceğiz… Bakalım hesaplaşma "kanlı" mı olacak "kansız mı?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA