Kariyer hayatınızdan vazgeçmek istediğiniz ya da içinde bulunduğunuz süreçle ofis ortamının örtüşmemeye başladığını hissettiğiniz anlar yaşadınız mı hiç? Büyük ideallerle aldığınız eğitimlerin beyaz yakalı olarak girdiğiniz firmada karşılık görmediğini hissettiğiniz ve o sıkışmışlık duygusuyla bambaşka bir arayış içine girdiğiniz bir dönemden geçtiğiniz oldu mu hiç?
Aykut Erşen tam olarak bunları yaşamış.
Makina mühendisliği okuyan ve ardından yüksek lisans için ABD'ye giden Erşen, 2016 yılında Türkiye'ye dönme kararı alıyor...
Ancak elindeki CV özellikle babasının hastalandığı ve sonrasında hayatını kaybettiği süreçte maddi ve manevi olarak hayata tutunmasını sağlamıyor.
Bir noktada profesyonel beyaz yakalı iş hayatına son verme kararı alıyor ve yeniden o plazalar ve ofislerle dolu dünyaya da dönmek istemiyor. İşte onun için hikaye tam olarak bu noktada değişiyor...
Bir hobi olarak ilgilenmeye başladığı bonsai sanatı bir anda onun için profesyonel bir meslek haline geliyor... Şu an lüks olarak tanımladığımız birçok otel ve restoranı onun elinden çıkan ve yaşayan sanat eserleri olarak tanımlayabileceğimiz bu ağaçlar süslüyor...
Biz de herkesin aksine profesyonel hayata veda ettikten sonra kafe açma ya da şehir dışında yaşama kararı almak yerine bambaşka bir yola adım atan Erşen ile bir araya geldik ve bu serüvenini konuştuk.
- Öncelikli olarak tanışmamıza vesile olan tutkunuzla söze başlamak istiyorum. Tam olarak nedir bonsai? Ne kadar süredir böyle bir sanat var ? Ve söyleyin bize bir profesyonel bonzai sanatçısı tam olarak ne yapar?
- Bonsai saksıda ağaç yetiştirme sanatıdır.
2000 yıldan daha uzun süredir var olan kadim bir sanattır. Bir bonsai sanatçısı bir heykeltıraş gibi ağaçların içindeki o estetik, yaşlı bonsaiyi görür ve zaman içinde ağaçları budayarak, yönlendirerek onları hem doğal görünen hem de yaşlılığını hissettiren bir güzelliğe büründürür.
- Kendiniz bu konuda tutkulu olduğunuz gibi sizin gibi bonsai meraklıları için de eğitimler düzenliyorsunuz.. Bahseder misiniz bize bu programlardan? Herkes katılabiliyor mu, eğitim ne kadar sürüyor ve eğitim sonrasında nasıl bir sertifika alınıyor?
- Bonsai eğitimlerine çok kıymet veriyorum.
Japonya'da bonsai ustalarından alınan bonsai eğitimleri ortalama 5 yıl tam zamanlı çıraklıkla şekillen bir eğitim. Ancak böyle bir şey çok mümkün olmayacağı için biz 8-10 saatlik temel eğitimlerle sanata giriş bâbında bir eğitim veriyoruz.
Eğitimlerimizi hem yüzyüze hem de online olarak veriyoruz. Herkes bu eğitimlere katılabilir. Katılımcıların isteğine göre eğitimler çok daha uzun sürelerle yapılabilir. Sertifikalandırma yapmıyoruz.
GİTTİKÇE YAYGINLAŞIYOR
- Ayrıca bonsailer hazırlıyor, satışını gerçekleştiriyor ve sizden satın alınmış olan bonzailerin de bakımını sağlıyorsunuz... Bize tüm bu operasyonda, gerekli ürünleri kendinizin nereden tedarik ettiğinizden bahseder misiniz?
- Öncelikle kullandığımız her şeyi ülkemizden tedarik etmeye çok özen gösteriyoruz. Ancak bazı tür ağaçlar ve el aletleri gibi bazı özel materyallere ulaşmak için mecburen ithalat yapıyoruz. Örnek olarak ülkemizdeki büyük bir gübre üreticisiyle anlaşıp ihtiyaçlarımızı belirleyip Bonsai Seika markamızla bu gübreleri satışa sunduk ve çok beğenilen gübreler oldu her biri.
- Söyleyin bize çok bonsai meraklısı var mı sizin gibi?
- Gittikçe sayımız artıyor. Gerek sosyal medyanın gücü, gerekse sanata ve hobiye olan eğilimin artmasıyla bonsai sanatı her gün daha da yaygınlaşıyor.
- En kıymetlisi hangisi bu bonsai sanatıyla yeniden işlenmiş ağaçların?
