2010 yılında bir kaset operasyonuyla başlayan ve bugüne kadar özellikle CHP içinde devam eden FETÖ siyaset mühendisliği faaliyetlerine bugün yeni bir halka daha eklendiğini ifade eden Ünal şunları söyledi:
''KILIÇDAROĞLU, SİYASİ BİR ONURSUZLUĞA İMZA ATMIŞTIR''
"Kılıçdaroğlu ve CHP'si kendini inkar etme pahasına 15 milletvekilini 'İP'e göndermiştir. Üstelik ittifakların yasal olarak önü açılmışken gizli kapaklı görüşmeler, kulisler ve siyasi bir hülle ile bunu yapmıştır. Yaşanan hadise bugünün Güneş Motel vakasıdır. İradesi rehin alınmış olan Kılıçdaroğlu, seçmeninin 1 Kasım Genel Seçimleri'ndeki tercihini hiçe sayarak 15 milletvekilini emrinde olduğu iradenin talimatı ile başka bir partiye göndermiş, sözde demokrasi adına demokrasiyi ve o milletvekillerini seçen millet iradesini yok saymıştır. Anlaşılan milletvekillerini, çağırılıp gönderilen bir aparat zannetmektedir. Kendi durumunu milletvekillerinin durumu ile karıştırmaktadır. İlke ittifakından bahseden Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır. 14 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın karşısına çıkma cesaretini gösterememişti. Bugün de gösterememiş olacak ki içinde bulunduğu siyasetsizlikle ucuz bir mühendislik projesine aparat olmaya devam ediyor. Bugünler, demokrasi tarihimizde iradesini rehin vermiş ana muhalefetin siyasetsizlik ve rehin alınmış siyasetçilerin kendilerini tasfiye yılları olarak yer alacaktır. Bugünler, demokrasi, barış, kardeşlik ve özgürlük yalanları ile PKK terörünü perdeleyen siyasi uzantıların ve yine millet iradesine diktatörlük, 15 Temmuz'a kontrollü darbe diyerek kendi terör seviciliğini perdelemeye çalışan CHP'nin tasfiye yılları olarak anılacaktır. Bugünler, 40 yıl boyunca devletin içine sızmış, kuklacıların bir diğer aparatı FETÖ'nün nasıl çelikten bir irade ve kararlı mücadeleyle yok edildiğinin anlatılacağı günler olarak tarihe geçecektir. Bugünler, millet iradesinin nasıl egemen kılındığının, 1950'lerde 'yeter söz milletindir' diyerek verilen mücadelenin nasıl başarıya ulaştığının anlatıldığı yıllar olacaktır.''
''YENİ BİR DÖNEMİN KAPISI AÇILIYOR''
Siyasette bir dönem kapandığını aktaran Ünal, "Yeni bir dönemin kapısı açılıyor. Eskiye ait olanlar eskide kalıyor ve kendilerini tasfiye ediyorlar. Bir siyasi anlayış yeni bir anlayış geliştiremediğinde eskiyi tekrar eder. Yine gizli kapaklı görüşmeler ve transferler. O yüzden farklı bir Güneş Motel durumu bu. Karşılıklı kirli ittifakların yeni siyasette yeri olmayacaktır. Bu durum bizim demokrasi ve millet iradesine dayalı siyaset anlayışımızla asla bağdaşmamaktadır. 16 yıldır 'her şey Türkiye için' diyerek verdiğimiz mücadele ve Türkiye'nin geldiği bu noktada artık daha iyi işleyen bir siyasal sistemle yeni dönem daha fazla demokrasi ve hukuk devleti dönemi olacaktır. Daha fazla refah, zenginlik ve özgürlük dönemi olacaktır. Kalıcı huzur, güven ve atılım dönemi olacaktır. 2023 hedeflerimize odaklanma dönemi olacaktır. Yürütmenin daha etkin, yasamanın daha itibarlı, yargının daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır. Onlar kendilerini tasfiye ederken biz ilk günkü aşkla yeni başlıyoruz" ifadelerini kullandı.
''YENİ BİR 'GÜNEŞ MOTEL' OLAYIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ''
Öte yandan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ise, kendi siyasetini geliştiremeyen, topluma bir şey vadedemeyen bir ana muhalefet partisi ile karşı karşıya bulunduklarını söyledi.
CHP'nin, geçmişteki muvazaalı hiçbir işinden ders almadığının anlaşıldığını vurgulayan Turan, "1978'in başında kurduğu 'Güneş Moteli', CHPnin sonunu getirmişti. Yeni bir 'Güneş Motel' olayıyla karşı karşıyayız." dedi.
Turan, İYİ Parti sözcüsünün dün yaptığı açıklama ile seçime girme konusunda bir sıkıntılarının olmadığını dile getirdiğini, CHP'nin ise bugün ortada bir problem varmış gibi milletvekillerini İYİ Parti'ye pazarladığını ifade etti.
Bunun, siyasi ahlaka sığmayan, utanç verici bir durum olduğunu belirten Turan, şunları kaydetti:
"Türk siyasi tarihi, millete rağmen sahneye konan hiçbir senaryonun hayat bulmadığını bizlere göstermiştir. Ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhur İttifakı ve Tayyip Erdoğan, seçimleri çok yüksek bir oy oranıyla kazanacak ve yeni Türkiye'yi inşa edecektir. Mustafa Kemal'in 95 yıllık partisini 'okeye dördüncü arayan' bir parti haline getirdiler. Makul hiçbir CHP'li bu filme rıza göstermeyecek, bu ahlak dışı iş birlikleri de milletin vicdanında mahkum olacaktır."