ARZU KAPROL
Arzu Kaprol markası ve tasarımcı olarak ben, birbirine geçmiş iki farklı olguyuz. Beymen Academia yarışmasında kazandığım ödülle başlayan tasarım maceram 15 yıl önce Arzu Kaprol markasını kurmamla devam etti.
2000 yılında Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde açtığımız ilk mağaza bize insanlara dokunma, tanışma, hissettirme ve yeni bir deneyim yaşatma şansı verdi.
2002 yılında ise Network markasının kadın koleksiyonları kreatif direktörlüğüne gelmemle kariyerimde önemli ve farklı bir adım atmış oldum.
2003'de uluslararası showroomlar aracılığıyla Arzu Kaprol koleksiyonlarının Amerika, Avrupa ve Japonya-Takashimaya mağazalarında satışı başladı. 2004 yılında Türkiye'de ilke defileyi gerçekleştirdik. 2005 yılında Formula 1 İstanbul'un resmi tasarımcısı olarak teknolojik tasarımlar yaptım. 2006 yılında Cem Kaprol'un şirkete girişiyle şirketin kurumsal yapılanması başladı.
DEVLERLE AYNI TAKVİMDE
2010'da Paris Palais Royal'de gerçekleştirdiğimiz ilk koleksiyon sunumunun ardından, 2011 yılı itibariyle Paris Moda Haftası resmi takviminde defile yapmaya başladık. 2012 yılında Paris Rue St. Honore'de açılan ofis ile marka, global dünya markaları ile eş zamanlı satın alınmaya başladı. Bugün Türkiye'de yedi mağaza ve yurtdışında üç kıtada yaklaşık 20 satış noktasındayız. Bu süre zarfında modern ve mimari tasarım algısı, giysinin içindeki sıra dışı detay özeni, giyildiğinde tene değen saadet düğümü koruması ve her şeyden önemlisi giyen kişinin mutlu olması ve içindeyken kendisini iyi hissetmesi markanın vazgeçilmez özellikleri oldu.
15 senedir çok sevdiğim, her anından keyif aldığım ve iyi yaptığıma inandığım yaratıcı bir mesleğim var. Bu kapsamda tüm koleksiyonları tutkuyla yapıyor ve beğenildiğini gördükçe de daha motive oluyorum. Moda tasarımı benim kendimi hayatta ifade etme yöntemim, performans alanım. Bu motivasyon aynı zamanda kariyer yolculuğumda hep hatırlayacağım hikayelerle de zenginleşiyor.
ACIMASIZ BİR ELEŞTİRİ
Örneğin, ilk Paris Moda Haftası resmi takviminde gerçekleşen defilemin ertesi günü, Associated Press moda muhabirinin acımasız eleştirisiyle uyandım.
Pleksiglas aksesuarlarımın üzerindeki parmak izlerinin minör hata gibi görünmesine rağmen, dev markalarla aynı platformda defile yapıyorsam, bunun sorumluluğunu almam gerektiğini yazmıştı. Bu haber bana bir depresyona mal olurken, çıkışını da kendi içinde sağladı.
Bu eleştiri, bugün astarlarda kullandığım kendi parmak izimi tarayıp, bir sonraki koleksiyonda cesurca kullanmama sebep oldu. Bir sonraki defilede editörün notu da değişmişti, bu sefer benden, hatalarını yaratıcılığa dönüştürebilen bir tasarımcı olarak bahsetti.
Moda ve tasarım, benim yaşam yolculuğumda, bir çıkış yolu, nefes alma ve tasarladığım giysilerle sözsüz iletişim kurma halim, yaşamımın bana sunduğu çok kıymetli bir şans. Her günle birlikte, yaşamın getirdikleriyle yüzleşme, varlığını ifade etme ve her gün için ilerlemeye devam etmenin muazzam bir motivasyonu.
Hedefin gidilen yerden çok, yolda olma ve yoldan muazzam keyif alma halini bana öğrettiği müthiş de bir öğretmen.
1992 yılında Mimar Sinan Tekstil ve Moda Tasarımı bölümünden mezun olan Arzu Kaprol, 2010'dan bu yana Paris Moda Haftası'nda yer alıyor.