Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Tokat yemek yerine iltifat alsaydık...

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) bir tokat daha yedi. Ve Büyükada'da, dünyanın en büyük ahşap yapılarından biri sayılan eski Rum yetimhanesini, çevresindeki bahçeyle birlikte vaktiyle ait olduğu Fener Rum Patrikhanesi'ne geri vermek zorunda bırakıldı. Karara kendi adıma çok sevindim. Soruları duyar gibiyim: Böyle bir karara nasıl sevinebilirdim? Ben ne biçim bir Türktüm? 'Ne biçim bir Türk' olduğumu birçok kez anlatmıştım. Bir kez daha özetleyeyim. Ben Türk olmaktan gurur duyarım, mutluluk duyarım. Ama bu benim diğer ırkları, halkları ve inançları küçük görmemi gerektirmez. Tersine, tüm insanlığı kucaklamayı, tüm ırk, dil ve dinlere saygı göstermeyi insan olmanın gereği sayarım. Aşırı milliyetçilik, sonu kolayca ırkçılığa varabilecek tehlikeli bir felsefedir. Ve benim hayatımda yeri olamaz. Bu nedenle, iktidarın 'komşularla sıfır sorun' politikasını da, tüm 'açılım' girişimlerini de desteklerim. Uygulamalarda olan veya olabilecek hataları, yapılan kimi yanlışları değil. Ama işin özünü desteklerim. Hem aklım hem de yüreğimle.... Ve o zaman, merak ederim. Tüm bu cesur kararları alıp bu çağdaş uygulamalara girişen bir iktidar, nasıl olur da hâlâ o eski yapıları yüzyıllık sahiplerine geri vermez? O Rum binasını iade etmez, o Ruhban Okulu'nu açmaz? Yüzyıllardır iç içe yaşadığımız, sayıları zaten kelaynak kuşları gibi azalmış bir avuç Rum, Ermeni veya Yahudi vatandaşımızın hakları tümüyle teslim edilmez, onlar okulları, mabetleri, kutsal kişi ve kurumlarıyla birlikte, devletçe ilgi ve sevgiyle kuşatılmaz? Onları kendilerinin de vatanı olan bu topraklarda en rahat, korkusuz ve mutlu biçimde yaşatmak, hepimizin görevleri arasında değil midir? Ayrıca, İsrail devletini çok haklı olarak karşımıza aldığımız şu zor günlerde, böyle davranmanın uluslararası planda bizi nasıl güçlü kılacağı da hesaplanmaz mı? Bu konulardaki iyi niyeti görüyorum, ancak işleri bu noktaya gelmeden çözümleyip AİHM'den tokat yemek yerine iltifat alsaydık, daha iyi olmaz mıydı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA