Terör örgütü YPG/PKK güdümündeki "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) ABD'li bir şirketle uluslararası hukuku hiçe sayarak petrol anlaşması yaptı. Türkiye, bu durumu 'Suriye'nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bir adım' olarak nitelendirdi. Geçtiğimiz aylarda ABD Başkanı Donald Trump'ın ülke içerisindeki şiddet olaylarını desteklediği için terör örgütü olarak nitelendirdiği ANTİFA'nın yıllardır omuz omuza savaştığı terör örgütüyle ilişkisini sürdürmesi, yaşananlardan ders almadığını gözler önüne serdi.
Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü YPG/PKK'nın, Suriye'nin kuzeydoğusundaki topraklarda petrol çıkarmak, işlemek ve ticaretini yapmak üzere ABD'li bir şirketle sözleşme imzaladığı basında yer aldı.Anlaşmayı yapan şirketin (Delta Crescent Energy LLC) paravan bir şirket olduğu ve ABD hükümeti adına istihbarat örgütleri aracılığıyla bu anlaşmanın gerçekleştirildiği belirtiliyor. Şirket, mercek altına alındığında; dünyada bu çapta bir şirketin Exxon Mobil, Texas Petroleum, Forest Oil Corperation gibi firmaların da arasında bulunduğu onlarca büyük şirketle bağlantısı olmasının teknik ve ekonomik açıdan mümkün olmadığı kaydedilirken, bu durumun ABD'nin CIA üzerinden yapmış olduğu bir faaliyet olduğu ifade ediliyor. Şirketin Suriye'de faaliyet göstermesi için ABD Hazine Departmanı'na bağlı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi'nden (OFAC) lisans alan firma önümüzdeki günlerde faaliyetlerine başlayacağı da değerlendiriliyor. Hukuksuz anlaşmanın imzalandığı bölgede günde yaklaşık 20 bin varil petrol çıkarılıyor. Çıkarılan petrolün satılmasından elde edilen gelir de terörün finansmanında kullanılıyor. Sözde özerk yönetim ile ABD'li şirket, arasında imzalanan anlaşmaya göre, PKK/YPG işgali altındaki bölgelerde çıkarılan ham petrol, şirket tarafından kurulacak 2 adet mobil rafineride işlenerek satılacak. Korsan anlaşma sonrası petrol, komisyoncular yerine Crescent Energy tarafından pazarlanacak, böylece terör örgütü Suriye halkından gasp ettiği petrolden daha fazla gelir elde edebilecek.
SENATÖR GRAHAM'DAN YILIN ÇARKI!
Terörist Ferhad Abdi Şahin (Mazlum Kobani) ile Suriye'nin kuzeyindeki petrol sahalarının modernizasyonu üzerine görüştüğünü dile getirerek anlaşmayı duyuran Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, geçen yıl Ocak ayında "YPG, PKK'nın siyasi koludur, Türkiye için yarattığımız problemi çözmeliyiz" ifadelerini kullanmıştı. Ancak Graham korsan anlaşmayı "Bu, bölgedeki herkese yardım etmek için en iyi yol" diyerek savundu.
ASLA KABUL EDİLEMEZ
Dışişleri Bakanlığı, YPG/PKK terör örgütünün bu adımla Suriye halkının doğal kaynaklarına el koyarak bölücü gündemini ilerletme emelini açıkça gözler önüne serdiğini vurgulayarak, "Suriye'nin doğal kaynakları Suriye halkına aittir. ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.