Duygu Eren - Sabah.com.tr
Eğitiminiz ve özgeçmişinizi öğrenebilir miyiz?
Robert Koleji'de liseyi, ardından Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi'nde üniversiteyi bitirdim. Avukatlık stajımı tamamladıktan sonra 3 yıl süren bankacılık deneyimim oldu. Kızım, Türkan Baltalı doğduktan sonra ara verdiğim iş hayatıma kızım 3 yaşına geldiğinde deri saraciye üretmek üzere kurduğum şirketimle devam ettim. 11 sene süren deri üretimimi gıda ve hayvancılık yatırımı yapmaya karar verince satarak, iş hayatıma yeni işimle devam ettim.
Bu işe başlama fikri nereden geldi ve nasıl gelişti?
Türkiye'nin tarım ve hayvancılıktaki potansiyeline her zaman çok inanıyordum. Bunun dışında sağlıklı beslenmek ve bir anne olarak özellikle süt ve süt ürünleri konusuna temel bir gıda olması nedeniyle ilgi duymaktaydım. Keçi sütünün anne sütüne en yakın değerlerde olması beni süt sektöründe özellikle keçi sütüne çok yaklaştırdı. Ancak, Türkiye'de çok sayıda inek çiftliği yatırımı yapılmış olmasına karşın keçi konusunda bir yatırım yapılmadığını, hatta ihmal edilen bir alan olduğunu gördüm. Öncelikle işe bir keçi çiftliği kurarak ve süt keçi ırkı geliştirmek üzere yola çıktık. 2 sene sonunda yeterli süt ve sağlıklı yüksek süt verimi olan hastalıklardan ari bir çiftliğimiz olduğunda süt ve süt ürünleri üretmek üzere yüksek hijyen ve standartları olan ama geleneksel mandıra tatlarından ödün vermeyecek şekilde bir tesis kurduk. Bu süreçte sağlıklı 100% keçi sütü tedarikimizi güçlendirmek için bu alanda yapılan yatırımlara destek vererek sözleşmeli çiftliklerin kurulmasına destek olduk. Şu anda Türkiye genelinde yerel ulusal zincirler dahil, market şarküteri gibi geleneksel kanallar dahil günlük pastörize süt, 200 ml ve 1 litre olmak üzere uzun ömürlü UHT sütlerimizi ve 11 çeşit peynir ve son ürünümüz olan evde sağlıklı kolay yoğurt üretimine imkan veren Kolay Yoğurt ile raflarda 100% keçi sütünden hiçbir katkı ve koruyucu içermeyen ürünlerimizle tüketicilerimizle buluşmaktayız.
Ne kadar sermayeyle ve nasıl bu işe başladınız?
Çiftlik 30 milyon TL yatırımla kuruldu, ardından süt ürünleri tesisimizle birlikte şu ana kadar 29 milyon TL yatırım yaptık, çiftliğimizde 1200 civarında keçi bulunmakta, bu sayı sabit olarak kalıp her sene sözleşmeli çiftliklere damızlık satısı yaparak onları desteklemekteyiz.
Ekibinizi nasıl kurdunuz ve şu an kaç kişi çalışıyor?
Şu an 45 çalışanımız bulunmakta. Şirket politikamız herkesin birden fazla ceketli olarak tanımlanacak çok görevlilik prensibi ile hareket ederek her zaman istihdamı arttırmak üzerine konumlanmıştır. Amacımız daha çok kişiye istihdam sağlamak. Özellikle daha fazla kadının sektörde yer almasını hedefliyoruz. Bu konuda zaman zaman çeşitli çalışmalarımız da oluyor.
İşe başlarken rehberlik anlamında destek gördünüz mü?
Çiftliği kurmaya karar verdiğimde yurt dışında çeşitli araştırmalar yaptım. Bir süre Hollanda'ya gidip bir keçi çiftliğinde çalıştım. O çiftlikte 1200 keçiye tek bir kişi bakıyordu. Sabah 5'te işe başlıyordum ve sağım yapıyordum. Burada çalışmak ve oradaki işleyişi görmek benim açımdan çok faydalı oldu. Hollanda'dan danışmanlarımız var. İşin başında Hollandalı veterinerimizle satın aldığımız keçileri ıslah etmenin yollarını aradık. Yaptığımız çalışmalar sonucunda Kanada'dan donmuş keçi spermleri getirip Seferihisar'daki çiftliğimizde bulunan keçilere enjekte ederek Türkiye'nin ilk yerli keçi ırkını yetiştirmeyi başardık. Şu an, Türkiye ortalamasının üzerinde verimli süt alıyoruz. Yarattığımız keçi ırkı ile 160 litre olan üretimi 1060 litreye çıkartmayı başardık. Burada yurt dışında edindiğim tecrübenin yeri çok önemli. Keçi çiftliği açmak isteyen herkese böyle bir şey yapmasını şiddetle tavsiye ederim.
Bir keçi çiftliği kurmanın ortalama maliyeti nedir?
Keçi başına arazi hariç 1000 usd yatırım yapılmalıdır. Bu yatırımın 7 yıl gibi bir sürede geri döneceği planlanmalıdır.
Şu an markanızın yönetimini nasıl yapıyorsunuz?
