Son dakika haberleri... SABAH Spor yazarları Ahmet Çakar, Erman Toroğlu, Gürcan Bilgiç, Murat Özbostan, İskender Günen, Ali Gültiken ve Ömer Üründül, Trabzonspor-Fenerbahçe derbisini değerlendirdi. Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu, Kim Min Jae'nin kırmızı kart gördüğü pozisyonu ve hakem Ali Şansalan'ın kararlarını değerlendirirken, Gürcan Bilgiç ise Fenerbahçe teknik direktörü Vitor Pereira ile ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. İşte son dakika haberinin detayları...
AHMET ÇAKAR - VAR MÜDAHALEDE HAKLI
Trabzonspor yeni lider... Belki çok iyi oynamadılar ama kırılma anı Güney Koreli oyuncunun oyundan atılmasıydı. Aslında Fenerbahçe maça golle başladı. Rossi aldı içeri verdi. Top Valencia'dan kendisine geldi. O da ayak içiyle uzak direğe bırakıverdi.
Bu dakikalarda Trabzonspor oyun kurmakta zorlanırken imdadına Koreli Kim yetişti. Oyundan atıldı, ceza alanı dışından kazanılan serbest vuruşu da Bakasetas gol yaptı. Böyle maçlarda bir kişi eksik oynamak, o kadar büyük dezavantaj ki Fenerbahçe bunu ikinci yarı hissetti.
Bitime dakikalar kala yine Bakasetas'ın penaltısıyla maçı aldı, Yusuf'un son saniye golü de olayı perçinledi ama siz bu satırları okurken Türkiye'de en çok dün geceki yönetimiyle Ali Şansalan konuşulacak.
Kim'e gösterdiği ikinci sarıdan gelen kırmızı kart ve çaldığı faul kesinlikle doğru. Kim'in daha önce sarı kartı var. Djaniny yanında giderken sırtından dirsekle itiyor. Eğer bu faul çalınıyorsa verilen sarı kart da doğru.
Son dakikalardaki penaltıya gelince hakem görmedi. VAR müdahale etti ki, VAR müdahalesi kesin doğru ve haklıydı. Attila Szalai mutlak şekilde Cornelius'un eline, göğsüne sarılıp topa vuramaması için tuttu, indirdi. Bu penaltı kararı da mutlak doğruydu.
ERMAN TOROĞLU - KIRMIZI KART VE PENALTI DOĞRU
Fenerbahçe açısından, teknik direktör açısından dikkatle bir şey izledim. Şu intibaya vardım. Mesut, F.Bahçe'de doğru dürüst oynamıyordu. Fizik olarak da iyi değildi. Ama Trabzon maçında kaptan olarak Mesut'u görünce şu kanaate vardım; Fener teknik direktörü Pereira, Mesut'u öyle bir maçta sahaya sürdü ki kafalarda olabilecek şüpheyi, teknik adam olarak da kendine gelecek okları bertaraf etmeye kalktı.
Mesut'u kafadan 11'de oynattı. İşte Mesut oynuyor dedi. Tam da Trabzon maçı. "Takımını şaha kaldırsın, bu maçın galibiyetinde büyük pay sahibi olsun" dedi. Eğer yapamasaydı da ki şimdi öyle diyordur, "Alın size Mesut. Ben yapacağımı yaptım ama bir şey veremiyor." Bunu yaparken Fenerbahçe'ye yazık oldu çünkü Fenerbahçe deneme tahtası değil. Mesut ile F.Bahçe 10 kişi oynadı. Biri daha atılınca 9 kişi oynadılar.
Altay'ın kurdurduğu barajı da anlamak mümkün değil. Bakasetas topa vuracak. Topa yakın olan direği arkadaşlarına kapattırdı. Enteresandır direği kapatacak oyuncuyu baraja sokmadı. Bakasetas oraya vurdu ve gol oldu. Bu barajı antrenmanlarda çalışmak lazım. Baraj başını belirlersin, bu baraj otomatik kurulur. Demek ki Fenerbahçe bunu çalışmamış. Altay, Mili Takım'da da aynı hatayı yaptı. İyi çıkış sağladı, Fener kalecisi oldu ama düşüşe geçti. Oraya gelmek zordur ama orada durmak çok zordur Altay.
