Son iki buçuk ay içinde krizi de göz önüne alacak olursanız, neler gözlemlediniz?
Ekonomik düzelmeden söz etmiyoruz. Ama iyi işaretler görüyoruz. Örneğin Hindistan'a gittim. Hindistan'daki yöneticimiz, biz her yıl yüzde 40 büyüdük. Kriz döneminde yüzde 20 büyüdük ve Mutsuzuz diyor. Dünya çok mutlu bir dünya değil ama kaygıları çok farklı. Siz bütün bunları değerlendirdiğiniz ve teknolojinin nelere kadir olduğunuzu bildiğiniz ve karar alma yeteneğiniz olduğundan da hareketle çok büyük bir heyecan duyuyorsunuz. Müşterinize büyük katkıda bulunabilirsiniz. Büyük işler yapmak mümkün. Yaptığınız işlerin istihdam yaratacağını görüyorsunuz. Büyümeyi görüyorsunuz ve birinci elden örneğin büyük yatırımların içinde olan Hindistan'ın enerji sorunun ne büyük bir sorun olduğunu, günde 15 kez elektrik kesintisi yaşamalarına tanık oluyorsunuz. Bunları görünce Türkiye'nin altyapı vs alanında ne kadar sorunsuz olduğunu ve gelişmiş olduğunu ve Türkiye açısından fırsatları görüyorsunuz.
Biliyoruz ki insana verilen değer Microsoft gibi şirketlerde zirve yapıyor. Doğru mu bu yaklaşım?
Firmaların en önemli varlığı insan. Microsoft gibi bütün geleceğini insan üstüne kurmuş firmalar bu konuda çok başarılı ve etkin süreçler geliştiriyor. Microsoft'un bütün kültürü doğru insanı cezp edecek yatırımları yapmak ve onu hep kendi kendini zorlayacağı yeni fırsatlar yaratmak ve sonuçta da küresel liderler yetiştirmek. Siz insanın beynine kolay dokunabilirsiniz ama kalbine dokunabildiğiniz zaman lider olarak, o insanın performansı yapabildiklerinin geometrisi değişiyor. Microsoft gibi kurumlarda herkes herkesi tanıyor ve yaptığı ve yapmadığı işleri her zaman değerlendiriyor.