Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yoksa sizde mi siyasete soyundunuz?" diye eleştirdiği ve rakamlar üzerinden değerlendirme yapmalarını istediği kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olan Moody's'ten dün Türkiye'yle ilgili bir yorum geldi. Her fırsatta Türkiye ekonomisiyle ilgili negatif açıklamalar yapan ve adı global piyasalarda sıfırcı hocaya çıkan Moody's'in Türkiye analisti Sarah Carlson, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada cari açığın finansmanında bozulma olduğunu öne sürerek, "Cari açık kredi notunda baskı yaratabilir. Türkiye'nin daha yüksek bir faiz dışı fazla vermesi gerekir" yorumunda bulundu.
BORSA KULAK TIKADI
Krizde iflasın eşiğine gelen, siyasi kaos yaşayan Avrupa ve Ortadoğu ülkeleriyle Türkiye'yi bir tutan Moody's'in açıklamalarına İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kulak tıkadı. Haftanın ilk gününe alıcılı seyirle başlayan İMKB yurtdışından pozitif ayrıştı. Moody's'in açıklamalarına da hiçbir tepki vermeyen İMKB günü yüzde 1.13 yükselişle 63 bin 516 puanda tamamladı.
Avrupa büyüyen Türkiye istemiyor
AK
Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, 8.5 yıllık iktidar oldukları dönemde kriz yaşanmadığını, İngiltere'nin ise krizde maaşları yüzde 20 düşürdüğünü söyledi. Kılıç, "Hani İngiliz Economist dergisi, 'Türkiye'de AK Parti'ye oy verilmemesi lazım' diyor ya, adam kendi memleketini yönetmekten aciz, ama Türkiye seçimlerine müdahale etmeye kalkıyor. Niye? Avrupa'da hayat durdu, Avrupa'nın vizyonu daraldı. Büyüyen Türkiye, İngiliz'in de Alman'ın da Fransız'ın da işine gelmiyor. Yeniden koalisyon hükümetlerine mahkum olalım istiyorlar. Onların arzu ettiği borçlanan bir Türkiye" dedi.
The Economist taraflı yayın yapıyor
BAŞBAKAN
Yardımcısı Ali Babacan, The Economist'in taraflı yayın yaptığını belirterek, "Bu enteresan bir yayın organıdır. Genelde pek çok konu ile ilgili taraf olur bir tutumu vardır. Tarafsız habercilik peşinde olan bir yayın organı değildir" dedi. İşadamı İnan Kıraç'ın, CHP'nin birinci parti olacağına yönelik ise Babacan, belirli büyüklüğe ulaşmış ve ürünleri çok geniş halk kitlelerine ulaşmış kuruluşların sahiplerinin ve yöneticilerinin, siyasi duruşlarını pek açıklamadığını o siyasi partiden bir rant elde etmek ve çıkarı olma durumu haricinde iş adamlarının çok açık bir şekilde duruşunu söylemediklerini belirtti.