Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?
Emirhan Şapoğlu; Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi iktisat fakültesi, Tunç Akdoğan Alman Lisesi ve sonrası Sabancı Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu.
Bu işe başlamadan önce iş hayatında tecrübeniz oldu mu, nerelerde çalıştınız?
Ben ( Emirhan ), inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firmada , Tunç ise agırlıklı olarak gıda sektörü ve gönüllü işlerde çalıştık.
Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Daha önce Londrada karşılaştığımız bir sistemdi, İstanbul'daki eksikliği farkettik ve insanlarımızın eğlence anlayışına ve alışkanlıklarına göre geliştirdik.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Motovalenin dışa yansıyan yüzü olan şoför ekibimizi, ince eleyip sık dokuyarak seçtik, seçtiğimiz insanları da özenle eğittik. Hem güvenli sürüş hem de iletişim konularında eğitime tabi tutuldular ve bugün 15 kişilik, işini ciddiyet ve bunun yanında keyifle yapan pırıl pırıl bir ekibimiz var. Amacımız bu ekibimizi Haziran ayına kadar 30 kişiye yükseltmek ve daha büyük bir kesime hizmet vermektir.
Markanızın ismi nereden geliyor?
Tüm dünyada '' Designated Driver'' olarak bilinen bu hizmetin Türkçe karşılığı olmadığından dolayı, bu işin adını bizim koymamız gerekiyordu. İşimizi en iyi anlatabilecek ve akılda kalıcı bir isim olması gerekiyordu. Markamıza isim koyarken, aslında hizmetin adını da belirlemiş olduk.
İşe başlarken finansman veya rehberlik anlamında destek gördünüz mu?
İsimize başlarken , en büyük rehberimiz çevremizdeki insanlar oldu,biz de İstanbul gece hayatinin çok uzağında olmadığımızdan dolayi, işimize adaptasyonumuz çok uzun sürmedi.
İşinizde sizin için dönüm noktası sayılabilecek bir zaman dilimi veya yardım eden kişi oldu mu?
Kurulduktan kısa bir süre sonra hem görsel hem yazılı basında geniş yer bulmamız işimizi kolaylaştıran ve gelişmemizi hızlandıran en önemli faktör oldu. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiğimizden dolayı, basın,beklediğimizden de fazla ilgi gösterdi ve markamızın geniş bir kitleye yayılmasını sağladı.
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?
İşbirliklerimizi her zaman kendi sektöründe en önde giden şirketlerle yapmaya özen gösteriyoruz. Kendi yarattığımız bu sektörde ilk ve en büyük olmanın avantajıyla, bu konuda bir zorluk çekmiyoruz. Lider şirketlerle anlaşmamız genelde onların talebi üzerine gerçekleşiyor. Biz de bize gelen teklifler içerisinde vizyonu ve imajı bize en yakın olan firmayla anlaşmayı tercih ediyoruz.
Bu noktaya gelmenizin kısaca hikayesi nedir?
Burada bahsedebileceğimiz anahtar nokta müşteri memnuniyetidir. Her geçen gün genişleyen müşteri ağımız, 7000 kişiyi aşmış bulunmakta. Bizi bir kere deneyen insanların sürekli müşterimiz haline dönüşmeleri ve tüm tanıdıklarına bizden bahsetmeleri, aslında işimizi ne kadar doğru yaptığımızı kanıtlamakta. Bize güvenen, güvenmekten öte, artık bizi hayatının bir parçası olarak kabul eden müşterilerimiz, bizi en çok motive eden unsurdur.
Sizce, sizin başarınızın sırrı nedir?
Biz bu işe başlarken kendimizi müşterilerimizin yerine koyduk ve ne isteriz sorusunu sorduk. Bu sorunun cevabını vermemiz yeterli oldu. Tabii ki işimizi sahiplenmemiz ve gece hayatının çeşitli zorluklarına adapte olmamiz da başarıyı getiren faktörlerdi.
Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
İnsanların bize ihtiyaç duyduğu her zaman ve her yerde yanlarında olacak şekilde ağımızı genişletmeyi planlıyoruz. Hedefimiz tek bir alkollü sürücü kalmayana kadar büyümek. Bu demek oluyor ki, daha bilinçlendirmemiz gereken ne kadar insan varsa, o kadar da büyüyecek alanımız var.
Bir iş gününüz nasıl geçer?
Gündüzlerimiz, şirketimizin büyümesi için gerekli plan ve görüşmeleri yapmak, gecelerimiz ise gündüzleri ne kadar iyi çalıştığımızı gözlemleyerek geçiyor.
Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?
Açıkçası, sektörümüzün kurucusu olduğumuzdan dolayı , su an için bizim plan ve programımız dahilinde gelişen bir süreç var. Diğer yandan da, İstanbul'un yeme-içme ve eğlence kültürünün değişmesi, doğal olarak bizi de etkilemekte ve yeniliklere açık hale getirmekte. Biz de bu yeniliklere tepkisiz kalmayıp, sektörü genişletmek ve yeni girişimcilere yer açmak amacındayız.
Kendinizi hangi platformda gösteriyorsunuz? Sosyal medya mı, yazılı basın mı?, sektörünüze özel hafta veya günlerde mi?
Günümüzde herkesin uyum sağladığı bir gerçek olan sosyal medya, aktif olduğumuz mecralardan biri. Facebook ve twitter üzerinden,yenilik ve duyurularımızı yapmaktayız. Yaklaşık 7000 civarinda kayıtlı müşterimiz olduğundan, özel günlerde ceşitli etkinliklerimizi müşterilerimize duyurmak için sosyal medya en güvendiğimiz yol. Yazılı basında sürekli yer almanın zorluğundan dolayı da, sürekli kendimizi geliştirmek ve yenilikler getirmenin gerekli olduğunun farkındayız. Kuruluş tarihinden bu zamana kadar tüm büyük gazete ve dergilerde yer aldık, ama bu durumun sürekli olması için de elimizden geleni yapmaktayız.
