Türkiye'de girişimlerin arttığını ve geliştiğini özellikle son yıllarda çokça gözlemliyoruz. Bunun göstergelerinden biri de yabancı yatırımcıların pazara girmesi ve Türkiye'deki girişimlere yatırım yapması. Bu; fırsatların çok olması, pazarda açlık olması ve öngörülen büyümelerin olacağının işareti. Intel Capital'da Türkiye'ye yatırımcı olarak gelen en önemli firmalardan biri. Şimdi sizi, Türkiye'de yatırımcı olarak neler yapmayı planladıkları ve girişimcilik ekosistemiyle ilgili görüştüğüm, Intel Capital Orta Doğu ve Kuzey Afrika müdürü Barış Aksoy röportajıyla başbaşa bırakıyorum.
Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi'nden mezun oldum. Wharton School of the University of Pennsylvania'da işletme yüksek lisansı yaptım. Intel Capital'den önce University Venture Fund'da ve Calix'te görev yaptım. 2008 yılından itibaren ABD'de hızla büyüyen internet ve medya sektörlerinde global yatırımlara yön vermeye ve bu yatırımları yönetmeye odaklandım. Türk yatırımları Nokta ve Grupanya'nın yanı sıra, Intel Capital'in eğitim şirketi merkezli yenilikçi tablet Kno, Gree tarafından satın alınan büyük mobil oyun ağı OpenFeint, Facebook ve mobil platformlarda sosyal oyun geliştirici Crowdstar ve online video reklam platformu yönetimi Yume gibi başarılı birçok yatırımlarda imzam bulunuyor. Intel Capital Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerini yönetiyorum. 15 yıla yakın bir süre Silikon Vadisi'nde girişimcilik ekosisteminin birçok alanında çalıştım. Yaklaşık 6 ay önce İstanbul'a taşındım.
Intel Capital firması hangi amaçla kuruldu?
Intel'in global yatırım kuruluşu olan Intel Capital, dünya çapında yenilikçi teknoloji girişimlerine ve şirketlerine sermaye yatırımlar yapmak için 1991'de kuruldu. Intel Capital, kurumsal, ev, mobilite, sağlık, internet, bulut ve yarıiletken teknolojilerini hedefleyen donanım, yazılım ve hizmetler sunan geniş bir şirket yelpazesine yatırım yapıyor. 30 Kasım 2012 itibariyle Intel Capital yatırım portföyü yaklaşık olarak 1,5 milyar ABD Doları olarak değerlendiriliyor. Yaptığımızın yatırımların Intel için hem stratejik hem de finansal açıdan değerli olmasına dikkat ediyoruz.
Bugüne kadar kaç yatırım yaptınız?
Her yıl teknolojik inovasyona global olarak cok ciddi seviyede yatırım yapıyoruz. 1991'den beri 54 ülkede 1276 şirkete toplam 10,8 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Çok büyük bir rakam bu. 2012'de 64'ü yeni, 86'sı devam olmak üzere 150 şirkete 352 milyon dolar yatırım yaptık. Dünyada böyle büyük bir çapta organizasyon olup, teknolojik inovasyona bu kadar para yatıran kuruluş çok nadir. Dünyada makro-ekonomik döngülerden etkilenmeden inovasyonu destekleyen çok az kuruluştan biriyiz. Türkiye'de 2011 yılında sektörlerinde lider iki şirkete yatırım yaptık. Türkiye medyasının geleceğini değiştiren Nokta Medya, ülkenin en büyük yerel dijital medya şirketi. İkinci olarak yerel pazarlama sektöründen hızla büyüyen Grupanya'ya yatırım yaptık. Şu anda, Intel Capital olarak Türkiye'de üzerinde ciddi çalıştığımız birkaç heyecan verici şirket var.
Yatırımlarınız ağırlıklı olarak hangi ülkelerde?
