Çocuklarının iPad'i çok çabuk kullanmasıyla övünen ailelere soruyorum: "Bizim zamanımızda iPad vardı da mı oynamadık?" Gerçekten de iPad insan merkezli tasarımın doruk noktası oldu. Hayatımıza gireli 5 yıl olmasına rağmen hatırladıklarımız daha dün gibi... Steve Jobs bilgisayar dünyası için "yeni bir devrim" dediğinde ciddiye almayanlar çoğunluktaydı. "Niye bu cihazın USB girişi yok" diye yakınanlar işe önceki bilgisayar deneyimlerinden bıkıyordu. iPad daha önce elini bilgisayara sürmemiş insanlar için bile kolay öğrenebilecekleri bir ürün oldu. Hatta büyük ekranlı iPhone diyerek küçümseme eğilimi de hakimdi.. Ancak sadece 3 yıl sonra dizüstü bilgisayarları yakalayan satışlarıyla tam bir devrime dönüşeceğini çok az kişi tahmin edebilmişti. Hatta öyle bir devrimdi ki farklı işletim sistemiyle rakipleri bile iPad olarak adlandırılıyor. Apple iPhone'dan bile önce iPad'i tasarlamış olabilir. Ancak dokunmatik ekran deneyimi, uygulama ekosistemi konusunda pek çok ön çalışma iPhone kullanıcıları üstünde yapıldı.
UYGULAMA EKOSİSTEMİ
3 Nisan 2010 tarihinde satışa sunulan iPad ve AppStore mazağalar taze uygulamalara sahip oldu. Apple iPad ilk duyurulduğunda 140 bin uygulama koşmaya hazırdı. Steve Jobs, rakiplerinin kendilerini yakalaması için minimum 3 yılı olduğunu söylerken sadece cihazın kendisini değil, uygulama ekosisteminin gücünü de işaret ediyordu. Pek çok firma önce iPad uygulaması için hazırlık yaptı. Bunda Apple kullanıcılarının ücretli uygulama indirme alışkanlıkları etkili oldu. Steve Jobs ve ondan görevi devralan Tim Cook her yeni ürün duyurusunda öncelikle uygulama geliştiricilere ödedikleri uygulama gelirini paylaşarak iş ortaklarını öne çıkardı. Onlara "Apple ile birlikte olursanız, kazanırsınız" mesajı verilmiş oldu. Bu ekosistem için de geçerli bir durumdu.
İLK KUŞAK ISINDIRMA
Apple bir ürünü piyasaya sunarken öncelikle arzu nesnesi bir ürün yaratmaya çalışıyor. Fonksiyon hastaları Apple'ın doğrudan hedefi arasında değil. Yani işportacı gibi "Bu alet her şeyi yapar" demeden cihazın sorunsuz çalışmasını sağlayacak en iyi koşulları mümkün kılıyor. Sonra insanların ağızdan ağıza yaşadıkları deneyimi paylaşmalarını sağlıyor. Bu yüzden ilk üründe kamera bile yoktu. Ekran vasat bir ekrandı. Sonraki sürümde daha kaliteli bir ekran ve kamera bekliyordu bizi. Böylece Apple her seferinde farklı bir çekici unsur katarak iPad'i piyasaya sürdü.
Minikler bayılıyor
iPad'in büyükleri en çok şaşırtan yanı çocukların hızlı öğrenme süreci. iPad çocuklar tarafından sezgisel olarak kolayca öğreniliyor. Her ailenin "Daha 1 yaşında olması rağmen kullanıyor" böbürlenmesi tamamıyla gereksiz. Çünkü iPad'in insan merkezli tasarımı çocukların ilgisini çekiyor. Çocukların el ve göz becerilerini geliştirse de aile kullanım süresi konusunda dikkatli olmalı. Cihaz mutlaka çocukla birlikte ve ona özel uygulamalarla kullanılmalı.