Cihan Haber Ajansı'na konuşan Ebu Hasan, "Hem Japonya'ya gelen Müslüman sayısı arttı. Hem de ekonomik kriz yüzünden Japonların talebi düştü. Ek kaynak bulmaları gerekiyordu. Müslümanlar ellerindeki tek tercihti. Müslümanlar, yeni bir pazar onlar için. Artık helal gıdaya olumlu bakıyorlar." dedi. Ebu Hasan, helal sertifikası alan otellerin de olduğunu belirtti. Bu otellere ilk önce Müslümanlarla ilgili genel bilgi verildiğini kaydetti. Bunun ardından Müslümanlar için helal gıdaların hazırlandığını ve otel odalarında kıblenin yerini gösteren işaretler konulduğunu ve namaz vakitlerine ilişkin çizelge verildiğini anlattı. Akmal Ebu Hasan, Japonya genelinde helal gıdaya ilişkin seminerler de verildiğini kaydetti. Seminerlere, müşterilerine helal gıda sunmak isteyen şirketlerin yanı sıra Müslüman ülkelere helal gıda satmak isteyen firmaların da ilgi gösterdiğini vurguladı.
Japonya'da faaliyet gösteren bir gıda firmasının üst düzey yöneticisi de Japon şirketlerin Endonezya ve Malezya'da helal gıda için fabrikalar kurduğunu belirtti. Bu şirketler arasında Türkiye pazarına da giren Ajinomoto gibi Japon gıda devlerinin de yer aldığına dikkat çekti. Yetkili, Japon şirketlerin bu ürünleri Müslüman ülkeler kadar diğer ülkelere de ihraç ettiklerini ifade etti. Yetkili, bu ilginin küresel ekonomik kriz yüzünden arttığına dikkat çekti.
Helal gıdada tek bir standardın olmaması ise kafa karıştırıyor. Malezya Helal adlı şirketin yöneticisi Ebu Hasan, tek bir standardın olmamasında mezhep farklılığının yanı sıra pazarın büyük olmasının da etkin olduğunu vurguladı. Ebu Hasan, "Herkes bu yeni pazarın şampiyonu olmak istiyor." diye konuştu. Japonya'da ise helal sertifikası verenlerin sayısı da artmaya başladı. Malezya Helal şirketi, 2010'dan bu yana faaliyet gösterirken, sertifika veren 2-3 kurum bulunuyor. Bunların yanı sıra başka firmaların da helal sertifikası vermek için sırada olduğu öğrenildi.