Yatırımlarımızın çoğunu Amerika ve Avrupa'da yaparken, son 10 yılda gelişen ekonomilerde en aktif yatırımcılardan biri olduk. Bugüne kadar 54 ülkede yatırım yaptık.
Türkiye'ye de ofis açmaya ve yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz?
2005 yılından beri Türkiye pazarına bakıyoruz. Türkiye şu anda dünyada gözlemlediğimiz en çekici ülkelerden biri. Hızlı büyüyen ve istikrarlı bir pazarı, teknolojiyi seven ve teknolojiye zaman harcayan genç nüfusu, güçlenen finansal yapısı ve gittikçe yatırımcılara kolaylık sağlayan hukuki ve ticari sistemleri Türkiye'de bölgesel ofisimizi açmamızda çok etkili oldu. Bunun yanında global teknolojik inovasyonu destekleyen bir yatırım organizasyonu olduğumuz için ülkedeki girişimcilik ekosistemine çok önem veriyoruz. Türkiye bu açıdan da her gün büyük adımlar atıyor.
Sizin, girişim sermayesi (venture capital) firmalarından farkınız nedir?
Genel olarak girişim sermayedarları gibi davranıyoruz ancak yaptığımız yatırımların finansal açıdan kârlı olmasının yanında Intel için de stratejik olmasına dikkat ediyoruz. Dediğim gibi dünyada makro-ekonomik döngülerden etkilenmeden inovasyonu destekleyen çok az kuruluştan biriyiz. Çünkü teknolojik inovasyon makro-ekonomik döngüleri beklemiyor. Doğru zamanda doğru girişimcilere finansal yatırım yapıp onları sonuna kadar desteklemek gerekiyor. O yüzden Intel Capital girişimciler için çok önemli bir kapital ve değer kaynağı. Intel Capital'in en büyük katma değerlerinden biri bu. Intel Capital olarak teknolojiye hem finansal hem teknolojik gözden baktığımız için çok daha küresel düşünüyoruz. Ayrıca genelde fonlara bakarsanız, erken evrede teknolojiye yatırım yapanlar 100-150 milyon dolarlık fonu 4-5 sene içerisinde yatırırlar. Biz onların 3-4 katını her sene yatırıyoruz. Bu çok büyük bir kaynak girişimciler için.
Intel Capital'den bir şirket yatırım aldığında ne gibi avantajlara sahip oluyor? Girişimcinin sermaye dışındaki ihtiyaçları nelerdir?
Bizim için yatırımcılık uzun soluklu bir süreç. Intel Capital'in portföyündeki yatırım şirketlerine sağladığı üç büyük katma değeri şöyle:
1. Kapital: Uzun zamanlı kapital: -Intel Capital olarak yatırımlarımızı uzun süreli olarak düşünüyoruz, hiçbir finansal baskı olmadan uzun süreli girişimcinin yanındayız. Bir şirketin satılana kadar ortalama 6 yıl gibi bir süre gerektiğini ve bu süreçte birkaç defa finansal destek alacaklarını düşünürseniz, bu girişimciler için çok ama çok önemli bir nokta. Örneğin, portföyümüzdeki Smart Technologies şirketi, 17 sene önce yatırım yaptığımız bir şirketti. 17 sene boyunca yanlarında kaldık ve girişimcilerin gitmek istedikleri sürecin her anında hem finansal hem de stretejik açıdan destekledik. Ve halka arz etmek istediklerinde de yakın çalışıp, 2010 yılının en başarılı halka arzlarından birini gerçekleştik.
2. İlişkiler: Intel, teknoloji ağ piramitinin en altında yer aldığı için neredeyse her sektörde müşterilerimiz, iş ortaklarımız var. Ve bunların hepsini girişimcilerimize açmak için çalışıyoruz, örneğin yatırım yaptığımız şirketlerin ürünlerini satış kanallarımıza koymamız gibi. Yıl boyunca sistematik ve global bir şekilde yaptğımız İntel Capital Teknoloji Günleri ile yatırım yaptığımız şirketleri, AT&T, Morgan Stanley, BMW, Sony, BP gibi dünyanın en büyük şirketlerindeki CxO'larının karşısına çıkarıyoruz. Düşünsenize, herhangi bir ülkede yatırım yaptığımız küçük bir şirketi böyle devlerin karşısına çıkarıp, teknolojilerini anlatmalarını sağlıyoruz. Bu bir girişimci için çok heyecan verici.
