İlknur Menlik -
ilknur@gidahatti.com
Buradan hareketle hızlıca alt sektörler bazında ihracat rakamlarına göz atalım;
İşlenmiş sebze ve meyve ( 2 milyar 734 milyon dolar ) , Öğütülmüş tahıl ürünleri (1 milyar 212 milyon) , Bitkisel ve hayvansal yağlar ( 1 milyar 186 milyon dolar) , Kakao, Çikolata ve Şekerleme (954 milyon dolar)
Son 13 yılda İşlenmiş Meyve Sebze ihracatımız 3.1, Öğütülmüş Tahıl Ürünleri 10.4, Bitkisel ve Hayvansal Yağlar 7.3, Kakao, Çikolata ve Şekerleme ise 5.5 kat artması sektörün ülke ekonomisindeki dinamizmini ortaya koyan en önemli göstergeler olsa gerek.
İthalatta dikkati çeken nokta ise artış hızının 2011'e göre yavaşlaması... Buradaki detaylara girmeyeceğim. Toplam gıda ve içecek sanayi ithalatı 5 milyar 122 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. En yüksek paya sahip alt sektör ile "Bitkisel ve Hayvansal Yağlar" oldu.
Gıda ve içecek sektörü, elde ettiği dış ticaret rakamlarıyla Türkiye'nin en fazla dış ticaret fazlası veren sektörleri arasında üst sıralarda yer almaya devam ediyor. Yine TÜİK verilerine göre 2012 yılı, 4 milyar 400 milyon dolarla değer olarak sektörün en fazla dış ticaret fazlası verdiği yıl oldu. Bu rakam, dış ticareti karşılamada değer bakımından 2011'e göre yaklaşık 433 milyon dolarlık bir artışa karşılık geliyor.
Sektörün dış ticaret karşılama oranı, bir önceki yıla göre 4,8 puan artarak %185,9 seviyesine yükselmiş. Aynı dönemde imalat sanayi ise tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi dış ticaret açığı verdi. İmalat sanayinin 2009 yılında kriz nedeniyle 15,6 milyar dolar seviyelerine gerileyen dış ticaret açığı tutarı, 2011 yılında 57,9 milyar dolar seviyelerine kadar yükseldi.
Ancak 2012 yılında cari açığı düşürmek için uygulanan para ve kur politikalarının dış ticaret dengesine de olumlu yönde katkı yapması sonucu, imalat sanayinin dış ticaret açığı 2011 yılına göre %43,1 oranında azalarak 32,9 milyar dolara, Türkiye'nin dış açığı da 2011 yılına göre %20,7 oranında azalarak 84 milyar dolara geriledi.
Bugün gelinen noktada gıda ve içecek sektörünün, 2013 yılında başta bilhassa belirttiğim 10 milyar dolar "psikolojik eşiği"ni aşacağını ve sektörün çift haneli ihracat rakamlarını göreceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
Önemli not: Türk gıda ve içecek sanayinin dünya pazarlarında yakaladığı bu ivmenin en önemli nedeni kaliteli, güvenilir ve sağlıklı üretim yapıyor olmasıdır. Aksini iddia edenlerin rakamlara tekrar bir göz atmasında fayda var.