- En kıymetli bonsai sizin bonsainiz. Çünkü bonsailer bitmemiş sanat eserleridir. Sürekli bakıma ihtiyaç duyarlar. Bir resim çizdiğinizde duvara asarsınız ve o öylece durur. Ancak bonsailerde sürekli sulama, budama, kök terbiyesi, gübreleme ve ilaçlama gibi işlemler uygulamak zorundayız. Bunları yapmadığımızda ağacımızın sağlığını ve görüntüsünü tehlikeye sokmuş oluruz. Bu işlemleri yaptıkça bonsainizle muhabbetiniz artar, çok yakın birer dost olursunuz.
Bu dostluk da oldukça kıymetlidir. Çünkü ağaçların dili sessiz ama kuvvetlidir, bunu anlamaya başladığınızda kaybetmeyi göze alamazsınız. Bu da bence sizinle bonsainiz arasındaki bağın en kıymetli olduğu durumdur, paha biçilemez.
ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
- Çokça restoran ve otelde görüyoruz bu tarz ağaçları... Biraz müşterilerinizden bahseder misiniz?
- Bonsailerin estetik güzellikleri dekorasyonda çokça kullanılmalarını sağlıyor. Müşterilerimin de büyük çoğunluğu bonsailerin bu güzelliğine vurulup bu sanatı hobi edinmiş kişiler. Ancak bahsettiğim gibi bonsailerin bakımları uzun ve keyifli bir serüven olduğundan bu yolda öğrenilecek, tecrübe edilecek çokça bilgi var. Bu müşterilerim ki ben onlara bonsai dostu demeyi tercih ediyorum bu yolda ilerledikçe onlarla yoldaş oluyoruz aslında. Ağaçlarla ilgili öğreneceğimiz şeylerin sonu yok ve bu bizi birbirimize daha çok yaklaştırıyor.
- Uzakdoğu kültüründe hiçbir şey öylesine yapılmıyor, nedir bu sanatın altında yatan filozofi?
- Bonsai'nin aslında filozofisi, felsefesi çok derin ve anlamlı. Ben bunu aslında bu yolculukta keşfettim. Yani okuyup öğrendiğim bir şey değil. Hatta bununla ilgili bir kitap yazıyorum. Umarım bitirebilirim ve yayınlayabilirim. Ağaçlardan bizim öğreneceğimiz çok fazla şey var. Yani bir insan olarak ağaçları mutlaka kendimize rehber edinmeliyiz. Onların hayat yolculuğunu, hayat mücadelesini çok doğru bir şekilde anlayabilmeliyiz. Bir şirket gibiler, çok iyi yönetilen bir ülke gibiler, bir komün düzenler ve gerçekten şartları çok iyi değerlendirip, çok iyi pozisyon alıyorlar ve buna göre hayatlarını devam ettiriyorlar. Bunun için yıllarca yaşıyorlar. Çok uzun sürelerde yaşayabiliyorlar ağaçlar. Bonsailer bir saksı içerisinde yaşıyor.
Dolayısıyla kökleri çok iyi olmak zorunda. O kökleri terbiye ederek genç ve sağlıklı tutmanız gerekiyor. Bunları yapmadığınızda o ağacı kaybediyorsunuz. Aslında hayattaki birçok şey böyle. Sizin sağlam duracağınız temelleriniz olmadığında, o temeller besleyici olmadığında onların üstüne bina ettiğiniz şeyler mutlaka bir gün yıkılacaklar ya da bozulacaklar. Bonsainin bence en önemli felsefesi bu.
- Var mı bu konuda başka hedefleriniz, bize anlatmak istedikleriniz...
- Hedeflerim çok büyük. Bahçem ve markam sürekli büyüyor, koleksiyonum sürekli zenginleşiyor, tedarik ettiğim ve satışa sunduğum şeyler sürekli artıyor ve güzelleşiyor. Ama her defasında şunu diyorum, daha başındayım. Çünkü hayallerim gerçekten büyük. Sanatsal olarak öncelikle dünyada adı duyulmuş ağaçlar yetiştirebilmek istiyorum. Yurt dışında tanınmayan ağaçlarımızla bonsai çalışıp bunları o dünya bonsai kültürüne kazandırmak istiyorum. Ben bizdeki kayınlarla, gürgenlerle, meşeyle çok iyi bonsai çalışmaları yapmaya çalışıyorum. Ben yapım itibariyle heyecanlı ve tezcanlı biriydim. Ağaçlar beni eğitti ve sakinleştirdi. Ben diretip onları zorladığımda onlar kırıldı ve zarar gördüler. Onların serüvenine teslim olduğumda onlarla beraber büyüdük, olgunlaştık. o sakinliğin gölgesinde huzur bulduk.