AA muhabirinin sorularını yanıtlayan EMISCO Koordinatörü Filiz, Avrupalı Müslümanların Avrupa'da oluşan IŞİD algısı nedeniyle harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Avrupa'da özellikle 11 Eylül'den sonra Müslümanlara karşı algının değiştiğini ifade eden Filiz, Gezi süreci, ifade özgürlüğü ve Kobani meseleleriyle bu Müslüman düşmanlığının normalleştirilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Filiz, "Müslüman düşmanlığı IŞİD terörüyle pekiştirildi" diyerek giderek kanıksanan İslam karşıtlığı konusunda Avrupa'nın istatistik tutmaktan bilhassa kaçındığını savundu.
Avrupa'daki Müslümanların IŞİD konusunda haksızlığa uğradığının altını çizen Filiz, şöyle konuştu:
"Avrupa'daki Müslümanlar bugün toplumun yüzde 8'i civarında, yani 40 milyona yakın bir kitle. Bunlar Avrupa'nın vatandaşları, yurttaşları ve aynı zamanda imajlarıdırlar. Şu anda Hollanda'daki insanlarla yapılan bir röportajda Müslümanların yüzde 80'i IŞİD'i destekliyor deniliyor. Bunlara karşı proaktif mekanizmalar oluşmadan mesafe almamız zor. İşin doğrusu, biz bir cevap verirken onlar beş cepheden yeni gedikler açıyorlar."
NOT İN MY NAME KAMPANYASI
Filiz, Müslümanların IŞİD'in yaptıklarından sorumlu tutulmaması gerektiğine işaret ederek bazı aşırıcı gruplar nedeniyle Müslümanların "hesap verme zorunluluğunu" haksızlık olarak niteledi.
Hümeyra Filiz, IŞİD'e karşı tüm dünyadan Müslümanların başlattığı "Not In My Name" (Benim adıma değil) kampanyası hakkında şunları söyledi:
"Bir grup fanatik aşırı şiddet yanlısı teröristin yaptıklarından niçin tüm Müslümanlar hesap versin veya kendini ispat etsin ki. 'Not in my Name' kampanyası aslında bir terör örgütüne ait olmadığını ispatlama kompleksi ve ezikliği de sayılabilir. Breivik saldırısında Hristiyanlardan böyle bir girişim oldu mu veya Hristiyanlar böyle bir kampanya yaptılar mı? Demek ki uyum süreçlerini başarmış bir toplum için bunlar gerekli olmamalı. Ancak Müslümanları nereye koyacağını bilmeyen Batı toplumları etik olmayan bazı tepkilerle de kuruluşlarımızı zorluyor. Bahsi geçen kampanya da bu bağlamda olumlu neticeler verdi sonuç itibarıyla ancak Müslümanlar yine bir güvenlik konusu olarak algılandı, bu nedenle radikalliği kınamanın özellikle Müslümanlardan beklenmesinin hatalı bir yaklaşım olduğunu herkes anlamalı."
EMISCO
Faaliyetlerine 2010 yılında başlayan ve merkezi Strasbourg'da bulunan Toplumsal Uyum için Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMISCO) özellikle hükümetler arası kuruluşlarda düzenlediği toplantılarla Avrupa'nın bu alandaki önemli STK'ları arasında yer alıyor. EMISCO'nun 10 farklı ülkede temsilcileri bulunuyor.
