Türkiye'de faiz lobisi 'faizleri artırın' baskısı yaparken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, göreve gelişiyle birlikte ikinci kez faiz indirimine gitti. 'Süper Mario' lakaplı Draghi, ECB'nin faiz oranlarını 25 baz puan (yüzde 0.25) daha düşürerek yüzde 1.25'ten yüzde 1.00'e çekti. Hatırlanacağı üzere, bundan yaklaşık 5 hafta önce Jean Claude Trichet'ten ECB başkanlığı görevini devralan Draghi, gerçekleştirilen ilk toplantıda faiz indirimine giderek, politika faizini 25 baz puan (yüzde 0.25) düşürerek yüzde 1.50'den yüzde 1.25'e çekmişti. ECB'de faiz indiriminin zamanlaması konusunda görüş farklılıkları ortaya çıktığını ifade eden Draghi, bu yüzden kararın oybirliği ile alınmadığını belirtti.
STANDART DIŞI TEDBİRLER
Draghi, faiz indiriminin kötü ekonomik şartları düzeltmeyi amaçladığını bildirdi. Ekonomik görünümün yüksek belirsizliğe konu olduğunu kaydeden Draghi, "Para politikasının orta vadede fiyat istikrarını sürdürmesi önemli" dedi. ECB'nin daha fazla sayıda standart olmayan tedbirler uygulayacağını açıklayan Draghi, ECB'nin iki tane 36 ay vadeli refinansman operasyonları yapacağını söyledi. Draghi, "Yeni uzun vadeli operasyonlar, tam tahsisatlı ve sabit faizli olacak. ECB, A kredi notuna sahip varlık destekli menkul kıymetleri teminat olarak kabul edecek. ECB, bankalara kredilerde teminat kriterlerini hafifletecek" diye konuştu. Mario Draghi, ulusal merkez bankalarının, spesifik uygunluk kriterleri tatmin eden banka kredilerine teminat izni verebileceğini dile getirdi. ECB'nin Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) bir şubesi olarak hareket etmeye hazır olduğunu vurgulayan Draghi, "Bu, ECB'nin EFSF adına tahvil piyasalarına müdahale etmeye hazır olduğu anlamına geliyor. Bu konudaki çalışmalarımız birkaç hafta içinde tamamlanmış olacak" dedi. Öte yandan, Danimarka ve Sırbistan merkez bankaları da dün faiz indirimi kararı aldı.
'Mali konsolidasyon kaçınılmaz'
Euro Bölgesi'nin bölünmesi yönündeki spekülasyonların fayda sağlamadığını belirten Draghi, aldıkları son kararların da spekülasyonların önüne geçerek, fonlama baskılarını azaltmayı hedeflediğini söyledi. Uzun vadeli kredilerin fonlama konusunda güven vermesi gerektiğini belirten Draghi, mali kondolidasyonun kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Draghi, "Tedbirler, bankacılık sistemini likit tutmak için dizayn edildi. Mali konsolidasyon olmadan durum sürdürülemez hale gelir" dedi.
Mali anlaşmanın 3 ayağı olmalı
ECB Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi hükümetlerine, "Yapısal reformlar hızla uygulanmalı. Bu, rekabet gücünün iyileştirilmesi için önemli" çağrısında bulundu. Avrupa'da mali anlaşmanın üç ayağı olması gerektiğine dikkat çeken Draghi, "İlk ayağı, mali rekabet gücü, büyüme ve istihdam yaratmak oluşturuyor. İkinci ayak, borç seviyelerine ilişkin kurallar ve üçüncü ayak ise istikrar mekanizması. Güvensizliğin birinci ve ikinci ayaklardan kaynaklandığını biliyoruz" diye konuştu.
Avrupa bankalarının açığı 114 milyar euro
Avrupa Bankacılık İdaresi (EBA), Avrupa Birliği'ndeki (AB) bankaların açıkları konusundaki nihai rakamları dün açıkladı. Bankalar, Euro Bölgesi borç krizinden büyük zarar gören bankacılık sektörüne yatırımcı güvenini yeniden sağlamak için Haziran 2012 sonuna kadar sermayelerini 114 milyar euro artırmak zorunda. Yunanistan'da 30 milyar ve ikinci sırada krizin derinleştiği İtalya'da 15.3 milyar euroya ihtiyaç var. Alman bankalarının ihtiyacı olan miktar ise tam 13.1 milyar euro. İngiliz bankalarında herhangi bir artırıma gidilmesi yönünde rakam çıkmazken, Fransız ve Portekiz bankaları sırasıyla 7.32 ve 6.95 milyar euro ile daha az bir rakama ihtiyaç duyuyor. Avusturya'da 3.92 ve Belçika'da 6.31 milyarlık bir açık var.