Albaraka KOBİ Buluşmaları kapsamında Gaziantep'te üçüncü kez gerçekleştirilen toplantıda konuşan Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Fahrettin Yahşi, yüzde 2.9'luk büyümenin Türkiye için yeterli olmadığını söyledi. Dünyada da bir büyüme sorunu yaşandığına dikkat çeken Yahşi "Ülkede seçim yapılırken bunun tüketim ve yatırım kararları üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Yatırımcı ürkek davranabilir ve seçim sonrası pozisyon almak isteyebilir. Seçimden sonra canlanma olacaktır" dedi. Refahın ve büyümenin temelinin KOBİ'ler olduğunu belirten Yahşi konuyla ilgili şunları söyledi: "Türkiye'deki şirketlerin yüzde 99'u KOBİ. Türkiye'de istihdamın yüzde 75'ini KOBİ'ler oluşturuyor. İhracatın yüzde 60'ı, ithalatın yüzde 40'ı yine KOBİ eksenli. Avrupa da bunu görmüş; sağlam ekonomi KOBİ'lerle sağlanıyor." 2015'in ilk çeyreğinde ekonomik verilerin çok güçlü olmayacağının belli olduğunu vurgulayan Yahşi, bunun kredi portföylerine etkisinin çok önemli olduğunu kaydetti. Büyümeyen bir ekonomide takipteki kredi(NPL) oranlarında yükselme olacağını vurgulayan Yahşi, "2015 yılı bankacılık sektörü açısından NPL'i yönetme, NPL'ini en iyi yöneten bankacının en iyi bankacı olduğu bir dönem olabilir. Çok düşük düzeydeki NPL'lere alışmıştık. Sonuçta NPL oranları yüzde 2.5-3 civarında. Bu da en fazla da 1 puan artabilir ve yüzde 4'ler düzeyine gelebilir" diye konuştu.
2015 KREDİLERE ODAKLANMA YILI
Bankacılık sektöründeki kâr marjlarının daraldığı bir dönemde NPL'de 1 puanlık bir artışın etkilerine dikkat etmek gerektiğinin altını çizen Yahşi, olası bir problem karşısında bankaların karşılık ayırması gerektiğini söyledi. Alınan önlemlerin öz kaynak kârlılığına etki yapacağını söyleyen Yahşi "Bankacılık sektörünün geçen sene öz kaynak karlılığı yüzde 13'ler civarında. Kamu çıkınca bu 10.5'e düşüyor. Demek ki kamu dışı sektörün bir kârlılık problemi var. İlk 3 aydaki banka öz kaynak getiri oranı da yüzde 8'ler civarında. Bu sene de kar edebilme problemi kendisini gösteriyor" dedi. Yahşi ayrıca 2015'te bankacılık sektöründe NPL ve kârlılık olmak üzere iki önemli konu olduğunu ve sektörün kredi portföyüne ve risklere odaklanması gerektiğini aktardı.
DOLARIN BU SEVİYESİ NORMAL
Doların
nerede istikrar bulacağının önemli olduğunu kaydeden Yahşi: "2015'te doların çok güçlü olacağını herkes biliyordu. Bu fiyatlar çok korkulacak seviyeler değil, ama temel sorun kurun çok hızlı hareket etmesi. Doğal olarak zarar görenler oluyor. Olduğu yerde durursa insanlar yeniden harcamaya başlar. İkinci yarıda çok yükseleceğini tahmin etmiyoruz" dedi.
KATILIM BANKACILIĞININ PAYI %20 OLMALI
Katılım bankacılığının son yılı dışarda tutulduğunda her yıl bir buçuk kat bazen 2 kat büyüdeğünü söyleyen Yahşi, "Bu potansiyel Türkiye'de var. Her iki modelinde uygulandığı ülkelerde pay dağılımı yüzde 20'ye 80 olmuş durumda. Türkiye'de katılım bankacılığını götürmek istediğimiz rasyo bu. Şu an ülkemizde katılım bankacılığının payının yüzde 5.5'ler civarında. Katılım bankalarından birinin bu özel durumu olmasaydı 6 ve üzerine çıkacaktık" dedi. Mevcut sermaye yapısının ancak bu kadar büyümeye imkân verdiğini belirten Yahşi, özellikle son dönemde şube açma modeliyle büyüdüklerini söyledi. Albaraka'nın 2000'lerin başına kadar şube sayısının 25 civarı olduğuna vurgu yapan Yahşi şunları söyledi: "Şimdi 200'ü aştık. Klasik bankacılık da benzer büyüme hedefleri taşıyor. Gerçi teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde 10 yıl sonra bu kadar şubeye ihtiyaç olur mu onu da bilmiyorum... Nakit çekmek için ATM'lerin fonksiyonları artırılıyor. ATM şube gibi çalışıyor. Albaraka bunlara da yatırım yapacak."
