Sherlock Holmes dönüyor. Sir Conan Doyle'un 19. yüzyıl sonlarından itibaren yarattığı ünlü hafiyenin serüvenleri, sinemada hep ilgi görmüştü. Özellikle 40'larda Universal şirketi, Basil Rathbone-Nigel Bruce ikilisinin Holmes ve ayrılmaz arkadaşı doktor Watson'u oynadıkları bir seri küçük film çekmişti. Sonra bu serüvenler daha ciddi ilgilere de konu oldu. Billy Wilder'in unutulmaz
Sherlock Holmes'un Özel Yaşamı gibi. Yıllar önce
Ateşten Kalbe, Akıldan Dumana ve
Kapışma filmleriyle tanıdığımız, bir dönemde kendisini eşi Madonna'ya adayan ve en son
RocknRolla adlı çok hoş filmi sinemalara gelmeden DVD'si çıkan Guy Ritchie'nin yeni filmi, bu özel kişiliğe çok modern bir yaklaşım getiriyor. İnternette dendiği gibi "bu artık dedenizin Sherlok Holmes'u değil..." Peki kimin Sherlock Holmes'u? Ünlü detektifin tipik İngiliz bir polisiye atmosferi içinde, karanlık ve şüpheli bir Victoria dönemi Londra'sında suçlular, katiller, dâhi kriminellerle yaşadığı serüvenler hep ilgi çekecek türden değil mi? Kuşkusuz öyle. Bu kez Holmes ve Watson, şeytani törenlerle adam öldüren ve 'kara büyü' yapan bir soyluyu, son cinayeti üzerinde yakalayıp idama gönderiyorlar. Ama bir süre sonra adamın mezarında olmadığı farkediliyor. Lord Blackwood gerçekten de mezardan kaçmıştır ve hedefi ünlü İngiliz parlamentosu olan yeni bir kitlesel kıyım hazırlamaktadır. Bu arada Irene Adler adlı çok çekici bir kadın suçlu da Holmes'un yanıbaşında yer alır. Film, son dönemin en 'stilize' aksiyonlarından biri. Açılıştan itibaren film ekibinin yarattığı 19. yüzyıl Londra'sı bir sinema harikası olarak karşımıza çıkıyor. Holmes'u yalnız düşünen değil, gayet iyi dövüşen bir eylem adamı olarak sunan tüm aksiyon sahneleri görkemli, milimetrik bir kurguyla verilmiş tüm o kavgadövüş bölümleri baş döndürücü. Özellikle Holmes'un en kritik anlarda stratejisini kafasında planlaması, süper-hızlı bir kurguyla veriliyor ve sonra eylem gerçekleşiyor. Bu buluş da hoş. Oyuncular ise süper. Robert Downey Jr. ve Jude Law ikilisi öylesine bir uyum içinde ki... Ara yerde karı-koca kavgalarını andıran sürtüşmeleri de hayli leziz. Acaba onlar, kimi zaman iddia edildiği gibi gerçek bir "çift" miydiler? Aradaki kadınlara karşın, bu hiç de imkânsız gözükmüyor! Ama bu gerçekten de belki biraz aşırı modern bir yorum. Öyle ki, o pek ünlü "Elemanter, sevgili Watson" lafı bile bir kez olsun geçmiyor! Ayrıca kendi adıma Holmes'in o üstün zekasıyla yaptığı çözümlemelerin, küçücük ayrıntıları gözlemleyip tümevarım yöntemiyle sonuca ulaşmasının filmdeki gibi ultra-hızlı biçimde değil, daha tadını çıkara çıkara verilmesini, seyirciye bunlar üzerinde düşünme payı bırakılmasın tercih ederdim. Çünkü tüm bu tür romanlardaki gibi, işin özü ve eserin en keyifli anı budur. Ama işte, modernleştirme böyle bir şey: Bir kez başlarsanız duramazsınız ve o çaba sizi alıp sürükler...
SHERLOCK HOLMES ***
(Sherlock Holmes)
Yönetmen: Guy Ritchie
Senaryo: Michael Robert Johnson, Anthony Peckham, Simon Kinberg
Görüntü: Philippe Rousselot Müzik: Hans Zimmer
Oyuncular: Robert Downey Jr., Rachel McAdams, Jude Law, Mark Strong, Kelly Reilly, Eddie Marsan, James Fox. Warner Bros filmi.