3. Stratejik yardım: Üçüncü avantajımız da yerel olup şirketlerimize stratejik destek sağlamaya çalışmak. Gerek yönetim kurulunda, gerek girişimciyle bire bir, gerek onların şirketlerini büyütürken aldıkları insanlar açısından stratejik yardım yapıyoruz. Şirketlerin, özellikle ilk zamanlarında, hem stratejik, hem finansal yakın desteğe ihtiyaçları oluyor. Ayrıca yalnız bir pozisyonda olan CEO'nun dert ortağı olabilmek önemli. Girişimciler çok zor zamanlardan geçiyor ve onların yanında olup, uzun süreli yolculukta desteğimizi vermenin onlar için çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Yaptığınız yatırımlarda sizin ortaklığınız ne kadar?
Intel Capital olarak azınlık yatırımcı olmak istiyoruz. Yatırımlarımız tek etapta 100 bin dolar da olabilir, 100 milyon dolar da. Genel ortalama ise 3 ile 5 milyon dolar arasında yatırımlar.
Girişimciler, Türkiye'de nasıl başarılı olur?
Türkiye'de birçok alanda teknoloji için büyük fırsatlar var. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de, teknoloji insanların hayatlarının büyük parçası olacak. Girebileceği alanlar çok fazla. Bu tarz yerel pazarları iyi belirleyip, var olan teknolojileri iyi değerlendirip üzerlerine inovatif ürün ve servis geliştiren girişimcilerin heyecan verici şirketler kuracağına eminim.
Yatırım yapmak için bir girişimde ne arıyorsunuz?
Büyük pazarları hedef alıp güçlü takım kurabilen tutkulu, azimli girişimciler bizim için en önemli etken. Güçlü yönetim takımının olması bizim için şart, çünkü girişimcilik iyi bir takım işi.
Türkiye ve Amerika'daki girişimciler arasında sizce fark var mı?
Dünyanın değişik bölgelerinde yerel, tarihi sebeplerden dolayı çok farklı girişimci profili var. Türkiye'de de durum böyle. Finansal desteğin azlığı, 90'ların istikrarsız ekonomik yapısı, çevredeki girişimciliğe olan negatif algı gibi nedenlerden dolayı Türk girişimcisi ilk günden itibaren kârlı yapıya gelebilecek büyük şirketler için yazılım servisi, teknolojik ürün ticareti gibi işlere yönelmiş. Günümüzde bu hızlı değişiyor. Amerika'daki gibi uzun soluklu bir vizyonu gerçekleştirmeye odaklanan ve bu süreçte büyüyen finansal ekosistemi kullanmayı iyi beceren girişimciler ortaya çıkıyor.
Bu noktada ekosistem arasında fark nedir?
Amerika çok daha ileride. Yıllarca gelişen ve kendi kendini besleyen Silikon Vadisi'nin girişimcilik ekosistemi, yarattığı düzen ile dünyanın her noktasındaki zeki gençleri kendine çekip bugün hayatımızda büyük rol oynayan şirketleri yarattı. Türkiye bu sürecin başında. Teknolojide şirket satışlarımız son birkaç yılda gerçekleşti. O girişimciler daha yeni yeni diğer girişimcilere hem finansal hem de çok değerli mentorluk desteği vermeye başladılar. Bununla beraber daha fazla risk sermayesinin Türkiye'de aktif olması gerekli. Ekosistemimiz böyle yavaş yavaş ama sağlam bir şekilde gelişecek. Bu yolda en önemli rolü ve en çok yükü de girişimciler taşıyor.