Rekabet Kurulu, Spor Toto Süper Lig'deki play-off maçlarının yayın hakkının Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından Digital Platform Hizmetleri A.Ş'ye verilmesinin haksız rekabete neden olmayacağına karar verdi.
Rekabet Kurulu'nun kararları kurulun internet sitesinde yayımlandı.
Buna göre kurul, Karataş Ltd. Şti. ile MAİS ve Dacia arasında akdedilen bayilik sözleşmelerinin hukuka aykırı bir şekilde feshedildiği; fesih işlemlerinde ihbar sürelerine uyulmadığı, ölçüsüz ve hakkaniyete aykırı bir biçimde davranıldığı ve bu yolla hâkim durumun kötüye kullanıldığı iddiaları üzerine yapılan inceleme sonucunda Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve şikayetin reddine karar verdi.
Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin belirlediği yalın DSL hizmet bedelinin yüksek olduğu iddiası ve fiyatların gözden geçirilmesi talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda, ilgili Kanun uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığını ve şikayetin reddini kararlaştırdı.
Play-off maçlarının durumu
Spor Toto Süper Lig'deki play-off maçlarının yayın hakkının TFF tarafından Digital Platform Hizmetleri A.Ş'ye verilmesinin haksız rekabete neden olacağı iddiası üzerine yapılan inceleme sonucunda da başvuru konusunun Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde inceleme olanağının bulunmaması nedeniyle talebin reddine karar verildi.
Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş. ile Tutka Eğitim Turizm ve Tüketim Malları A.Ş arasında akdedilen Konsinye Satış Sözleşmesine bireysel muafiyet tanınması talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda, menfi tespit belgesi verilemeyeceğine, grup muafiyetinden yararlanamadığı ile bildirim konusu sözleşmeye bireysel muafiyet tanınmasını kararlaştırdı.
Petrol Ofisi A.Ş. (POAŞ) ile Kardeşler LPG Gaz ve Petrol Ürünleri arasındaki dikey anlaşmaya, daha önce üzerinde istasyonlu akaryakıt bayilik faaliyeti yapılmamış arsa üzerinde maliyeti POAŞ tarafından karşılanmak suretiyle kurulan istasyona ilişkin olması nedeniyle, anlaşmanın ilk olarak imzalandığı tarihten itibaren 5. yılın sonunda, ''Bayinin POAŞ tarafından üstlenilen ilişkiye özgü yatırımın varsa kalan süreye tekabül eden bedelini ödeyerek anlaşmayı sona erdirebilmesi'' konusunda tarafların anlaşmaları koşuluyla, imza tarihinden itibaren 10 yıla kadar muafiyet tanınmasını kararlaştıran kurul, bahse konu anlaşmanın muafiyetten yararlanacağı sürenin hesaplanmasında başlangıç tarihi olarak EPDK lisans tarihinin esas alınması yönündeki talebin reddine karar verdi.
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ile Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. arasında imzalanan World Kredi Kartı Programı İşbirliği Sözleşmesi'ne muafiyet tanınması talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda, iki kurumunda birbirine rakip teşebbüsler olmaları nedeniyle grup muafiyetinden yararlanamayacağını ve bahsi geçen sözleşmeye imza tarihi olan 29 Temmuz 2011 tarihinden itibaren muafiyet tanınmasını kararlaştırdı.