Borç batağındaki Yunanistan'ı kurtarmak için Avrupa ülkeleri kolları sıvadı. Mali yardıma yönelik hala belirsizlikler var ama ülkeler yardım için siyasi iradeyi ortaya koymuş durumda. Avrupa'nın borç ateşi son birkaç gündür düşüyor. Ama borç korkusu, bu kez de Atlantik'in öte yakasında, krizin merkez üssü ABD'de daha fazla hissedilmeye başladı. Uzmanlar daha yüksek sesle ABD eyaletlerinin yüksek bütçe açıkları nedeniyle zor günler geçireceği uyarısında bulunmaya başladı. İşte o uzmanlardan biri de olan 'Dr. Kıyamet' lakaplı Marc Faber... Faber, Avrupa'daki borç sorununun henüz bitmediğinin altını çizdikten sonra ekliyor: "Borcun asıl kaynağı ABD. Bunun altından tıpkı Avrupa gibi ABD de kalkamayacak. ABD bir şirket olsaydı çoktan iflas etmişti. Tahvilleri beş para etmezdi." Kötümserliği ile tanınan Faber, Türkiye konusunda ise nispeten iyimser. "Türkiye'nin durumu elbette diğerleri kadar kötü değil" diyen Faber, "Nispeten daha iyi durumda olmanızın temel nedeni, hanehalkı borçluluğunuzun düşük olması. Bu en büyük avantajınız" değerlendirmesinde bulundu.
'BANKALAR BOĞAYA MAHKÛM'
ABD hükümetinin ekonomik müdahalelerini ve genişleyen para politikasını sert bir dille eleştiren Faber, uygulamaların güçlü bir büyümeye olanak sağlamayacağı görüşünde. 'Amerika'nın üstün üretim ve verimlilik mucizesi' görüşünün bir efsane olduğunu belirten Faber, ancak dünyanın ABD ile ilgili bu imaja hâlâ inandığını söyledi. Krizin ortaya çıkması ve devam sürecinde ABD Merkez Bankası Fed'in aldığı kararlar ve hükümetin müdahalelerinin önemli bir sorumluluk payına sahip olduğunu kaydeden Faber, "Daha kötü olan gerçek ise Fed'ten aldıkları kolay para ile yoluna devam eden büyük bankaların açgözlü boğa piyasasına bağımlı kalması, bu çok tehlike hale geldi" dedi. Şubat ayında hazırladığı raporda Goldman Sachs'ın CEO'su Lloyd Blankfein için de 'Bay Piyasa' lakabını kullanan Faber, Wall Street devlerinin açıkladığı son çeyrek kârlarının 'Tanrı'nın işi'ni yaptıklarını savunanlar için başarının kanıtının olmadığını söyledi.