Yüksek faiz-düşük kur politikası nedeniyle TÜSİAD- TOBB yönetimi ve sıcak paradan kazanç sağlayan finans sektörü dışında tüm üretici kesimler tarafından eleştirilen Merkez Bankası'nın eski Başkanı Durmuş Yılmaz'a en büyük övgü CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Dün İstanbul'da ekonomi basınıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığının önemi bu krizle bir kez daha ortaya çıktı. Artık bağımsızlığını yitirdi. Bu ekonomimiz açısından ciddi bir sorun. Durmuş Yılmaz dönemi değil. O gerçek bir Merkez Bankası başkanıydı" dedi. Oysa, Durmuş Yılmaz üreticiler tarafından faizleri aşırı yüksek tutup Türkiye'yi sıcak para ve ithalat cenneti haline getirmek, TL'yi yerli üreticinin rekabet gücünü olumsuz etkileyecek şekilde aşırı değerli tutarak ihracatı baltalamakla eleştiriliyordu. Yılmaz döneminde bankacılık sektörü tarihinin en yüksek kârlılığına ulaşırken, başta ara malı üreten KOBİ'ler olmak üzere birçok üretici yaşama şansını kaybetti. Bu hem işsizliğin yeterince düşürülememesi hem de dış ticaret dengesinde büyük bir zafiyete yol açtı. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50'li seviyelere geriledi ve devasa bir cari açık sorunu ortaya çıktı.
ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALAR
Yılmaz'a övgü dolu sözler söyleyip, faizleri düşüren istihdam ve üretim politikasına destek veren Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'yı "bağımsız olmamakla" eleştiren Kılıçdaroğlu'nun "Elinde sıcak parayı tutanlar ekonomiyi yönetiyor. Faiz yüksek düşürülmeli" sözleri ise gerçekten kendi içinde büyük bir çelişkiyi barındırıyor. Üretim ve ihracatla büyümeye çalışan Anadolu sermayesi Yılmaz'ın ardından başkanlık koltuğuna oturan Erdem Başçı'nın politikalarına destek veriyor. İstihdamı ve üretimi artırmaya yönelik yeni politika hem yurtiçindeki bankalar hem de küresel finans kesimi tarafından şiddetli şekilde eleştiriliyor. Kılıçdaroğlu "TÜİK'in istihdam verileriyle oynadığına inanıyorum" diyerek konuyu bambaşka bir kulvara taşıdı. Kılıçdaroğlu'nun sözleri bana TOBB'un bünyesindeki Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) ekonomik verilerle ilgili kasıtlı iddialarını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu'ndan kafa karıştıran kayıtdışı vurgusu
Kılıçdaroğlu hükümeti kayıtdışı eylem planını açıklamadığı gerekçesiyle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "10 yıldır iktidardasınız kayıtdışı istihdamı azaltmak için ne yaptınız? Kayıtdışı istihdam bir insanlık suçudur" dedi. Ancak bir süre önce CHP teşkilatlarında çalışan işçilerin ihbarı üzerine müfettişler 'kaçak işçi' çalıştırıldığını tespit etmişti.
Mütekabiliyet yasasını anlamamış!
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye milyarlarca dolar kaynak yaratacak ve Batılılar'a olduğu gibi petro-dolar zengini Rus, Arap, Türki Cumhuriyetleri'ne emlak satmayı sağlayacak mütekabiliyet yasası konusunda da ilginç bir açıklama yaparak "Karşılıklılık olmak kaydıyla destekleriz yoksa Anayasa Mahkemesi'ne gideriz" dedi. Ancak bu sözler Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili ekonomi kurmayları tarafından yeterince bilgilendirilmediğini gösterdi.