İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Kongrenin açılışında önemli mesajlar vardı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, enformatik kirlilik sonucunda insanların yedikleriyle içtikleriyle kavgalı hale getirildiğini, milyonlarca insanın emeğine de açıkça hakaret edildiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın sözüne atıfta bulunarak, "Enformatik kirlilik, enformatik cehalete dönüştü" dedi.
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, Türkiye'nin 2023 hedeflerine işaret etti ve "İçinde bulunduğumuz durumu iyi değerlendirmeli, doğru tespitler yapmalı ve gereken adımları cesaretle atmalıyız. Bu hedefleri gerçekleştirmek istiyorsak, sanayimizin önünde duran sorunları da ivedilikle çözmeye başlamalıyız" dedi.
Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, sektördeki ilerlemeye dikkat çekerek, önceki yıllarda bir araya gelindiğinde, 'geleceğimiz ne olacak?' diye konuşulurken, şimdi 2023 hedeflerinin konuşulduğunu ifade etti.
İki gün boyunca süren oturumlarda da gıda sektöründen üst düzey yöneticiler, akademisyenler ve çeşitli sivil toplum kuruluşu liderleri önemli tespitler yaptılar. Bu tespitlerden bir kısmını da buraya aldım.
"Gıda, enerji ve su; üç vazgeçilmez. Türkiye gibi ülkelerde bu üç vazgeçilmez kaynağın stratejik yönetimi kritik öneme haiz."
"Dünya, özel sektörün daha faal ve etkili olduğu, kamu sektörünün ise artan oranda düzenleyici faaliyetlere, denetim işlevlerine ve koordinasyona yöneldiği ekonomik bir düzene doğru gidiyor."
"Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı, gıda sektörünün rekabetini etkileyecek. Bu noktada, Gümrük Birliği'nin olumlu ve olumsuz yönlerinin iyi değerlendirilmesi ve buna göre bir strateji belirlenmesi gerekiyor. Ancak burada aslolan, AB üyelik müzakerelerini hızlandırmak, bunu yaparken de müzakere masasında yer almanın yollarını bulmak ya da ABD ile karşılıklı, bağımsız bir serbest ticaret anlaşması imzalamaktır."
"Lojistik konusu sektörün en büyük handikaplarından biri."
"Kayıt dışı, kayıt içine bakılarak bulunmaya çalışılıyor. Bu konuda daha fazla irade gösterilmeli."
"2023'e yol alırken hazırlanan mevzuatlar, tüm paydaşların hayatını kolaylaştırıcı, uygulanabilir olmalı, ağır cezalar çözüm olarak görülmemeli."
"Sektör, yüzde 90'ın üzerinde KOBİ türü işletmelerden oluşuyor. Bu KOBİ'lerin 2023 vizyonuna hizmet edebilmeleri için ciddi anlamda geliştirilmeleri lazım."
"Sektörün büyümesinde arz güvenliği dikkate alınırken, talep güvenliği yeterince dikkate alınmıyor. Talep güvenliği sağlanırsa üretici de rahat eder."
"İnsan kaynağı ve nitelikli iş gücü, şirketler için giderek önem kazanıyor. Eğitimi, ekonomik bir ihtiyaç ve girdi olarak algılamamız gerek."
"Markalaşmalıyız; markalaşmadan herhangi bir ürünü ihraç etmek artık mümkün değil. Turquality önemli bir işlev görüyor ama yeterli değil."
"İhracat politikalarında, hedef ülke, hedef kategori oluşturmalıyız."
"Sözleşmeli tarım geliştirilmeli, hukuki altyapısı oluşturulmalı, iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı."
"İki küresel krize rağmen tarım ve gıda genel ekonominin üzerinde büyüdüyse bu gidişle 2023 hedeflerine de ulaşacaktır."
Yazımı, TGDF 2023 Bildirgesi'nde yer alan şu cümleyle bitirmek istiyorum:
"Türkiye olarak 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz, "bilim – sanayi – kamu ve medyanın" yapıcı iş birliği ve diyalog içinde çalışmasına bağlıdır."
Tabii, tüm mesaj, tespit ve değerlendirmelere yer veremedim ama gıda ve içecek sektörünün geleceği açısından son derece verimli bir kongre olduğunu da eklemeliyim. Şimdi iş, bu tespitler doğrultusunda yeni şeyler söylemekte…