Coğrafi olarak dört bir yanı ekonomik ve siyasi krizlerle çevrilen Türkiye, içeride de Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası ve başta paralel yapı olmak üzere bazı kesimlerin adeta sabote edici hamleleri nedeniyle büyümede frene bastı. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.7 ile yüzde 3 civarında olan beklentinin çok altında büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre 9 aylık büyüme ise yüzde 2.8 oldu.
YÜKSEK FAİZ FRENİ
Merkez Bankası'nın özel sektörün finansman maliyetlerini yükselten politikası, Türkiye'nin büyümesini de aşağı çeken ana dinamiklerin başında yer aldı. Büyümeyi ilk çeyrekte 0.3, ikinci çeyrekte 0.9 puan aşağı çeken özel sektör yatırımları, üçüncü çeyrekte yüzde '0' büyüdü. Özel sektör yatırımlarının büyümeye katkısı da '0' puan oldu. Yatırım yapmayan özel sektörün stokları kullanması da büyümeyi 1.9 puan aşağı çekti.
İTİCİ
GÜÇ YİNE İHRACAT
Bu yılın ilk yarısında büyümenin lokomotifliğini üstlenen ihracat sektörü, üçüncücü çeyrekte de ekonominin itici gücü olmaya devam etti. Avrupa Birliği'nde durgunluk, Rusya'da yaptırımlar ve Ukrayna krizi, Ortadoğu'da da başta Suriye olmak üzere iç karışıklıklar yaşanırken, ihracattaki dokuz aylık büyüme yüzde 8 oldu. İhracatın büyümeye katkısı ise 2.01 puan olarak gerçekleşti.
KAZANAN YİNE LOBİ
İlk 9 ayda en hızlı büyümeyi yüzde 8.7 ile finans sektörü gerçekleştirdi. Üçüncü çeyrekte de yüzde 5.2 ile en hızlı büyüyen sektör olan finansın, bu dönemde büyümeye katkısı ise sadece '0.63' puan oldu.
BABACAN: YAPISAL REFORM YAPILMALI
Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan, sürdürülebilir büyüme yapısının güçlendirilmesi ve potansiyel büyümenin artırılması için yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl yüzde 3.3 olarak öngördükleri büyümenin, 2015'te yüzde 4'e çıkacağını ileri sürdü. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, imalat sanayisindeki yüzde 2.8'lik büyümeye dikkat çekerek, ihracatın katkısının daha belirgin hale geldiğini ifade etti.
TÜKETİMİ DE İNŞAATI DA VURDU
Yüksek
faiz, sadece özel sektör yatırımını olumsuz etkileyerek büyümeyi frenlemekle kalmadı, aynı zamanda vatandaşın tüketim harcamalarını da durma noktasına getirdi. Hanehalklarının tüketimi üçüncü çeyrekte sadece yüzde 0.2 büyürken, büyümeye katkısı da 0.13 puanla 2012'den bu yanaki en düşük seviyeye geriledi. Tüketim harcamalarında 9 aylık artış ise yüzde 1.3'te kaldı. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektöründe, üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 1'de kaldı.
FAİZİ DÜŞÜK OLAN HIZLI BÜYÜDÜ
Türkiye üçüncü çeyrekte dünyanın en fazla büyüyen ilk 15 ülkesi arasına giremedi. Politika faizi yüzde 0.05 olan Çek Cumhuriyeti yüzde 2.7, faizi yüzde 0.5 olan İngiltere yüzde 3 büyüdü.