İlgi alanlarınız nelerdir, nelerden beslenir ve ilham alırsınız? Ne okur, ne seyreder ve neyi takip edersiniz?
İş ortaklığımız dışında , ilgi alanlarımızın da birbirine yakin olması bizim için bir avantaj. Spor, hayatımızın bir parçası diyebiliriz. Müzik konusunda farklı arşivlere sahibiz ama temelde rock müzik üzerinde birleştiğimizi söyleyebilirim. Sevdiğimiz yazarlar olarak George Orwell , Chuck Palahniuk ve Hakan Gunday'i sayabiliriz. Tüm bunlar dışında tabii ki herkesin gerçeği olan televizyondan da güncel hayatı takip etmekteyiz.
Türkiye ve dünyadaki girişimcilerin farkları ve benzerlikleri sizce nelerdir?
Aslında bu soruyu , girişimciler karşılaştırması olarak daraltmadan , geniş bir pencerede , Türkiye ile Dünyanın diğer ülkeleri arasında sosyal ve ekonomik farklar nelerdir diye sormalısınız. Girişimci , içinde bulunduğu zaman ve ortamın özelliklerine göre bir plan-program hazırlamalıdır. Örneğin , aşırı yenilikçi bir proje ABD'de kısa sürede kabul görürken , ayni projenin ülkemiz insanının içine sinmesi daha uzun bir süreç gerektirebilir. Bunun sebebi, toplumların değişikliklere verdiği tepkilerin farklı olmasıdır.
Yeni girişimcilere destek veriyor musunuz?
Su ana kadar birçok üniversite öğrencisi , proje olarak Motovale'yi seçtiler ve onlara elimizden geldiğince yardımcı olmaya calıştık. Bundan 2 yıl önce hayal olan projemizin şu anda en seçkin üniversitelerde tez konusu olmasından daha tatmin edici bir şey olamaz.
Size ilham veren, beğendiğiniz girişim ve girişimciler kimler?
Yemeksepeti'ni takdir etmemek elde değil. Kendi sektörlerinde, Türkiye sınırları içinde kalmadan inanılmaz bir iş başarmaktalar.
Girişimciler başarılı olmak için neleri yapmalı ve neleri yapmamalı?
Herşeyden önemlisi, finansal olarak ayakları yere sağlam basan bir projeye sahip olmak. İçinde bulunulan günü değil , yarını düşünerek hareket etmek gerek. Bu durumda da, sabırlı olmak, başarılı insan için en önemli kriterlerden biri.
Türkiyedeki girişimcilik kültürü geçmişte nasıldı, şimdi nereye gidiyor?
Genelde insanların kafasına yerleşmiş bir kanı var : ''eskiden girişimcilik daha kolaydı çünkü herkese yetecek kadar alan vardı ''. Biz bu görüşe katılmıyoruz, alan daralmış olabilir ama asıl yeteneklilerin dar alanda hareket kabiliyetine sahip olanlar olduğunu düşünüyoruz. Her ülkede olduğu gibi Turkiye'de de , hayatı değiştiren inovatif fikirlere şahit olmaktayız.
Sizin girişimcilik alanında açık olarak gördüğünüz sektörler nereler?
Bilişim her zaman yeniliklere açık bir sektör.Bundan 10 sene önce imkansız olarak baktığınız her şey , su anda cebinizde veya masanınız üzerinde akıllı telefon ya da bilgisayar olarak durmakta. Bunun yanında hizmet sektörü de devamlı bir gelişme göstermekte ve değişen dünyada, her an yeni ihtiyaçlar ortaya çıkmakta. Bu ihtiyaçları doğru analiz ederek, insanların yaşama alışkanlıklarını değiştirecek hizmetleri yaratmak ya da uyarlamak gerek.
Her potansiyel işadamı ve girişimcinin sizce, alması gereken eğitim, katılması gereken seminer ve kişisel gelişim programları nelerdir?
Türkiye'de eğitimin sadece notlar ve hayat değiştiren sınavlar olarak algılanması bizce büyük bir yanılgı. Bir eğitim kurumunun en büyük gayesi, entellektüel ve sosyal zekaları maksimum düzeyde insanlar yetiştirmek olmalıdır. Bu durumda alacağınız ortaokul eğitiminin bile hayatınıza yön vereceğini söyleyebiliriz. Seminer ve kişisel gelişim programlarının önemi ise, sektörel gelişmelerden haberdar olmak ve iş bağlantıları kurmak olarak açıklanabilir.
Girişimcileri yol gösterebilecek ve rehber niteliğinde söylemek istedikleriniz nelerdir?
Yeni bir işe başlarken, emin olun etrafınızdakilerin tamamına yakını size yapmamanızı söyleyecektir. Sizin iyiliğinizi düşündüklerini zannedip, sizi caydırmaya çalışacaklardır. Tabii ki aklına güvendiğiniz birilerine danışın ama son kararı kendiniz verin. Fikrinize güvenin, iş planınızı yapın ve aksiyon alın!
Gelecekle ilgili kendi hayaliniz ve stratejiniz nedir?
Motovale, her ne kadar bir sosyal sorumluluk projesi olmasa da, sosyal kaygılar taşıyan bir şirket. Biz ilginç olduğu kadar anlamlı bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Bu da işimizi daha çok sevmemize ve sarılmamıza sebep oluyor. Bu işle beraber edindiğimiz tecrübe, vizyon ve bağlantılar sayesinde çok yakında bambaşka fikirlerle yine Türkiye'ye ilkleri getirmeyi hedefliyoruz.
Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com