Bilgisayarların kişisel bir ürüne dönüşmesi yaklaşık son 30 ila 35 yıl arasında gerçekleşti. Sabah gazetesi yayın hayatına başladığında bilgisayarların adı IBM PC olarak anılıyordu. Bilgisayarların kişiselleşmesi için uzun bir zaman gerekti. Giyilebilir teknolojiye dönüşüm için önce bilgi servislerinin ve insan merkezli tasarımın adımlarını takip ettik. Bilgisayarlar kesinlikle işin uzmanı için geliştirilmemişti. Zaten kullanılan farenin çalışma prensibi ilk tasarımdan bu yana çok fazla evrim geçirmedi. İlk kez bilgisayar karşısına oturan insanların alışkanlık kazanamadığı şey 'fare'ydi. İşlemci yarışları, standart problemleri bilgisayarların uzun bir süre, sadece uzmanların yaklaşacağı "soğuk şey" olarak algılanmasına sebep oldu.
KİŞİSEL DÖNÜŞÜM
Önceleri 'dizüstü' olarak nitelendirilen yeni nesil bilgisayarlar 1990'larda altın dönemini yaşamaya başladı. Aslında kişisel bilgisayarlar Microsoft ve Intel gibi devlerin yarattığı ekosistemle büyüdü. Apple bu eko sistemin becerikli ama pahalı asi çocuğuydu. Microsoft pek çok standardın oturtulmasına katkı sağladı. Bugün bilgisayarlar hakkında bildiğimiz tüm kişisel değişimlerin penceresinde Micrsoft var. Grafik tabanlı değişim hem kişisel bilgisayarlar hem de kurumsal ihtiyaçları aynı anda karşılamaya hazırlanan Microsoft, uzun süre muhafazakar kurumlarla uğraştı. Kurumsal pazarda büyük pay almaya çalışırken internet dönüşümünde ağır kaldığını söylersek haksız sayılmayız.
İNTERNET FARKI
Bilgisayar dünyasındaki asıl büyük dönüşüm mobil iletişim ile internetin akıllı cihazlarda buluşmasıyla oldu. Bu dönüşüme en hazır cihazların başında telefonlar geliyordu. Ancak telefon tasarımları internet deneyimi için hâlâ çok yetersizdi. Avrupa 3G ile tanıştığında internet deneyimi için pek çok şey hazır değildi.
MÜZİK SERVİSLERİ
Değişimi müzik piyasası zorladı. Müzik dünyasının yaşadığı kaotik ortam ve gelirlerin hızlı düşüşü prodüksiyon şirketlerini arayışa itti. Paylaşım servisleri internette en çok müzik dosyasının indirilmesini sağladı ve her tehdit yeni bir fırsat doğurur sözü müzik endüstrisinin 1 dolara Apple iTunes sanal mağazasının üzerinden şarkı satmasıyla karşılığını buldu. 90'ların sonunda iflas kurtulan Apple, Steve Jobs'ın iPod ve iTunes müzik mağazası ile muhteşem dönüşün ilk adımını attı. Apple ilk günden itibaren içerik üreticilerinin güvenebileceği bir platform olmayı başardı. Yani online müzik servislerinin temeli 12 yıl önce atılmış oldu. Ancak asıl dönüşüm müzik, internet, fotoğraf ve video servislerinin şahlanışıyla oldu.
Mobil ve dokunmatik ekran
Dokunmatik ekranlar mobil cihazlarda 90'ların ilk yarısında da denendi. Ancak başarılı olmadı. İşletim sistemi, uygulamalar, internet hızı kısaca doğru zaman için 2007 yılında iPhone'u beklemek gerekiyordu. İşte dokunmatik ekranlar internet servisleriyle birleşince ortaya büyük bir pazar çıktı. Apple iTunes servisini sadece müzik değil, video, TV dizileriyle buluşturdu. Google video paylaşım sitesi YouTube'u satın aldığında internette trafiği videoların yönlendireceğini doğru tahmin etti. Ancak en önemlisi Facebook bağımlılığı dokunmatik ekranlı iPhone ile buluşunca mobil dönüşüm hızlandı. Yani sosyal medya dokunmatik ekranlarla buluştu. İşte insan merkezli tasarımlar bundan sonra gelmeye başladı.
Giyilebilir teknoloji bileklerde
İnternet kullanıcılarının alışkanlıklarını, beğenilerini takip edecek telefonlar yetersiz kaldığında yeni ürünler devreye girdi. Akıllı saat ve bileklikler yeni alışkanlıklarımızın kaptan köşkü oldu. Uzun süredir beklenen Apple Watch en kişisel Apple ürünü olarak tanıtıldı. Akıllı saat ve bileklikler her adımda ve kalp ritminde pek çok bilgi taşıyor. Binlerce liralık telefona ve sosyal ağlara gerçek kimlik bilgilerini girmeyenler konu sağlık ve kişisel veriler olunca o kadar ketum davranmıyor.
İnternet her şeyi yutar!
3G'yi neredeyse pas geçen ABD'nin büyümesi, internet servislerine ve 4G'ye balıklama dalmasıyla oldu. Silikon Vadisi ekosistemini tamamen bilgi ve insan temelli dönüşüme odaklanan ABD, internetin her servisi yutacağını öngörerek doğru adım attı. Ayrıca Avrupa'da regülasyon kurumlarının hatasına düşmeyerek altyapı yatırımı yapan telekom şirketlerinden şirketlerine yüksek lisans ücretleri ve vergilerle önünü kesmeyerek büyümenin önünü açtı. Google, arama teknolojisi ile dijital reklam servisini bir araya getirerek yeni bir gelir modeli yarattı. İnsanların aradığı şeyler aynı zamanda merak ettiği sözcüklerin anahtarı olunca Google dev bir pazarın kapısını araladı.