Markamız 100% keçi sütünden katkısız doğal lezzetli, sağlıklı ürünler üretir ve satar. Şu anda bizzat kendim tek başıma yönetmeye çalışıyorum. Ama, çok değerli çalışma arkadaşlarımla iyi bir ekibiz, markamızı dikkatle, özenle, çok çalışarak sağlıklı bir şekilde büyütüyoruz.
Sektörünüzde rekabet nasıl?
Genel olarak süt ve süt ürünleri pazarından bahsetmek istemem ancak keçi sütü ile ilgili bir pazar büyüklüğü ve rakamsal veriler bizim dışımızda mevcut değil. Biz, pazarda 100% keçi sütü ve 100% keçi sütünden üretilen ürünlerimizi 12 ay boyunca raflara çıkarmadan bir talepten bahsetmek söz konusu değildi. Pazarı büyük bir özenle ve emekle büyütmeye çalışıyoruz. Süt sektöründeki bir ana problem bizim de problemimiz. Kayıt dışı süt ve süt ürünleri satışı büyük bir tehlike içermektedir. Doğal, üreticiden ve benzeri dayanağı olmayan pazarlama yöntemi ile hiç bir kontrol olmadan her türlü antibiyotik ve sağlıksız koşullara sahip ürünler halkımızın sağlıklı doğal ürün tüketme arzusunu kötüye kullanarak piyasaya verilmektedir. Öncelikle, tüketiciler bu konuda bilinçlendirilmeden bu kayıt dışı merdiven altı sağlıksız kontrolsüz ürünlere önlem almak oldukça zordur. Bu sıkıntı bütün gıda sektöründe bulunmaktadır. Bir diğer sıkıntı ise keçi sütünün yükselen değer olmasından dolayı gerekli emek ve özeni göstermeden ama etiket ama algı yoluyla keçi sütü imajı yaratarak kolaycılığa kaçan üreticiler, bildiğiniz üzere bakanlığımız bu konuda son derece dikkatli titiz çalışma ile bu tür üreticileri bulmakta ve cezalandırmaktadır.
Gelecekte nasıl büyümeyi hedefliyorsunuz?
Büyüme planlarımız hem mevcut ürünlerimizi Türkiye'de ve Dünya'da daha çok tüketiciye ulaştırarak ve yeni ürünlerimizi piyasaya sunarak büyüme gerçekleştireceğiz. Keçi sütüne dünyada ve paralel olarak Türkiye'de büyük bir ilgi var bu sağlık ve lezzeti bir arada bulundurmasından kaynaklanmakta. Biz bu alanda mevcut satış kanallarımızı da güçlendirerek Türkiye genelinde ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştıracağız. 5 yıl içerisinde 50,000,000 USD ciro büyüklüğüne ulaşmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca, Kasım ayı itibariyle Azerbaycan, Kuveyt ve Kıbrıs'a ihracatımız başladı. Kendi markamız ile ihracat yaparak şirketimizi dünya markası olma yolunda hızla ilerleyeceğiz.
Sektörünüz, Türkiye'de sizce nereye gidiyor?
İnsanlar giderek daha doğal, daha sağlıklı ürünlere yöneliyorlar. Türkiye bu alandaki ilerlemeleri biraz geç yakaladı ne yazık ki. Şuana kadar, Türkiye'de keçi sütü ile ilgili bir pazar yoktu. Keçi sütü bizimle raflarda 12 ay bulunabilen süt ve çok çeşitli peynirler ile yerini aldı bu da pazarın hızla gelişmesini sağladı. Bulunmayan, tedarik edilemeyen bir üründe doğal olarak pazar payının büyümesinden bahsedilemezdi. Pazar henüz ülkemiz için yeni olduğundan net ve sağlıklı veriler vermek ne yazık ki çok mümkün değil. Ama, 2010 yılı TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 26 milyondan fazla baş koyun ve keçi varlığı bulunuyor. Bu sayının 6,5 milyonu keçiden oluşuyor. 2010'da 13 bin ton süt üretiminin 273 tonu keçi sütüne aittir. 2010 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu'na göre 2009'da toplam süt üretiminin %1,53'ünü keçi sütü oluşturdu. Her geçen gün hem keçi sütünün, hem de keçi sütünden yapılan ürünlerin tüketiminin arttığını, pazara yeni yatırımcıların girmeye çalıştığını gözlemliyoruz. Pazarın büyüyeceğine inanıyorum, zaten baktığınızda da bir büyüme ivmesinin olduğunu görüyorsunuz. Önümüzdeki dönemde pazarda yeni oyuncular göreceğimizi düşünüyorum. Hatta belki yabancı yatırımcıları da görebiliriz pazarda.
Keçi sütünün faydaları nedir?
Keçi sütü değerleri itibariyle anne sütüne en yakın süttür, içerdiği yağ oranı inek sütüne göre daha yüksek olmakla birlikte yapıları itibariyle vücutta daha hızlı parçalanmakta dolayısıyla kolayca sindirilmektedir, keçi sütü anti alerjendir, içindeki laktoz miktarı çok çok düşüktür, bunların dışında bir çok hastalığın tedavisinde uygulana beslenme rejimlerinde keçi sütü tavsiye edilir kanser, obezite, kolesterol sorunu gibi.