Maçta 2 tane pozisyon var. Birincisi Kim'in atılması... Fenerbahçe'nin arka 3'lüdeki oyuncuları ağır. 3-5-2'yi oynaman için bu oyuncuların hem süratli hem çabuk olmaları gerekir. Öyle bir pozisyonda sarı kart aldı. Trabzonspor'un oyuncuları hızlı adamlar. İkinci pozisyonda iki defans oyuncu arasına giren Djaniny ikisini de ekarte etti.
Ceza alanına 1 metre kala da Fenerli oyuncu Kim, onu arkadan dirseğiyle itti. Bakın yan yana mücadele olsa omuz omuza kabul ederim ama bu tarz müdahaleyi arkadan yaparsanız hakem faulü de verir, sarı kartı da verir. Bu pozisyona çok yorum yapılacak ama hakem doğru yaptı. Penaltı pozisyonunu tartışmaya gerek bile yok direkt kırmızı da yapabilir miydiniz? Düşünmekte fayda var. Szalai resmen grerokomen güreş yaptı. VAR'ın araya girmesiyle penaltı belirlendi.
GÜRCAN BİLGİÇ - YAPTILAR YAPACAKLARINI
Üçüncü dakikada öne geçmek F.Bahçe'nin beklediği değildi. Ancak 23'te gelen ikinci sarıdan kırmızı, kimse için sürpriz olmadı. Kim Min-Jae, faul olduğu tartışılan bir pozisyonda, Ali Şansalan'a istediği fırsatı verdi. "Fırsat" derken, maçı izleyenlerin Nwakame'nin şiddetli itirazdan görmediği sarı kart ile Gustavo'nunkini karşılaştırırsanız, bunun nedenini de anlarsınız.
Böylesine kritik bir maçı iki takım adına da kötü izlenimleri bulunan genç bir hakeme vermekti ilk hata. Sonrasında genç Altay'ın ikramı geldi. 10 kişi kaldıktan saniyeler sonra skorda eşitlik sağlandı. Bir nefes almaya bile "fırsat" bulamadan, "yenilmemek" emrini uygulamaya çalıştı Fenerbahçe. Akla gelecek en kötü senaryo ile karşılaştılar. Pereira, eksilen bölgeye Gustavo'yu çekti, Mesut Özil'i de merkez ikiliye. İkinci yarı başladığında da "beşli savunma"dan vazgeçmedi. 4-4-1'i deneyerek orta sahada sayıyı eşitleyebilirdi halbuki.
Ya da Mesut ve Rossi ile savunma yapacaksa bunu becerebilenler ile oynardı, niyetini anlardık. Rakibin analizinden uzak, kendi takımının yapabileceklerinin farkında olmayan bir teknik direktörü var Fenerbahçe'nin. 10 kişi ile yediği baskıya, rakibi aynen devam etsin diye strateji kuramayan, denenmiş ile devam eden, "şahane seyirci"…
Topu rakibe bırakıp, tempoyu düşük tutmak, kırılgan ortamda hatayı da peşine taktı elbette. Szalai-Cornelius mücadelesinde sadece "teması" faul gören FIFA hakemi, ilk gördüğü doğruyu, yanlışa çeviren bir de hakem varken, farklı sonuca davetiye çıkarıldı elbette. Tabela bu sezon da hakemlerin F.Bahçe'ye nasıl baktığını, hangi fırsatlarla karar vereceklerini gösteriyor bize. Pereira ve oyuncularının bu rüzgâra sakarlıklarını ve hatalarını katmasını da izledik katmerli şekilde.
MURAT ÖZBOSTAN - LİDERİN LİDERİ BAKASETAS
Abdullah Avcı, Hamsik'in yokluğunda cesur bir tercih yapmış ve Abdülkadir'i forvet arkasına koyup Gervinho'yu 11'e almıştı. Fildişi Sahilli oyuncu, daha ikinci dakikada golü atsa başka bir maç izleyecektik. Dönen pozisyonda F.Bahçe öne geçti. Pereira, Mesut ile başladığı oyunda takımı öne geçince istediği geçiş oyununu oynayabilecekti ve beşli savunmasıyla da 8 maçta 6 gol yiyen performansına güveniyordu. Kim'in gördüğü kırmızı kart bütün bu hesapları çöpe yolladı.
Portekizli hoca üçlü savunmada ısrar etti, orta sahayı tek başına Crespo'ya teslim etmek yerine dörtlü savunmaya dönebilirdi. Trabzon bu orta saha boşluğunu değerlendiremedi ilk yarıda. Denswil'in sol bekteki silik performansı, Gervinho'nun üretmeyen hamleleri… Bakasetas'ın frikik golü sonrasında taraftarıyla oyunun kontrolünü ele geçiren Trabzon, ikinci yarıda bir sürprizle daha karşılaştı. Sağ bekteki Peres sakatlandı. F.Bahçe hücumda yoktu ama kalesini iyi savunuyordu.
Yusuf kanatta, Abdülkadir ve Bakasetas ile rakibin savunmasını bunaltan Trabzon, Dorukhan'ın kafasının direkten döndüğü pozisyon sonrasında tempoyu düşürmedi. Ferdi ve Osayi ile iyi defans, Crespo'nun düşmeyen temposuyla ayakta duran F.Bahçe'de Szalai, Cornelius'a iki eliyle kelepçe takınca VAR'dan penaltı kararı geldi. İki yarıda da iki kritik pozisyonda kaleye giden topu çıkartan Novak'ın kaptırdığı top ve Yusuf ile gelen üçüncü gol…
Trabzon, Hamsik gibi bir maestronun yokluğunda Nwakaeme gibi büyük maçların adamını 43'te kaybetmiş olmasına rağmen kazanmayı başardı. İki kez 10 kişi kaldığı maçlarla kaybettiği liderlik koltuğunu geri aldı.
İSKENDER GÜNEN - ÖZ GÜVEN KAZANDI
Öyle bir oyuncu ki, sezon başından beri attığı goller ve asistleriyle takımı sırtlayan ve de her maç oyunuyla öne çıkan futbolcunun adı Bakasetas... Dün de yoğun milli maç trafiğinden çıkmasına rağmen sonucu belirleyen isim oldu. Abdullah Avcı, Hamsik'in yokluğunda ofansif ağırlıklı bir kadroyu tercih etti. Önce Gervinho'nun değerlendiremediği pozisyon ve ardından F.Bahçe'nin golü geldi. Her iki takımın da '11-11' oynadığı anlarda Trabzonspor bir türlü organize olamadı.
Fenerbahçe ise Trabzonspor'un özellikle sağ kenarından geliştirdiği ataklarla pozisyon üretti. Fakat Fenerbahçe savunmasının en önemli ismi Kim Min-Jae'nin ikinci sarı kartıyla gelen kırmızı karttan sonra ise oyunda dengelerin değiştiğini gördük. İkinci yarı 10 kişi kalan Fenerbahçe, oyunu tamamen kendi alanında kabul etti. Trabzonspor ise böyle bir anlayışa karşı pozisyon üretmede sıkıntılar yaşadı. Bunda en büyük etken Gervinho'nun beklenen performansı gösteremeyişi. Nwakaeme gibi dar alanda bireysel becerisi olan oyuncunun ilk yarı sakatlanarak oyundan çıkması ve de yeteneklerine rağmen fazla sorumluluk alması gereken Abdülkadir Ömür'ün gerekli yeterlilikte olmayışı buna etkendi.
Abdullah Avcı'nın Cornelius hamsesinden sonra Djaniny'nin daha fazla kenarlara gelerek önemli katkılar yaptığı düşüncesindeyim. Ardından Cornelius'a yapılan hareketle oluşan penaltıdan gelen gol ve de Yusuf Sarı'nın sonucu tayin eden üçüncü golü. Önemli olan böylesi büyük maçta 3 puanı almaktı. Trabzonspor hem üç puanı hem de liderliği ele geçirerek ilerleyen haftalar için öz güvenini yükseltmiş oldu.
ALİ GÜLTİKEN - SAVUNMA PLANINI CORNELIUS YIKTI
Bu maçla ilgili genel beklentim Trabzonspor'un Fenerbahçe'ye oranla daha çok oyuna hakim olacağı yönündeydi. Fakat erken gelen kırmızı kart oyunu tamamen bu şekle çevirdi. Fenerbahçe doğal olarak maçın diğer kısmını tamamen savunma pozisyonunda oynama mecburiyetinde kaldı. Büyük bir bölümünde de başarılı oldu. Bu etkili savunma karşısında Abdullah hoca da oyunu sürekli değiştirmeye çalıştı. Abdülkadir'i bazen ortada kullandı, Gervinho'nun yerini değiştirdi, Djaniny ile diğer oyuncuların bölgelerini değiştirmeye çalıştı. Yani oyunun içinde hem futbolcu değiştirerek hem de yerleriyle oynayarak Fenerbahçe'nin bu etkili savunmasını aşmaya çalıştı.
Cornelius oyuna girene kadar Fenerbahçe savunma planında başarılı oldu ve sahada istediği şekilde idare edebildi. En azından gol yemeden maçın sonunu görmeyi denedi. Fakat Cornelius'un merkez santrfora gelmesiyle Djaniny ile beraber önde iki tane yüksek oyuncunun varlığı Fenerbahçe'yi ciddi şekilde zorladı. Abdullah hocanın, Cornelius'u yüksek toplarda kullanma isteği, hedeflediği sonucu hem skor hem de oyun olarak getirdi.
Fenerbahçe'de bu zor oyun içinde öne çıkan bazı isimler var. Skora rağmen onların da hakkını vermek lazım. Sahada kaldığı süre içinde Valencia ve Ferdi ile tüm maç boyunca gösterdiği muazzam pefrormans ile Crespo Fenerbahçe'yi mücadele olarak ayakta tutan isimler oldu. Buna rağmen Trabzonspor iyi ve etkili bir takım olduğunu hem oyunu hem de etkili ve bireysel yetenekli futbolcularıyla gösterdi. Bakasetas büyük bir oyun lideri. Hem oyunu yönetti hem de skoru belirledi. Trabzonspor'un galibiyetinin altındaki en büyük imzanın da sahibi oldu.
ÖMER ÜRÜNDÜL - FENERBAHÇE'NİN TEK KAZANCI CRESPO
Trabzonspor daha ikinci dakika dolmadan çok net bir gol kaçırdı. Bir dakika sonra da Fenerbahçe net olmayan bir pozisyonda Rossi ile çok şık bir gol attı. Erken gol Fenerbahçe için çok büyük bir avantajdı. Çünkü Abdullah Avcı'nın takım tertibi çok hatalıydı. Üç forvet, arkalarında Abdülkadir ile Bakasetas gibi ofansif oyuncular ve tek presçi Berat...
Ama 23. dakika maçın dönüm noktası oldu. Kim, ikinci sarıdan kırmızı gördü, üstüne o pozisyondaki frikik de beraberlik golünü getirdi. Sonrasında hemen hemen tek kale bir maç izledik. Bu arada Avcı'dan yine büyük bir hata geldi ve Cornelius'u oyuna almak için 68'inci dakikayı bekledi. Ondan sonra da Trabzonspor daha etkili oldu ve Cornelius kazandırdığı penaltı ile maçı çözdü.
Pereira da Mesut ile devam ederek Avcı'ya nazire yaptı.
Sonunda mücadele eden bütün futbolcuların nefesi tükendi. Bu nedenle de son 10 dakikada çaresiz kalındı. Fenerbahçe için Ferdi'nin sakatlığı önemli bir kayıp. Dün gecenin bana göre tek kazancı Crespo'dur. Rossi için de 'Fenerbahçe'nin en faydalı son transferidir' yorumunu çok önceleri yapmıştım. Trazonspor'da yine Bakasetas ön plana çıktı. Önemli bir kazanç da Abdülkadir Ömür'deki fiziksel gelişim. Trabzonspor liderlik koltuğuna oturarak zirvenin kesin favorisiyim mesajını verdi.
Gelelim hakeme. VAR uyarısı ile gelen penaltı doğru karar. Ama kırmızı kararı da ağırdı. Bir şeyi merak ediyorum; Kenan'ın Ajax'a attığı gol faul gerekçesi ile iptal edildi. 7'den 70'e tüm medya 'gol nizamiydi' deyip hakemi eleştirdi. Dünkü pozisyon da bunun benzeriydi. Bakalım şimdi nasıl yorumlar yapılacak?