Aralarında banka sahiplerinin de bulunduğu TÜSİAD üyelerinin Cizre'ye yaptıkları ziyaret finansma konusunu gündeme taşıdı. Çünkü patronların bölge için 'cesur' açıklamalar bankacılık çevrelerinde karşılık bulamıyor. Birçok işadamı bankalarının kredi verirken aşırı nazlanmalarından rahatsız. Çünkü bankalar Doğu'ya verdikleri kredilerde normalin 3 katı teminat istiyor. 5 milyon dolarlık kredi için 15 milyon dolarlık gayrimenkul teminatı istenildiği için de devletin verdiği teşvikler yatırıma dönüşemiyor. İşadamları, çözüm sürecinin yatırıma dönüşmesi için bankaların da destek vermesinin şart olduğunu söylüyor.
SIFIR RİSK DÖNEMİ BİTMELİ
İşadamları bankaların bölgeye yapılan yatırımlara karşı takındıkları 'güvensiz' tavrın ekonomik gelişmeyi de engellendiğini düşünüyor. İşadamları, hem çözüm sürecinin hem de ekonominin bankaların finansal desteğiyle sağlanabileceğini vurgulayarak, "Bu kurumların artık 'sıfır riskle' çalışma alışkanlığından bir an önce vazgeçmesini istiyoruz" dedi.
Bankalar destek olmuyor
Ali Yücelen (TÜGİAD Başkanı) Bankalar bölge ekonomisine destek olmuyor. Özellikle Diyarbakır'da, bankalar verdikleri kredilerin 3 katı kadar değerde teminat veya ipotek istiyorlar. Sigorta şirketleri, daha beter. Kasko için batıdaki bir şehirdeki fiyatın neredeyse 4 katı fiyat veriyorlar.
Ekonomiye balta vurmayın
Erkan Güral (TÜGİK Başkanı) İşadamlarına en çok destek olması gereken bankalar, aksine köstek oluyorlar. Yatırımcı kendisine, ülke ekonomisine, bölgedeki fırsatlara güveniyor. Ne yazıkki, bankalar bu tavırlarıyla sistemin dışında kalarak ekonominin gelişmesine balta vuruyor.
Çöpsüz
üzüm stratejisi
Nail Olpak (MÜSİAD Başkanı) Bankacılar yıllardır sıfır riskle çalışmaya alıştı. Krediye ihtiyacı olmayan şirketlere kredi verecek bir yapıdalar. Bizler nasıl kâr ve zararı kendi bünyemizde bulundurabiliyorsak, bankacılık da risk taşımalı. Ama bankalar riskli alana girerse teşvik edilmeli.