Akademisyenlerden Dijital Telif Yasası çağrısı! Türkiye ne yapmalı?
Google ile yayıncılar arasında telif anlaşması için dünya çapında önemli adımlar atılıyor. Kanada ve Avustralya’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nde de yapılan dijital yasa düzenlemeleri sayesinde Google gibi platformların ücretsiz içerikler üzerinden para kazanmasına engel getirildi. Türkiye’nin de konuyla ilgili gerekli adımları atması için çağrılar peş peşe geliyor. Benzer bir dijital telif yasası düzenlemesinin Türkiye’de de devreye girip girmeyeceği merak konusuyken konuyla ilgili çağrı bu kez akademisyenlerden geldi.
Avrupa Birliği'nde büyük bir hamleyle alınan "Dijital Telif Yasası" kararı sayesinde Google'ın yayıncıların içerikleri üzerinden haksız kazanç sağlamasının önüne geçildi. Bu düzenlemeyle, Google artık ücretsiz içerikler üzerinden para kazanamayacak. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi benzer bir anlaşmanın Türkiye'de hayata geçirilmesi için dünya örneklerini incelemeye başladı.
"TERCÜME YETERLİ DEĞİL"
Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Gülen Sinem Tek, dijital telif konusunun Avrupa başta olmak üzere Türkiye'nin son günlerde çok konuştuğu konulardan biri haline geldiğini belirterek, Türkiye için Avrupa Birliği'ndeki (AB) yönergenin Türkçeye tercüme edilmesi ile yetinilmemesi gerektiğini bildirdi. Tek, yaptığı yazılı açıklamada, Google'ın AB üyesi bazı ülkelerde verilerini kullandığı sebebiyle yaklaşık 300 medya kuruluşuna telif hakkı ödemeyi kabul etmesinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Türkiye'deki yayıncıların da telif hakkı alabilmesi için yasa çalışması başlatılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Telif krizinin başlangıcına değinen Tek, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin 2019/790 sayılı "Dijital Tek Pazarda Telif Hakları ve Bağlantılı Haklar Yönergesi"nin 7 Haziran 2019'da yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Tek, bu yönergede eser üzerindeki fikri hakların korunması ile elektronik ticarete ilişkin düzenlemelerin uyumlu olmaması nedeni ile dijital mecralardaki bazı teknik sağlayıcıların, üçüncü kişilerce meydana getirilen eserleri telif bedeli ödemeden içeriklerinde kullanabilmelerinin mümkün olduğunu belirterek, "Bu sebeple zamanla Avrupa Birliği içinde, eserin hukuka aykırı kullanımının önüne geçecek ve fikri hakların etkin bir şekilde korunmasını sağlayacak önlemler alınması yönünde talepler gündeme gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Tek, "Dijital telif meselesi Avrupa başta olmak üzere Türkiye'nin son günlerde çok konuştuğu konulardan biri haline geldi. Google'ın AB üyesi bazı ülkelere telif hakkı ödemeyi kabul etmesi sonrasında Türkiye'de bu konuda adımlar attı. Türkiye için AB'deki yönergenin Türkçeye tercüme edilmesi ile yetinilmemeli." değerlendirmesini yaptı.
Tek, bu talepler sonucunda hukukun bu gelişmelere uyumlanması gerektiğinin önemin vurgulayarak, şunları kaydetti: "Her ne kadar Avrupa Birliği'nde eser sahibini koruyucu tatminkar düzenlemeler bulunsa da dijital ortamda sunulan eserler bakımından hem hak sahipleri hem de kullanıcılar açısından hukuk güvenliğini sarsıcı bazı uygulamaların da söz konusu olabildiği görülmüştür. Eser üzerindeki hak sahipleri ile kullanıcıların menfaatlerini dengeleme bakış açısı ile hazırlanan 2019/790 sayılı yönergede, ilk olarak eser sahibinin mali haklarına ilişkin sınırlamalar artırılmış, üye ülkelerden bu sınırlamaları zorunlu olarak iç hukuklarına aktarmaları ya da mevcut sınırlamalardaki ülkesellik ilkesini yeniden değerlendirmeleri istenmiştir. Böylece eser üzerindeki hakların kullanımına ilişkin lisans sözleşmelerinin akdedilmesini desteklemek ve dijital pazarın iyi işlemesinin sağlamak amaçlanmıştır."
"ALMAN HUKUKU ÖRNEK ALINABİLİR"
Avrupa'da uygulanan yönergenin sadece basın yayımcılarının hakkını korumadığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Tek, basın yayımcısının kontrolüne tabi olmayan internet siteleri için bu hakkın öngörülmediğini aktardı.